Temel'i ormanı yakmaktan hapse atmışlar.Koğuş arkadaşları, malum minval üzre istikbal ettikten sonra bir sormuş; hayrola hemşerim, kaç leşin var? kaç kişi marızladın? Bizimki, biraz mahcup biraz melül cevap vermiş;Yooo, demiş ve eklemiş, ben ormanı yaktum, ama hakim bey amca bana iftira atti.Ne dedi ki?Güya ben doğanun yengesine kötülük etmişum, valla da billa da ben kimsenin yengesine bir kötülük etmedum.Temel kendisini böyle savunadursun.Doğanın, hatta bütün dünyanın hen dengesini hem de yengesini perişan edenler bu ara büyük bir korku içinde.Dünyanın sonu geliyor.Böyle giderse, ne suyumuz kalacak, ne de soyumuz.Vah zavallı yamyamlar vah.Ebedi sandıkları dünyaları meğer ebedi değilmiş.Mazlumların gözyaşlarıyla suladıkları botanik bahçeleri kuruyacak diye ödleri kopuyor.Doyumsuz canavarlıklarının sonu gelmiş meğer.İyi de bunca adaletsizliklerin hesabının görüleceği bir yer olmalı değil mi?Bunca dökülen masum kanın bedelinin ödeneceği bir hesap görme günün mutlaka olması gerek.Zalimlere haddini bildirecek biri, bir "kadir-i mutlak" olmalı ki, zalim cezasını, mazlum da alacağını alabilsin.O yerin adı, mahşer, o günün adı da "ruz-i ceza/cezanın verileceği gündür.Kurulacak muhakemenin adı ise "mahkeme-i kübrâ"dır.Mazlumun tek tesellisi o.Peki doğanın dengesini kimler bozuyor?ABD ve Japonya.Kullanımı yasak olan zararlı gazları hala kullandıkları için. Peki kullanmayacaklarına dair sözleşme imzalayan diğer batılı ülkelerin attıkları imzalara sadık kaldıklarını kim iddia edebilir?Hiç kimse?Peki, son birkaç gündür felaket tellallığı yapanların ABD'yi suçladıklarını duydunuz mu?Yada diğer denge bozucu ülkelerin aleyhinde konuştuklarına şahit oldunuz mu? Yoooo.O zaman kala kala kalıyor bizim insanımız, Hasan aga, Hüseyin dayı ve Hatice hala kalıyor.Oysa Hatice halanın ineği doğanın dengesini bozmuyor, aksine doğaya denge unsuru oluyor.Daha şimdiden yalvarıp yakarmalar da başladı.Aman gözünüzü sevelim suyu az kullanın.Diş fırçalarken bardak hesabı suyu kullanın.Sakal tıraşı olurken musluğu şiş kalınlığında akıtın.Falan ve fila,Soksun seni yılan.Küllisi yalan,Dinle bunca yalanıBiraz da sen oyalan. İşin özeti bu.Rahmet ve şefaat peygemberi Hz. Muhammed (as), hem de on dört asır önce bakın Müslümanlara nasıl bir ölçü emanet etti:"Dere kenarında da olsanız, suyu israf etmeden kullanın. Niye? Eliniz israfa alışmasın."Bakın "çağdışı" dinin peygamberi on dört asır önce ne muhteşem bir ölçü ve mantık ortaya koydu.Bu dinin çağlarüstü olmasına sadece israfı haram ilan etmesi bile yeter.Daha nice ölçüleri var buna delil olacak.Mesela faiz.Çağdaş dünya henüz ikrar ediyor faiz denen belanın ne kadar büyük olduğunu.Dünyanın huzurunu bozan canavarların gözünü toprak doyursun inşallah.
Müslim Karabacak / diğer yazıları
- Hz. Muhammed'den (saa) kim niye rahatsız olur? / 17.03.2024
- Metro Entelijansiyasi / 14.03.2024
- Aşık Neyanî'ce... / 10.03.2024
- Müslümanın Allah'ı "zengin" Ehl-i Kitab'ın tanrısı fakirdir ve Milli Ekonomi Modeli de "zengin Allah" inancının üründür / 09.03.2024
- Hak Teâlâ ayırmadı sana ne oluyor? / 29.02.2024
- Hak Teâlâ ayırmadı sana ne oluyor? / 28.02.2024
- Bir Kerbela mersiyesi... (Ahmed Edib Harâbî) / 23.02.2024
- Bohem hayat Necip Fazıl / 20.02.2024
- Kelimelerin ahenkle dansı / 17.02.2024
- Çok şeye tercüman, hayatımıza dair... / 16.02.2024
- Metro Entelijansiyasi / 14.03.2024
- Aşık Neyanî'ce... / 10.03.2024
- Müslümanın Allah'ı "zengin" Ehl-i Kitab'ın tanrısı fakirdir ve Milli Ekonomi Modeli de "zengin Allah" inancının üründür / 09.03.2024
- Hak Teâlâ ayırmadı sana ne oluyor? / 29.02.2024
- Hak Teâlâ ayırmadı sana ne oluyor? / 28.02.2024
- Bir Kerbela mersiyesi... (Ahmed Edib Harâbî) / 23.02.2024
- Bohem hayat Necip Fazıl / 20.02.2024
- Kelimelerin ahenkle dansı / 17.02.2024
- Çok şeye tercüman, hayatımıza dair... / 16.02.2024