Piskiyatristler, hiperaktivitenin daha çok dikkat eksikliği ile birlikte görüldüğünü belirterek, bu tür rahatsızlıkta, 'Normalin üstünde hareketlilik (sürekli kıpır kıpır olma, yerinde duramama, uzun süre bir yerde oturamama vb.), dikkat süresinin çok kısa olması (okurken, yazarken, bir şeyi izlerken, bir görevi yaparken çabuk sıkılma ve görevlerini yarım bırakma veya baştan savma vb.), içtepisel davranış (düşünmeden hareket etme, bir ses duyunca hemen fırlama, ani hareketler yapma vb.)' gibi belirtilerin görüldüğünü belirtmişlerdir. Aileler, ne yapmalı?Hiperaktif çocuklara öncelikle sabırlı davranmak gerekiyor. Uzmanlar, anne ve babaların, öğretmenlerin, çocukla ilgilenen akrabaların çocuğa karşı sabırlı olmaları, çocuğa karşı sabırsız davranıp sık sık çocuğu kısıtlayıp, hayırları çok kullanmamaları ve çocukla çok fazla yüz göz olmamaları, çocuğu sık sık tenkit etmemeleri gerektiğini vurguluyor. Çocuğun rahat hareket edeceği ortamlar yaratılması, görevlerini parça parça yaptırmaları, dersleri çocuğun ilgisini çekecek şekilde öğretmeleri gerektiğini kaydeden uzmanlar, bu tür vakaların tedavisinde aile terapisi, davranış terapisi, çocuğa psikoterapi, ilaç tedavisi gibi yöntemlerin uygulandığını dile getiriyor. Her sinirli çocuk hiperaktif değildirGelişim çağındaki çocuklar, aileye ya da aile dışındakilere el kaldırma, küfürlü konuşma gibi davranışlar sergileyebilirler. Bu gibi durumlarda da öncelikle sabırlı olmak ve çocuğun bu davranışının nedenlerini araştırmak gerekir. Aile içinde aksayan şey ne ise onu düzeltmek gerekir. Çocuğa kızmak ve ya dövmek sorunu çözmez, belki şekil değiştirmesini sağlayabilir. Kuralsız veya kuralların tutarlı olmadığı, kuralların çok katı veya çok gevşek olduğu, aile içinde dirlik ve düzenin olmadığı, gereksiz kuralların konduğu, kuralları koyan büyüklerin kendi koydukları kurallara kendilerinin uymadığı ortamlarda yetişen çocuklarda bu sorunlar olmaktadır.Çözüm için sorunun nedenlerini tespit edip bu nedenleri ortadan kaldırmak gerekir.Çocuğunuz yemek yemek istemiyorsa ne yapmalı?Özellikle okul öncesinde ve ilk öğretim döneminde ailelerin, çocuklara yemek yedirememe, beslenme bozuklukları yaşamaktadırlar. Yemek konusu özellikle, annelerin en hassas oldukları kanudur. Bu nedenle anneler çocuk bir öğün az yemek yese telaşlanarak çocuğu yemek yemeğe zorlamaktadırlar. Bazı anneler ellerinde tabak, kaşıkla çocuğun peşinden dolaşmaktadırlar. Bu hassasiyeti fark eden çocuk bir müddet sonra bunu bir ilgi çekme konusu olarak kullanmaktadırlar. Anne babaların yemek konusunda çocuğu zarlamamaları ve çocuğun az yemek yemesi durumunda telaşlanmamaları gerekir.