Büyüklerin sözleri vardır; "Yalnızlık Allah'a mahsustur." "Ağaç bile yaprağı ile gürler" gibi?Bu ve benzeri sözlerle; birlik beraberliğe, dostluk ve akrabalık ilişkilerine dikkat çekilmiştir. Sevgi ve dostluklar paylaştıkça arttığına göre, dostlukların ilk başlangıç noktası da mutlaka dost ve akraba ilişkileri ile olmalıdır. "Sıla-i rahim" ilişkileri kişiye hem bu dünyada dayanışma ve huzur açısından fayda sağladığı gibi aynı zamanda da kişiye cennet saadetini kazandırmaktadır. Halit b. Zeyd (Ebu Eyyüb el-Ensarî) hazretlerinden rivayet edildiğine göre bir adam Hz. Peygamber'e gelerek: "Yâ Rasulallah; beni cennete sokacak bir ibadet söyler misiniz?" dedi... Rasulüllah şu cevabı verdi:"Allah'a ibadet eder ve O'na hiç bir şeyi ortak koşmazsın, namaz kılar, zekât verir ve sıla-i rahim edersin." (Buhari / Zekât, 1)."Anne, baba ve akrabayı ziyaret etme, akraba ilişkilerini kuvvetlendirme" manasına gelen ve İslami bir terim olarak kelime dağarcığımıza giren, "sıla-i rahim"; toplumun birlik ve barışı, nesillerin geleceği için çok önemlidir. Bu davranış biçimi ilahi buyruklarla desteklenmiştir; "Allah'tan korkun ve akrabalık bağlarını kesmekten sakının." (Nisa Suresi / 4/I).Akrabaya verilen sadakanın daha faziletli olduğu da bir başka hadis-i şerifte haber verilmiştir:"Yoksula yapılan sadaka bir sadakadır. Bu sadaka akrabaya yapılmışsa iki sadaka demektir. Biri sadaka, diğeri sıla-i rahimdir ki bu da sadaka sayılır." (Tirmizi / Zekât, 26).Peygamberimiz(sav) akrabalık ilişkilerine o kadar önem vermiştir ki, terkinin cennete girmeye mani olacağı ikazında bulunulmuştur;"Akrabalık bağlarını kesip koparan kimse Cennete giremez" (Buhari, Edeb, 11);Yaşadığımız sosyal hayatta, farklı sebeplerden dolayı da olsa, akrabalık ilişkilerinin pek de düzenli işlediğini söyleyemeyiz. Bu düzensizlikte genellikle suç başkalarında aranılır. "Ben akrabalarımla ilişkiyi kesmedim, o kesti" bahanelerine sığınılır. Toplumsal barış ve toplumsal huzur için ilahi uyarıları mutlak dikkate almak zorundayız. Hem toplumsal sıkıntılardan, ayrılıklardan, bahsedip şikayet edip de bu sorunun çözümüne katlı sağlamamak doğru değildir. Madem dostluk ve akrabalık ilişkilerinin iyi gitmediğinden şikayet ediyorsak mutlaka çözüme bir yerden başlamak zorundayız. Dost ve akrabalarımızdan; gelmeyene giderek, vermeyene vererek, zulmedeni affederek olgun bir tavır sergilemek çözüme katkı sağlayacaktır. Bakınız bu konuda da Peygamberimiz (s.a.v.) çözümü sunmuştur; "İyiliğe benzeri ile karşılık veren kişi, tam anlamıyla akrabasını görüp gözetmiş olmaz. Hakiki Sıla-i Rahim, kişinin kendisi ile ilgiyi kesenleri görüp gözetmesidir." (Buharî, Edeb, 15).
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.
Uğur Kepekçi / diğer yazıları
- Kürt kardeşlerim oyuna gelmeyin! / 18.05.2025
- Yalan dünya için değer mi bunlar? / 17.05.2025
- Terörsüz Türkiye projesi bir deccal oyunu olmasın? / 16.05.2025
- Suça giden yollar kesilmeden suç bitmez / 15.05.2025
- Kanunsuzluk ve şiddet neden artıyor? / 14.05.2025
- Yalancının şerrinden korunmalıyız / 13.05.2025
- Söz, özün tercümanıdır / 12.05.2025
- Doğruluk hayra ve iyiliğe yöneltir / 11.05.2025
- Peygambersiz din arayışları insanı dinden uzaklaştırır / 10.05.2025
- Sünnet, Allah’ın rızasını kazanmada en kestirme yoldur / 09.05.2025
- Yalan dünya için değer mi bunlar? / 17.05.2025
- Terörsüz Türkiye projesi bir deccal oyunu olmasın? / 16.05.2025
- Suça giden yollar kesilmeden suç bitmez / 15.05.2025
- Kanunsuzluk ve şiddet neden artıyor? / 14.05.2025
- Yalancının şerrinden korunmalıyız / 13.05.2025
- Söz, özün tercümanıdır / 12.05.2025
- Doğruluk hayra ve iyiliğe yöneltir / 11.05.2025
- Peygambersiz din arayışları insanı dinden uzaklaştırır / 10.05.2025
- Sünnet, Allah’ın rızasını kazanmada en kestirme yoldur / 09.05.2025