Doğru duvar

Doğru duvar yıkılmaz derdi büyüklerimiz.

Doğru söylemek, işini doğru yapmak çok önemlidir. Eksik yapabilirsiniz. Yeterli donanımınız da olmayabilir. Ama doğru olur, istişare eder, bilenlerden yardım alırsanız o işiniz tamamlanır, bereketli olur.

Kâinatta niye var olduğumuzu anlamak çok önemli. Rahmetli Celal Mısır hocamız Ankara'ya sık sık gelir, üniversiteli gençlerin sorularını cevaplardı. Çok soru sorun, sonra kararlı olun ve İcmal gençleri olarak vatanınıza, milletinize, devletinize bağlı gençler olun derdi. Prof. Dr . Haydar Baş hocamızı ömür boyu takip edin derdi.

Biz de çok soru sorduk onlara... Rahmetli Baki hocamızın da, Ali Gedik hocamızın da çok sohbetlerini dinledik. Beraber Türkiye'yi dolaştık. Kur'an-ı Kerim'de "Dikkatli olunuz, kalpleriniz ancak Allah'ı zikretmekle tatmin olur." (R'ad 28) mealindeki ayet-i kerime bize hep yol gösterdi.

Prof. Dr. Haydar Baş hocamızın ticari hayatı, sanayi faaliyetleri, basın-yayın ve kültürel çalışmaları çok mükemmeldi. Kadrosu ile olan can dostluğu, bizi çok etkilemişti. "İnsanı Hak hesabına kazanmalıyız yoksa Türkiye'nin hiç bir meselesini halledemeyiz" diyordu.

Dünya büyüklüğünde bir yükün altına girmişti. Hiç bir siyasi veya kültürel camiada bu samimiyet yoktu. Nasıl onunla beraber olmazdık. Bizde her şey var demişti. Evet, onun yüzüne bakınca öyle bir huzur, öyle bir sevinç duyuyorduk ki, Allah (c.c)'ı hatırlıyorduk. Zaman hep onu haklı çıkardı. Yaptığı mitingler, verdiği konferanslar, Milli Ekonomi Modeli, Ehl-i Beyt'in tevhidin merkezi oluşu gerçeği, Hoş Geldin Atatürk eseri...

Tüm dünyada onu dinleyenler mutlu oluyor , dinlemeyenler hüsrana uğruyor. "Beni kaçırdınız" dedi, "bari Hüseyin Baş'ı kaçırmayın" dedi. "Kadromuzu kaçırmayın" dedi. Vuslata kavuştu.

Hep birlikte bir hamle yapalım. Nefsimize karşı, alışkanlıklarımıza karşı bir hamle yapalım. Allah (c.c) bizim önümüzü açacaktır. Görüyoruz. Metrobüste, sokakta, evde, işte, tarlada, okulda insanımız sıkıntıda. Bağımsız Türkiye Partisi Genel Başkanı Sayın Hüseyin Baş'la ve kadrosuyla beraber, hepimiz "Var bi hayalimiz" diyelim. Türkiye'de yapılan araştırmalardan çıkan sonuç şudur ki, gençlerimiz mevcut sosyoekonomik sistemden farklı bir çözüm gerektiğini anlamış durumdalar.

Teknoloji hızla değişiyor. Bu hıza ancak gençlerimizle ayak uydurabiliriz. Çözümü bilmeyenleri tahtaya kaldırdık. Kaç yıl beklersek bekleyelim, çözemeyecekler problemleri. Doğruyu aramak ve doğru çalışmak zorundayız. Yoksa bahaneler bizi kurtarmayacaktır.

Mübarek Recep ayımızda dua edelim birbirimize.