Dokunulmaz

Siz Meclis'teki dokunulmazlık trajedisini izleyedurun. Ülkenin altındaki ve üstündeki hazineleriniz şirketlere teslim edilmiş. Üstelik onlara bir de kanunla dokunulmazlık verilmiş; ne yargı, ne iktidar, ne muhalefet ne de terör onlara dokunamıyor. 
Bu iş, başından beri millete dokunuyor ama milletin gündeminde değil. Neymiş, hakkında fezlekesi olan milletvekillerinin dokunulmazlıkları kaldırılmalıymış. Milletvekilinin dokunulmazlığı kaldırılır, yargılanır suçlu ise en fazla birkaç yıl hapse girer. Peki, millete ait katrilyonlarca dolarlık milli servetin yabancı şirketlere peşkeş çekilmesine niye dokunamıyorsunuz? O peşkeşlerin yasal dokunulmazlık zırhını siz çıkardığınız için mi! Dokunulmazlık yaygarası ile aslında asıl dokunulması gerekenleri gizliyor olmayasınız! Bakmayın siz şimdi dokunulmazlık kavgasına tutuştuklarına. İktidar da muhalefet de bu peşkeşte birlikte hareket ettiler. 
Maden kanununda 2004 yılında yapılan değişiklik ile yabancıların maden talanının önü açılmış oldu. Ülkemizin dört bir yanı delik deşik edildi. Siz kendi ülkenizde ticaret yaparken ödediğiniz vergilerden e hacizlere maruz kalırken bu şirketler yüzde bir ve yüzde ikilerde vergi ödüyor. Bu şirketler üzerindeki yasal dokunulmazlıkların kaldırılması Meclis'in hiç gündeminde değil. İktidar da muhalefet de yabancı şirketlere kanun ile tanınan imtiyazdan memnun. Kimse onlara dokunamaz. 
Rio Tinto, Odyssey Resources, Eldorado Gold, Fronteer Eurasia, Ariana, Stratex, Teck Cominco, Galata Madencilik gibi şirketler milli servetlerimizi kanunla teslim ettiğimiz dokunulmaz şirketlerden bazılarıdır. Bu şirketlerin maden sahasına ancak işçi olarak girebilirsiniz.
Sadece maden kanunu mu? 59 yıldır yürürlükte olan petrol kanunu da kaldırıldı. 2013 yılında çıkarılan yeni petrol kanunu ile petrol ile ilgili; izin, arama ve işletme ruhsatı alma hakkı yabancı petrol kartellerine açılmış oldu. Petrol kanunu ile özel şirketlerin ruhsat alması için bakanlar kurulundan onay alma şartı da kaldırıldı. 
Hele Petrol kanununun "Yüzey ve su hakları" başlıklı 10/1 maddesi var ki, dokunulmazlığın ötesine geçmiş. 
Bu madde ile petrol hakkı sahibine, petrol ruhsatında veya civarında petrol işlemi için özel mülkiyet de dahil gerekli arazinin kullanma hakkı veriliyor. Vatandaş, "hayır burası benim arazim" diyerek karşı çıktığında ise kamulaştırma yoluyla gayrimenkulünüz elinizden alınıp özel şirkete tahsis ediliyor. Sizin malınız elinizden gittiği halde siz hukuken hiçbir şey yapamazsınız. Çünkü o şirketin, petrol kanunundan kaynaklanan dokunulmazlık zırhı vardır. Arazinizi elinizden alan o zırhı ise sizin seçtiğiniz iktidar o şirkete verdi. Sonra siz yine o iktidarı seçtiniz. İşsiz ve borçlu geziyorsunuz ama ayaklarınızın altındaki servete dokunamıyorsunuz. Ne ironi ama değil mi?