'Dünya kalmak yurdu değildir'
Hz. Ali (a.s.) şöyle buyurdu: "Dünya kalmak yurdu değil, geçiş yurdudur. Orada iki tip insan vardır. Biri özünü (nefsî isteklere) satarak kendisini helak eder; diğeri de özünü (Allah'a) satarak kendini (azaptan) kurtarmış olur"
08.11.2016 00:00:00
İmam Ali Efendimizin hikmetli sözlerinden bazıları şunlardır:
"Ne mutlu nefsi ram, kazancı temiz, sırrı (niyet ve itikadı) iyi ve ahlakı güzel olana; yine ne mutlu malından fazla kalanı infak edene, dilini çok konuşmaktan alıkoyana, sünnet kendisini kuşatana ve kendine bidat isnat edilmeyene (dinde bidat çıkarmayana)."
"Kadının erkeği (iki veya üç evliliğinden dolayı) kıskanması küfür, erkeğin kadını kıskanması ise imandır."
"Şimdi İslam'ı öyle bir nitelendireceğim ki, benden önce kimse onu öyle nitelendirmemiştir: İslam, (Allah karşısında) teslimiyettir; teslimiyet yakîndir; yakîn tasdik etmektir; tasdik ikrar etmektir; ikrar eda etmektir; eda etmek ise ameldir."
"Kendisinden kaçtığı yoksulluğa doğru koşan cimriye şaşarım! Talep ettiği zenginlik elinden çıkıp gider; dünyada fakirler gibi yaşar; ahirette zenginler gibi hesaba çekilir. Dün bir meni parçasıyken yarın leş olacak kibirlenen kişiye şaşarım! Allah'ın yarattıklarını gördüğü halde, O'nun hakkında şüpheye düşen kişiye şaşarım! Ölüleri gördüğü halde ölümü unutan kişiye şaşarım! İlk yaratılışı gördüğü halde, ikinci kez yaratılmayı inkâr edene şaşarım! Beka (ahiret) yurdunu terk edip fani dünyayı imar edene şaşarım!"
"Amelde kusur eden, üzüntüye duçar olur; malında ve canında Allah için bir pay ayırmayan kimseye, Allah'ın ihtiyacı yoktur."
"Soğukların evvelinde kendinizi ondan koruyun; sonunda ise onu karşılayın. Zira soğuklar insanın bedenine ağaçlara yaptığını yapar; evveli yakar (yaprakları döker), sonunda ise yeşertir."
"Yaratanın senin yanındaki büyüklüğü, yaratıkları gözünde küçültür."
Sıffin'den dönüşünde, Kûfe dışındaki mezarlığı gördüğünde şöyle buyurdu: "Ey, korkunç diyarının, ıssız yerlerin, karanlık kabirlerin halkı! Ey toprakta yatanlar, ey garipler, ey yalnızlar, ey korkuya uğrayanlar! Siz, bizden önce giden, biz ise sizi izleyen ve size kavuşacak olanlarız. Bıraktığınız evlere gelince; başkaları o evlerde oturdular. Eşlerinize gelince; başkalarıyla evlendiler. Mallarınıza gelince; başkaları arasında taksim edildi. Bizde olan haber bu; sizden ne haber!" Sonra ashabına dönerek şöyle buyurdu: "Bilin ki, eğer konuşmalarına izin verilseydi, size; 'En hayırlı azık takvadır' (Bakara: 197) diye haber verirlerdi."
"Allah'ın her gün şöyle diyen bir meleği vardır: Ölmek için doğun, yok olmak için toplayın, harap olması için yapın."
"Dünya kalmak yurdu değil, geçiş yurdudur. Orada iki tip insan vardır: Biri özünü (nefsi isteklere) satarak kendisini helak eder; diğeri de özünü (Allah'a) satarak kendini (azaptan) kurtarmış olur."
"Dost, kardeşini üç halde korumadıkça sadık dost olamaz: Sıkıntıda, gıyabında ve ölümünde."
(Nehcü'l-Belağa'dan?)
"Ne mutlu nefsi ram, kazancı temiz, sırrı (niyet ve itikadı) iyi ve ahlakı güzel olana; yine ne mutlu malından fazla kalanı infak edene, dilini çok konuşmaktan alıkoyana, sünnet kendisini kuşatana ve kendine bidat isnat edilmeyene (dinde bidat çıkarmayana)."
"Kadının erkeği (iki veya üç evliliğinden dolayı) kıskanması küfür, erkeğin kadını kıskanması ise imandır."
"Şimdi İslam'ı öyle bir nitelendireceğim ki, benden önce kimse onu öyle nitelendirmemiştir: İslam, (Allah karşısında) teslimiyettir; teslimiyet yakîndir; yakîn tasdik etmektir; tasdik ikrar etmektir; ikrar eda etmektir; eda etmek ise ameldir."
"Kendisinden kaçtığı yoksulluğa doğru koşan cimriye şaşarım! Talep ettiği zenginlik elinden çıkıp gider; dünyada fakirler gibi yaşar; ahirette zenginler gibi hesaba çekilir. Dün bir meni parçasıyken yarın leş olacak kibirlenen kişiye şaşarım! Allah'ın yarattıklarını gördüğü halde, O'nun hakkında şüpheye düşen kişiye şaşarım! Ölüleri gördüğü halde ölümü unutan kişiye şaşarım! İlk yaratılışı gördüğü halde, ikinci kez yaratılmayı inkâr edene şaşarım! Beka (ahiret) yurdunu terk edip fani dünyayı imar edene şaşarım!"
"Amelde kusur eden, üzüntüye duçar olur; malında ve canında Allah için bir pay ayırmayan kimseye, Allah'ın ihtiyacı yoktur."
"Soğukların evvelinde kendinizi ondan koruyun; sonunda ise onu karşılayın. Zira soğuklar insanın bedenine ağaçlara yaptığını yapar; evveli yakar (yaprakları döker), sonunda ise yeşertir."
"Yaratanın senin yanındaki büyüklüğü, yaratıkları gözünde küçültür."
Sıffin'den dönüşünde, Kûfe dışındaki mezarlığı gördüğünde şöyle buyurdu: "Ey, korkunç diyarının, ıssız yerlerin, karanlık kabirlerin halkı! Ey toprakta yatanlar, ey garipler, ey yalnızlar, ey korkuya uğrayanlar! Siz, bizden önce giden, biz ise sizi izleyen ve size kavuşacak olanlarız. Bıraktığınız evlere gelince; başkaları o evlerde oturdular. Eşlerinize gelince; başkalarıyla evlendiler. Mallarınıza gelince; başkaları arasında taksim edildi. Bizde olan haber bu; sizden ne haber!" Sonra ashabına dönerek şöyle buyurdu: "Bilin ki, eğer konuşmalarına izin verilseydi, size; 'En hayırlı azık takvadır' (Bakara: 197) diye haber verirlerdi."
"Allah'ın her gün şöyle diyen bir meleği vardır: Ölmek için doğun, yok olmak için toplayın, harap olması için yapın."
"Dünya kalmak yurdu değil, geçiş yurdudur. Orada iki tip insan vardır: Biri özünü (nefsi isteklere) satarak kendisini helak eder; diğeri de özünü (Allah'a) satarak kendini (azaptan) kurtarmış olur."
"Dost, kardeşini üç halde korumadıkça sadık dost olamaz: Sıkıntıda, gıyabında ve ölümünde."
(Nehcü'l-Belağa'dan?)