Doğanın Sessiz Mucizesi: Peribacaları
Peribacaları, yalnızca bir doğa harikası değil, aynı zamanda zamana direnen birer hafıza taşıdır. Gündoğumunda üzerlerine düşen ilk ışıkla altın rengine bürünen bu yapılar, ziyaretçilerine yalnızca bir manzara sunmaz; aynı zamanda geçmişin fısıltılarını duyurur.
19.06.2025 23:55:00
Bayram ÇOŞGUN
Bayram ÇOŞGUN





Anadolu'nun kalbinde, yeryüzünün sabrıyla şekillenmiş bir masal diyarı vardır: Kapadokya ve onun büyüleyici çocukları, Peribacaları. Binlerce yıl boyunca rüzgârın, yağmurun ve lavların sabırla işlediği bu doğal oluşumlar, sadece jeolojik birer yapı değil, geçmişin izlerini taşıyan sessiz anlatıcılardır.
Peribacaları, ilk bakışta doğanın hayal gücünün ürünü gibi görünür. Oysa her biri, milyonlarca yıl süren bir oluşumun sonucudur. Erciyes, Hasandağı ve Güllüdağ'ın püskürttüğü lavların zamanla soğuyup yumuşak tüf tabakaları oluşturması, ardından bu tabakaların üzerindeki sert bazalt örtülerle birlikte yağmur ve rüzgâr tarafından oyulması, ortaya bu sıra dışı manzarayı çıkarmıştır.
Ancak Peribacaları'nın güzelliği yalnızca şekillerinde gizli değildir. Onlar, insanlık tarihine de ev sahipliği yapmıştır. Binlerce yıl önce insanlar bu yumuşak kayaçlara oydukları evlerde, kiliselerde ve yer altı şehirlerinde yaşamış, inançlarını ve kültürlerini bu taşlara kazımışlardır. Kapadokya'daki fresklerle süslenmiş kiliseler, Peribacaları'nın sadece doğal değil, aynı zamanda kültürel bir miras olduğunu da kanıtlar niteliktedir.
Bugün Peribacaları, yalnızca bir doğa harikası değil, aynı zamanda zamana direnen birer hafıza taşıdır. Gündoğumunda üzerlerine düşen ilk ışıkla altın rengine bürünen bu yapılar, ziyaretçilerine yalnızca bir manzara sunmaz; aynı zamanda geçmişin fısıltılarını duyurur.
Peribacaları, ilk bakışta doğanın hayal gücünün ürünü gibi görünür. Oysa her biri, milyonlarca yıl süren bir oluşumun sonucudur. Erciyes, Hasandağı ve Güllüdağ'ın püskürttüğü lavların zamanla soğuyup yumuşak tüf tabakaları oluşturması, ardından bu tabakaların üzerindeki sert bazalt örtülerle birlikte yağmur ve rüzgâr tarafından oyulması, ortaya bu sıra dışı manzarayı çıkarmıştır.
Ancak Peribacaları'nın güzelliği yalnızca şekillerinde gizli değildir. Onlar, insanlık tarihine de ev sahipliği yapmıştır. Binlerce yıl önce insanlar bu yumuşak kayaçlara oydukları evlerde, kiliselerde ve yer altı şehirlerinde yaşamış, inançlarını ve kültürlerini bu taşlara kazımışlardır. Kapadokya'daki fresklerle süslenmiş kiliseler, Peribacaları'nın sadece doğal değil, aynı zamanda kültürel bir miras olduğunu da kanıtlar niteliktedir.
Bugün Peribacaları, yalnızca bir doğa harikası değil, aynı zamanda zamana direnen birer hafıza taşıdır. Gündoğumunda üzerlerine düşen ilk ışıkla altın rengine bürünen bu yapılar, ziyaretçilerine yalnızca bir manzara sunmaz; aynı zamanda geçmişin fısıltılarını duyurur.
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.