Son dönemde öğrenciler başta olmak üzere Türkiye’ye gelen yabancıların sayısındaki artış, Türkçe öğrenmek isteyenlerin sayısını da artırıyor
10.03.2020 17:53:00
TÜBİTAK'ın finansal desteğiyle Türkçenin yabancı dil olarak öğretimi için yapay zekâ ve ses teknolojileri destekli bir eğitim platformu geliştiriliyor. Dünya genelinde Türk dillerini konuşan kişi sayısı 130 milyonu aştı.
Yaklaşık 80 milyon kişi tarafından konuşulan Türkiye Türkçesi ise kişi sayısı bazında en çok konuşulan diller arasında 20'nci sırada yer alıyor. Son dönemde özellikle Afrika ve Ortadoğu ülkelerinden eğitim için Türkiye'ye gelen öğrenciler ile iş amacıyla Türkiye'ye gelen uluslararası şirketlerin üst düzey yöneticileri Türkçe öğrenmek isteyenlerin sayısını artırdı.
Ancak taleplere karşın dijital ortamda Türkçe öğrenimine dair kaynaklar yetersiz kaldığı belirtiliyor.
Bu durum karşısında harekete geçen bir ses ve yapay zekâ teknolojileri şirketi ile bir online eğitim şirketi, TÜBİTAK'ın finansal desteğiyle Türkçenin yabancı dil olarak öğretimi için yapay zekâ destekli bir online eğitim platformu geliştirmeye başladı.
İHA
Küçükçekmece Menekşe'de İBB'nin çalışması sırasında oluşan su dolu çukura düşerek hayatını kaybeden 5 yaşındaki minik Edanur'un cenazesi ailesine verilmedi
Küçükçekmece Menekşe'de İBB'nin çalışması sırasında oluşan su dolu çukura düşerek hayatını kaybeden 5 yaşındaki minik Edanur'un annesi konuştu. Cezaevinden izinli çıkan ve soluğu Adli Tıp Kurumu'nda alan acılı anne Nurcan Gezer, "Çocuğumu Edirne cezaevinde yanıma almak istedim ancak izin vermediler. Cenazeyi alabilmemiz için DNA testi istiyorlar" ifadelerini kullandı.
Küçükçekmece Menekşe sahilinde dün teyzesi ve akrabaları ile pikniğe giden 5 yaşındaki Edanur Gezer, İBB çalışması sonucu oluşan su dolu çukura düşerek hayatını kaybetmişti. Minik Edanur'un cenazesi otopsi işlemleri için Adli Tıp Kurumu'na getirildi. Edenur'un anne ve babasının cezaevinde olduğu öğrenildi. Kızının ölümü üzerine cezaevinden izinli çıkan Bulgaristan vatandaşı acılı anne Nurcan Gezer, Adli Tıp Kurumu'na geldi.
Edirne cezaevinden izinli çıktığını anlatan Nurcan Gezer, "Ben cezaevinde çocuğumu yanıma almak istedim. 'Bakacak kimsem yok' dedim ama izin vermediler. Şimdi cenazesini almaya geldim. Kızımın babası Türk vatandaşı. Cenazeyi vermek için DNA testi istiyor savcılık. Ben biran önce kızımın cenazesini almak istiyorum" ifadelerini kullandı.
Kızının teyzesi ile birlikte yaşadığını söyleyen Gezer, "Denize piknik alanına gitmişler. Piknik alanında oynarken çukurun içine düşmüş. Çocuğu göremeyince güvenliğe gitmişler. Güvenlik görevlileri direk kuyuya bakmaya gitmiş. Kardeşim direk suya atlamış çocuğu kurtarmaya çalışmış. Güvenlik hiçbir şey yapmamış. Kızımı en son 1.5 ay Silivri cezaevinde görmüştüm. Edirne'ye nakil olduktan sonra hiç göremedim" şeklinde konuştu.
Minik Edanur'u su birikintisinden çıkartan dayı Selçuk Yaşar ise "Böyle bir şey olamaz. Biz adalet istiyorum. Ben atlayıp çıkardım yeğenimi. Güvenlik hiçbir şey yapmadı. Kucağıma aldığımda gitmişti. Beni yutuyordu çukur beni içine çekecekti. Orada bu alanın çevrilmesi gerekliydi. Etrafında hiçbir şey yoktu. Su üstünü kapatmış. Ailesi perişan durumda. Cenazeye kaldıramıyoruz" diye konuştu.
Minik Edanur'un kimlik belgesinin bulunmadığı, cenazesinin aileye teslim edilebilmesi için DNA testi sonuçlarının bekleneceği öğrenildi.
Korhan Berzeg'e ait yeni bulgular dere yatağında aranıyor
Balıkesir'in Gönen ilçesine bağlı Armutlu Mahallesi'nde dere yatağında bulunan kemik parçalarından alınan DNA'nın Korhan Berzeg'in kızı Nisa Berzeg ile eşleşmesinin ertesi gününde de ormanlık alandaki detayla arama çalışmaları devam ediyor.
28.04.2024 16:09:00 / Güncelleme: 28.04.2024 16:13:38 İhlas Haber Ajansı
Korhan Berzeg'e ait yeni bulgular arayan ekipler, ilk kemik parçalarının bulunmasının üzerinden bu yana geçen 5'inci günde de çalışmalarını sürdürüyor.
Bugün, Gönen'in Armutlu ve Gelgeç Mahallesi arasında kalan dere yatağına yoğunlaşan 60 kişilik ekip, 3 kadavra arama köpeği eşliğinde dere yatağını çit taraflı olarak arıyor.
Bölgede çobanlık yapan Özcan Çakar yabani hayvan popülasyonuna işaret etti
Kemik parçalarının bulunduğu köyde çobanlık yapan Özcan Çakar (70), İHA muhabirine bölgede farklı türden ve çok sayıda yabani hayvan olduğunu söyledi.
Özcan Çakar, 'Korhan bey köpeği ile beraber köyün etrafında gezerdi ve uzağa gitmezdi. Çok temiz ve iyi bir adamdı ama aniden kayboldu. Sonrasında aramalar yapıldı. Bir türlü bulamadık. Bölgede kurt, ayı, çakal, domuz, tiki gibi yabani hayvanlar bulunur. Biz hayvanlarımızın başından ayrıldığımızda hemen zarar verirler. Ben hayvanlarımın yanından ayrılmış olsam 10 dakika içinde hemen ziyan ederler' dedi.
Motosikletli saldırganlardan Etiler Nusret'e silahlı saldırı
Etiler'de gece saatlerinde Nusret isimli et restoranına motosikletli şahıslar tarafından silahlı saldırı düzenlendi. Saldırıda kurşun restoranın yanındaki bankaya isabet ederken, restorana herhangi bir isabet olmadı. Ölen ya da yaralananın olmadığı olayla ilgili polis, peşine düştüğü saldırganın peşinden de ateş açtı.
28.04.2024 13:57:00 / Güncelleme: 28.04.2024 15:51:23 İhlas Haber Ajansı
Kelime-i Tevhid yazılı bayrakla yürüyen şahsa müdahale ettiği için tutuklanan kişinin ifadesi ortaya çıktı
Eskişehir'de yapılan Gazze'ye destek yürüyüşünün ardından elindeki 'Kelime-i Tevhid' yazılı bayrakla yürüyen kişiye müdahale ettiği gerekçesiyle tutuklanan şahsın ifadesinde 'Sosyal medyada benim üzerinde bir linç kampanyası var' dediği öğrenildi.
28.04.2024 13:54:00 İhlas Haber Ajansı
23 Nisan Cumartesi günü Eskişehir Gazze Platformu tarafından İsrail'in saldırısı altındaki Filistin'e destek amacıyla yürüyüş gerçekleştirildi. Yürüyüşün ardından 'Kelime-i Tevhid' bayrağıyla yürüyen Y.U. isimli şahsa çevredeki vatandaşlar tarafından tepki gösterildi. Oluşan kargaşa esnasında Y.U.'ya yönelik tehdit ve küfür içerikli saldırı gerçekleştirdiği belirlenen H.K.T. adlı kişi, olaya ait görüntülerin sosyal medyada yer almasının ardından Eskişehir Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından başlatılan soruşturma ile gözaltına alındı.
Emniyetteki işlemleri tamamlanan H.K.T., 'Halkı kin ve düşmanlığa tahrik ve aşağılama' ve 'Nitelikli yağmaya teşebbüs' suçları çerçevesinde adliyeye sevk edildi.
Savcılık ifadesinin ardından Sulh Ceza Hakimliği'ne sevk edilen H.K.T., 'Nitelikli yağmaya teşebbüs' suçundan tutuklanarak cezaevine gönderildi.
'Bayrağın ne olduğunu bilmiyordum'
Sulh Ceza Hakimliği'nde verdiği ifadede müdahale ettiği olaydaki bayrağın üzerinde Kelime-i Tevhid yazdığını bilmediğini belirten H.K.T., suçlamaları kabul etmedi.
Sosyal medyada kendisi üzerinden bir linç kampanyası yürütüldüğünü de belirten H.K.T., ifadesinde şunları söyledi:
'Kamera görüntülerindeki kişi benim, ben olayın sonunda oradaydım. Olay yeri çok kalabalıktı, bende buradan git burası karışacak şeklinde uyarmak için gittim. Ona, 'Burada problem çıkar linç ederler' dedim. Görüntülerde bu kısım kesilmiş ne bayrağı olduğu konusunda bir fikrim yoktu. Benim olayından haberim yoktu. Ben dükkanda müşterimle ilgileniyordum. Kalabalığı gördüm, arkadaşım da kalabalığın içerisindeydi, ben de arkadaşımı kalabalığın arasından çıkarmak için gittim. Şu an sosyal medyada benim üzerinde bir linç kampanyası var. Olay saptırılıyor. O gün Filistin yürüyüşü olduğunu dün akşam öğrendim. Arkadaşın elinde tuttuğu bayrak Tevhid bayrağıymış, bayrağın ne olduğunu bilmiyordum. Tehditvari hiçbir eylemde bulunmadım, orada ortalığı karıştıran başkasıdır. Ben oradaki kimseyi tanımıyorum, 14 yıldır o sokaktayım, şu ana kadar hiçbir problem olmamıştır. Suçlamaları kabul etmiyorum.'
Yazılı izin alınmaksızın site içeriğinin fiziki veya elektronik ortamda kopyalanması, çoğaltılması, dağıtılması veya yeniden yayınlanması aksi belirtilmediği sürece yasal yükümlülük altına sokabilir. Daha fazla bilgi almak için telefon veya eposta ile irtibata geçilebilir. Yeni Mesaj Gazetesi'nde yer alan köşe yazıları sebebi ile ortaya çıkabilecek herhangi bir hukuksal, ekonomik, etik sorumluluk ilgili köşe yazarına ait olup Yeni Mesaj Gazetesi herhangi bir yükümlülük kabul etmez. Sözleşmesiz yazar, muhabir ve temsilcilere telif ödemesi yapılmaz.