Altın ya da Forex'teki ismi ile XAU, Amerikan Doları cinsinden fiyatlandırmasındaki 2012-2013 döneminde yaşanan sert düşüş sonrasında yaklaşık 5 yıldır yatay dalgalanmasına halen devam etmekte.
9 Aralık tarihli ve 'Altın'da (XAUUSD) son dip gelmek üzere mi?' başlıklı yazımızda konu ile ilgili genel bir değerlendirmede bulunmuş ve kitleler üzerinden adeta hayal satılarak küçük yatırımcıların kazanımlarının büyük yatırımcılara usulca nasıl aktarıldığına değinmiştik.
Altının orta ve uzun vadedeki durumu ile ilgili bu yazımızda ise Altın/Dolar (XAUUSD) için olabilecek en temel verilere göz atacağız.
Her şeyden önce belirtmemiz gerekir ki altın dünya piyasasında yönlendirmelere (spekülasyonlara) en açık emtialardan bir tanesidir.
Kısa vadede 100 dolarlar, orta vadede ise yaklaşık 400 dolarlara varan değişimlere bile açıktır lakin uzun vadedeki yönünü ya da başka bir deyimle arz ve talep dengesini ya küresel boyuttaki ekonomik krizler, yerelin dışına uzanan savaşlar gibi etkisi büyük olaylar belirler ya da arz-talep dengesinde söz sahibi olan büyük oyuncular belirler, yani Dünya Merkez Bankaları.
1997 yılından 2009 yılı sonuna kadar olan süreçte Dünya Merkez Bankaları ellerindeki altın stoklarını yatırım/rezerv aracı olarak gördükleri başka değerler ile değiştirmişler, stoklarındaki altın oranını azaltmışlardı; öyle ki; bu satış furyası 2003 yılında yaklaşık 600 ton ve 2005 yılı içerisinde yaklaşık 700 ton ile zirveye ulaşmıştır.
İşin ilginç yanı bahsi geçen dönemlerde altın aslında düzenli olarak yükselmeye de devam etmiştir ve ikilem gibi görünen bu konuyu farklı bir köşe yazımızda ayrı değerlendirmek daha uygun olacaktır.
2010 yılına geldiğimizde Dünya Merkez Bankaları'nın altın alışı ve satışı arasındaki fark kapandı ve uzun bir zamandan sonra ilk defa net alışa geçildi. Halihazırda 2012 yılı 500 ton ile zirve olmak üzere 2010 yılından sonraki her yıl net alım olarak istatistiklere geçmiştir. 2017 yılındaki net alım miktarı da yaklaşık 400 ton civarıdır.
2018 yılının da farklı olması beklenmiyor şimdiden birinci ve ikinci çeyrekteki alımlara bakıldığında 2018'in de güçlü alım yapılan bir yıl olması kuvvetle muhtemel görünmektedir.
Pek çok ekonomi ve finans uzmanı bu konuda aslında benzer cümleler kullanmakta… Dünya Merkez Bankaları düzenli bir şekilde altına talepte bulunuyorlarsa bir şeylere hazırlanıyorlar demektir: 'Why central banks massively start to buy gold? It means that they prepare to something'.
Gerek ABD'de büyük fonlara yön veren danışman şirketlerin raporlarına gerekse bağımsız görüşlere bakıldığında da yukarıdakine benzer ifadeler yer almakta. Kimisi ABD-Çin gerilimine kimisi olası İsrail-İran savaşına kimisi ise 2020'den itibaren beklenen muhtemel ekonomik kriz beklentilerine atıfta bulunsa da hemen hemen hepsinin ortak ifadeleri arasında Dünya Merkez Bankaları'nın adeta anlaşmış gibi sürekli altın talebinde bulundukları yer almakta.
Yine 9 Aralık tarihli ve 'Altın'da (XAUUSD) son dip gelmek üzere mi?' başlıklı yazımıza atıfta bulunarak şöyle bir yorum yapmak doğru görünmektedir.
Merkez Bankaları'nın net alım pozisyonlarını sürdürmekte ısrar etmesi altının ABD Doları karşısında uzun vadede hızlı bir yükseliş getirme ihtimalini iyice arttırmaktadır – lakin küresel yatırım şirketlerinin böylesi bir karı/faydayı kolay kolay da paylaşmak istememesi sebebi ile kısa ya da orta vadede ters yönde dalgalanma olması da beklenebilir.
Son olarak yazı başlığımızdaki soruya yanıt verelim: Merkez Bankaları sadece küresel bir ekonomik krize hazırlanmıyor, tam ifadesi ile 'küresel ekonomik savaşlara' hazırlanıyor.
Cem Kayalı / diğer yazıları
- Borsa İstanbul’da yeni düzenleme şart / 11.02.2021
- Borsa İstanbul’un küçük yatırımcıları / 06.01.2021
- Atı alan İngiltere sadece Üsküdar’ı geçmedi! / 05.01.2021
- Hemen barış, şimdi barış; savaşma barış! / 22.10.2020
- Buğdayda beklenmeyen düşüş / 31.08.2020
- Diyanet İşleri Başkanlığı çalışanlarına çağrı-III / 05.08.2020
- Türkiye, KKTC ve Doğu Akdeniz / 23.07.2020
- Tartus’u anlamadan Akdeniz’i anlamak / 12.07.2020
- Sadece ‘O’ bıkmadı! / 24.04.2020
- Kimdir Sayın Prof. Dr. Haydar Baş? / 17.04.2020
- Borsa İstanbul’un küçük yatırımcıları / 06.01.2021
- Atı alan İngiltere sadece Üsküdar’ı geçmedi! / 05.01.2021
- Hemen barış, şimdi barış; savaşma barış! / 22.10.2020
- Buğdayda beklenmeyen düşüş / 31.08.2020
- Diyanet İşleri Başkanlığı çalışanlarına çağrı-III / 05.08.2020
- Türkiye, KKTC ve Doğu Akdeniz / 23.07.2020
- Tartus’u anlamadan Akdeniz’i anlamak / 12.07.2020
- Sadece ‘O’ bıkmadı! / 24.04.2020
- Kimdir Sayın Prof. Dr. Haydar Baş? / 17.04.2020