Amerika ve İngiltere'nin baş çektiği Haçlı planları birer birer bozuluyor.
Bu arada Amerikan, İngiliz ve Ehl-i Kitap ile ittifak halindeki Said Nursî-Nakşi öğretileri de teker teker suya düşüyor. Nitekim Türkiye-Rusya yakınlaşması, Said Nursî öğretilerinin battıkça battığı yerdir.
Siz farkında mısınız, bilmiyorum; ama şu artık gizlenemez bir gerçek ki, Bağımsız Türkiye Partisi Genel Başkanı Prof. Dr. Haydar Baş hocamızın Milli Ekonomi Modeli'nin yanısıra Sosyal Devlet tezi projeleri, dünyanın doğu yarımküresinin BRICS eksenli 4 milyar nüfusluk Avrasya kesimini değil sadece, batı yarımküresinin en uçtaki ülkelerini de değiştiriyor.
Prof. Dr. Baş'ın modeli ve projeleri, Firavun'un sihirbazlarının meydana attıkları yılanları teker teker toplayıp yutan Asâ-i Musa gibi, Haçlı dünyasının ve kapitalizmin yerleşik tüm uygulama ve öğretilerini yutup ortadan kaldırıyor. İnsanlık nefes alıyor, huzura ve zenginliğe kavuşuyor.
Milli para sistemi Prof. Dr. Baş'a aittir, modelinin esaslarındandır.
Vatandaşlık maaşı, ev hanımı maaşı, çocuk maaşı vs. Prof. Dr. Baş'a aittir, modelinin
projelerindendir.
100 bin TL'nin altında geliri olan dar gelirli kesimden vergi alınmayarak tüketim kabiliyetinin oluşturulması ve piyasanın canlandırılması Prof. Dr. Baş'ın formülüdür.
Daha yüzlerce özgün esas ve orijinal proje vardır sayın Baş'ın modelinde?
Rusya'nın baş çektiği BRICS ülkeleri, 2005'ten bu yana Prof. Dr. Baş'ın modelinden algılayabildikleri kadarını uyguladılar, toparlandılar, şahlandılar, dünyanın dengesi ve ikinci kutbu oldular.
Bugün Suriye'de ateşkes ve barış varsa, bu dengenin semeresidir; Prof. Dr. Baş'ın modelinin BRICS'teki uygulamasının bereketidir.
Amerika ve Haçlı dünyasının köşeye sıkıştırdığı ve gırtlağına basıp yok etmeye çabaladığı Türkiye, Rusya ve mücavir ülkelerle yakınlaşıp nefes alıyorsa, dünyaya Rusya ve BRICS eksenli ikinci bir kutup kazandırarak dengeleyen Prof. Dr. Baş'ın emeği ve modeliyledir.
CIA'nın üst düzey yetkilisi Michael Scheuer'in "ABD ve CIA'in en büyük umudu ve en büyük planı Sünni-Şia savaşıdır" diye açık ettiği geniş kapsamlı dinsel vahşet, İslamcıların bunca kışkışına rağmen yaşanmıyorsa; bu, Milli Ekonomi Modeli'ni dünyaya sunduğu süreçte "Tevhidin Merkezi Ehl-i Beyttir" çığırını açan Prof. Dr. Baş'ın yüreği, gayreti ve imanının bereketidir.
Bu duruş ve çığırlar, Vahşi Batı dünyasının olduğu kadar, onlarla ittifak ve işbirliği içinde bulunan Türkiyeli kimi İslamcı ve nurcu kesimin de tezgahlarını bozdu.
İçte ve dışta tezgahları bozulanlar, yüzünü komşularına dönmüş olan Ankara siyasetini, kendi heva ü heveslerine göre farklı manevralarla yeniden Amerikancı-Haçlı çizgisinde şekillendirerek, hem hükümetin, hem de milletin başına yeni gaileler açma telaşı içindedirler.
Hükümetin, bu çevreleri keşfederek, en az FETÖ'ye dönük hassasiyetle bunları da paranteze alması gerekmektedir.
Prof. Dr. Baş'ın model ve projeleri, sadece BRICS eksenli doğu yarım kürede değil, ABD ve AB üyesi ülkelerde de devreye girmiştir.
Prof. Dr. İrina Hundt, Prof. Dr. Cornelia Verstech, Prof. Dr. Francesco Daveri gibi çeşitli AB ülkelerinden Milli Ekonomi Modeli kongrelerine katılan ilim ve siyaset adamlarının itiraf ettikleri üzere, Batı'nın da arayışı ve kurtuluş umudu, Prof. Dr. Baş'tır.
Batı ülkeleri de Prof. Dr. Baş'ın projelerinden bazılarını uygulamaya koyma mecburiyetinde kaldılar.
Finlandiya, Prof. Dr. Baş'ın projesini esas alarak, iş sahibi dahi olsalar vatandaşlarına, 560 EURO (2 250 TL) vatandaşlık maaşı vermeye başladı.
İsviçre, geçen Haziran ayında, yetişkinlere 2 500 İsviçre Frangı (7 500 TL), çocuklara ise 625 fank vatandaşlık maaşı bağlanmasını referanduma sundu.
2009'da Vatikan, ev hanımlarına maaş bağlanmasını İtalya hükümetinden talep etti. İtalya Eşit Fırsatlar Bakanı Mara Carfagna tarafından olumlu karşılandı.
Bunları çoğaltmak mümkün?
Dünyanın doğusu ve batısı, Prof. Dr. Baş'ın modeliyle yoğrulup şekillenirken, ekonomik iflasla cebelleşen Türkiye'nin ve Türk milletinin bu bağlamdaki aymazlığının ve duymazlığının hiçbir makul ve mantıklı hiçbir izahı yoktur? Bu vahim hal ve üzerimize serpilmiş ölü toprağı, Türkiye'nin geleceği adına en acil ve en ağır tehlikedir.
Devlet ve millet olarak gerçekten kurtulmak istiyorsak; acilen bu aymazlıktan kurtulmamız, öncelikle bu ölü toprağından silkelenmemiz şarttır!
Bu arada Amerikan, İngiliz ve Ehl-i Kitap ile ittifak halindeki Said Nursî-Nakşi öğretileri de teker teker suya düşüyor. Nitekim Türkiye-Rusya yakınlaşması, Said Nursî öğretilerinin battıkça battığı yerdir.
Siz farkında mısınız, bilmiyorum; ama şu artık gizlenemez bir gerçek ki, Bağımsız Türkiye Partisi Genel Başkanı Prof. Dr. Haydar Baş hocamızın Milli Ekonomi Modeli'nin yanısıra Sosyal Devlet tezi projeleri, dünyanın doğu yarımküresinin BRICS eksenli 4 milyar nüfusluk Avrasya kesimini değil sadece, batı yarımküresinin en uçtaki ülkelerini de değiştiriyor.
Prof. Dr. Baş'ın modeli ve projeleri, Firavun'un sihirbazlarının meydana attıkları yılanları teker teker toplayıp yutan Asâ-i Musa gibi, Haçlı dünyasının ve kapitalizmin yerleşik tüm uygulama ve öğretilerini yutup ortadan kaldırıyor. İnsanlık nefes alıyor, huzura ve zenginliğe kavuşuyor.
Milli para sistemi Prof. Dr. Baş'a aittir, modelinin esaslarındandır.
Vatandaşlık maaşı, ev hanımı maaşı, çocuk maaşı vs. Prof. Dr. Baş'a aittir, modelinin
projelerindendir.
100 bin TL'nin altında geliri olan dar gelirli kesimden vergi alınmayarak tüketim kabiliyetinin oluşturulması ve piyasanın canlandırılması Prof. Dr. Baş'ın formülüdür.
Daha yüzlerce özgün esas ve orijinal proje vardır sayın Baş'ın modelinde?
Rusya'nın baş çektiği BRICS ülkeleri, 2005'ten bu yana Prof. Dr. Baş'ın modelinden algılayabildikleri kadarını uyguladılar, toparlandılar, şahlandılar, dünyanın dengesi ve ikinci kutbu oldular.
Bugün Suriye'de ateşkes ve barış varsa, bu dengenin semeresidir; Prof. Dr. Baş'ın modelinin BRICS'teki uygulamasının bereketidir.
Amerika ve Haçlı dünyasının köşeye sıkıştırdığı ve gırtlağına basıp yok etmeye çabaladığı Türkiye, Rusya ve mücavir ülkelerle yakınlaşıp nefes alıyorsa, dünyaya Rusya ve BRICS eksenli ikinci bir kutup kazandırarak dengeleyen Prof. Dr. Baş'ın emeği ve modeliyledir.
CIA'nın üst düzey yetkilisi Michael Scheuer'in "ABD ve CIA'in en büyük umudu ve en büyük planı Sünni-Şia savaşıdır" diye açık ettiği geniş kapsamlı dinsel vahşet, İslamcıların bunca kışkışına rağmen yaşanmıyorsa; bu, Milli Ekonomi Modeli'ni dünyaya sunduğu süreçte "Tevhidin Merkezi Ehl-i Beyttir" çığırını açan Prof. Dr. Baş'ın yüreği, gayreti ve imanının bereketidir.
Bu duruş ve çığırlar, Vahşi Batı dünyasının olduğu kadar, onlarla ittifak ve işbirliği içinde bulunan Türkiyeli kimi İslamcı ve nurcu kesimin de tezgahlarını bozdu.
İçte ve dışta tezgahları bozulanlar, yüzünü komşularına dönmüş olan Ankara siyasetini, kendi heva ü heveslerine göre farklı manevralarla yeniden Amerikancı-Haçlı çizgisinde şekillendirerek, hem hükümetin, hem de milletin başına yeni gaileler açma telaşı içindedirler.
Hükümetin, bu çevreleri keşfederek, en az FETÖ'ye dönük hassasiyetle bunları da paranteze alması gerekmektedir.
Prof. Dr. Baş'ın model ve projeleri, sadece BRICS eksenli doğu yarım kürede değil, ABD ve AB üyesi ülkelerde de devreye girmiştir.
Prof. Dr. İrina Hundt, Prof. Dr. Cornelia Verstech, Prof. Dr. Francesco Daveri gibi çeşitli AB ülkelerinden Milli Ekonomi Modeli kongrelerine katılan ilim ve siyaset adamlarının itiraf ettikleri üzere, Batı'nın da arayışı ve kurtuluş umudu, Prof. Dr. Baş'tır.
Batı ülkeleri de Prof. Dr. Baş'ın projelerinden bazılarını uygulamaya koyma mecburiyetinde kaldılar.
Finlandiya, Prof. Dr. Baş'ın projesini esas alarak, iş sahibi dahi olsalar vatandaşlarına, 560 EURO (2 250 TL) vatandaşlık maaşı vermeye başladı.
İsviçre, geçen Haziran ayında, yetişkinlere 2 500 İsviçre Frangı (7 500 TL), çocuklara ise 625 fank vatandaşlık maaşı bağlanmasını referanduma sundu.
2009'da Vatikan, ev hanımlarına maaş bağlanmasını İtalya hükümetinden talep etti. İtalya Eşit Fırsatlar Bakanı Mara Carfagna tarafından olumlu karşılandı.
Bunları çoğaltmak mümkün?
Dünyanın doğusu ve batısı, Prof. Dr. Baş'ın modeliyle yoğrulup şekillenirken, ekonomik iflasla cebelleşen Türkiye'nin ve Türk milletinin bu bağlamdaki aymazlığının ve duymazlığının hiçbir makul ve mantıklı hiçbir izahı yoktur? Bu vahim hal ve üzerimize serpilmiş ölü toprağı, Türkiye'nin geleceği adına en acil ve en ağır tehlikedir.
Devlet ve millet olarak gerçekten kurtulmak istiyorsak; acilen bu aymazlıktan kurtulmamız, öncelikle bu ölü toprağından silkelenmemiz şarttır!
Misafir Kalem (K) / diğer yazıları
- Kongrelerden milli devlete bir iman mücadelesi / 25.07.2019
- İnsan bu kadar da ucuz değil! / 23.07.2019
- Amerika da Haydar Hoca'ya mahkûm / 22.07.2019
- İşsizliğin çok daha ağır faturaları var / 20.07.2019
- Sosyal patlamalara gebe kronik işsizlik / 17.07.2019
- Türkiye “hard currency”ye muhtaç değil / 13.07.2019
- İşçinin emeği ve sendikaların vebali / 11.07.2019
- Para, faiz ve MB Başkanı / 10.07.2019
- Çin’de-Maçin’de değil, kurtuluş içimizde / 08.07.2019
- Türkiye yeni çağa ayak uydurmalı / 07.07.2019
- İnsan bu kadar da ucuz değil! / 23.07.2019
- Amerika da Haydar Hoca'ya mahkûm / 22.07.2019
- İşsizliğin çok daha ağır faturaları var / 20.07.2019
- Sosyal patlamalara gebe kronik işsizlik / 17.07.2019
- Türkiye “hard currency”ye muhtaç değil / 13.07.2019
- İşçinin emeği ve sendikaların vebali / 11.07.2019
- Para, faiz ve MB Başkanı / 10.07.2019
- Çin’de-Maçin’de değil, kurtuluş içimizde / 08.07.2019
- Türkiye yeni çağa ayak uydurmalı / 07.07.2019