Doğrulukta kalabilmek

Doğru olmak, doğru kalmak son zamanlarda olunabilmesi belki de en zor işlerden sayılmaktadır. Dünyanın yalana teslim olduğu, yalanın genel karakter halini aldığı zamanımızda doğru kalmayı bırakın, doğruyu bulmanın adeta imkansız olduğu bir hal yaşamaktayız. Yıllar önce memurluk hayatından istifa edip, ticaret hayatına atılmaya karar vermiştim. Kıymetli babam, beni yanına çağırdı; "Bak oğlum, yıllardır normal bir memuriyet hayatı yaşadın, düşünce olarak da dindar bir görüşe sahipsin. Zengin falan olamadın, fazla para kazanamadın ama, dinini diyanetini korudun. Yeni çevren asla eskisi gibi olmayacaktır. Esnafçılıkta bir çok haramlar, helalleştirilmiş durumda, sana göre şimdi haram olan bir çok şeye sende bulaşmak zorunda kalacaksın, en azından yalan söyleyeceksin, piyasa öyle bir halde ki, yalansız işlerin dönmeyeceğini göreceksin" dedi?O zamanki düşüncemle, şiddetle karşı çıktım ve ; "Olur mu öyle şey babacığım, ne demek haramlar helalleşti demek. Haram haramdır helal helaldir." Dedim?İki aylık bir deneme sürecinden sonra istifa ettim ve ticarete atıldım. Babacığımın işaret ettiği gerçekle tanışmam çok uzun zamanımı almadı. Birlikte ticarete başladığım arkadaşım yapılan bir siparişin ne zaman teslim edileceği sorusuna verdiği cevapta; "Salı gün elinizde inşallah" dedi. Bende masum bir vaziyette sipariş yapan esnaf gibi inandım. Salı günü geldi, sipariş teslim edilmedi. Diğer Salı geldi gene teslim edilmedi. Ben de arkadaşıma sordum; "hani Salı demiştin, birkaç Salı oldu hala teslim edemedik, ne olacak bu işin sonu" deyince, arkadaşım beylik cevabı yapıştırdı. "Uğur ağabeyciğim Allah'ın Salısı mı tükendi, Salı dersin, elbet bir Salı teslim edersin. Ben Salı günü yetişmeyeceğini biliyordum ama müşteriyi kaçırmamak için Salı dedim, hem bu yalan da sayılmaz, ticarette olur böyle şeyler" deyince benim kafamın tası attı ama babamın sözlerini hatırladım. Bu manzara maalesef, bütün esnaf kesimini kapsamış, gün sözü vermek ve sözünde durmamak nerdeyse yalan olmaktan çıkmış, gününde de işi teslim eden esnafı bulmak sadece hayallerde kalmış vaziyettedir. Bu yaşadığım halin başlangıcı 20 sene öncesine dayanmaktadır. Aradan 20 yıl geçtiği, bu güne bakınca bu günün dünden daha berbat bir halde olduğunu görmekteyiz.  Yalan yalan yalan; siyasetçisi yalan,esnafı yalan, hacısı yalan, hocası yalan, ustası yalan, çırağı yalan?Öyle bir haldeyiz ki yaşanan sosyal hayatta en ucuz söz olmuş, herkesin sanatı da yalan olmuş. Yalandan korunabilene aşk olsun! Gelin bu dünyadan bir lezzet alın alabilirseniz! Sonrada bu dünya niye böyle oldu diye şikayet ederiz. Herkes kendini bir muhasebe etsin bakalım, bu yalandan kendi payına ne kadar yalan düşmektedir.  Ve yalanı azaltmak yada ortadan kaldırmak için ne yapabiliyoruz?Bunları muhasebe ederken, doğru kalın ve doğru düşünün, sakın kendinize yalan söylemeyin..! Doğru kalmak ve doğru olabilmek gerçekten de zor bir iş, onun için Alemlere Rahmet Hazreti Muhammed (sav) Hud suresinin "Öyle ise emrolunduğun gibi dosdoğru ol. Beraberindeki tövbe edenler de dosdoğru olsunlar. Hak ve adalet ölçülerini aşmayın. Şüphesiz O yaptıklarınızı hakkıyla görür." Şeklindeki 112 ayeti indirildiğinde "Hud suresi beni kocattı" Buyurmuştur. Demek ki doğru olmak ve doğru kalmak gerçektende zor bir  iş vesselam.. Selam olsun doğrulara ve doğruluktan şaşmayanlara?