Sünni dünyanın başı olarak bilinen Türkiye, bugün İslam dünyasında dışlanmış durumda.
Komşuları olan Irak'la, İran'la, Suriye ile ipleri koparma noktasına geldi.
2000 senesinde yaşanan ve CIA'nın gerçekleştirdiği İkiz Kule saldırılarının ardından başlayan yeni İslam algısı maalesef İslam dünyasını Avrupa ülkelerinde terörist devlet olarak tanıttı.
Türkiye'nin bundan sonra atacağı adımlar dostunu ve düşmanını tanıması açısından çok önemli.
Zira çok önem verdiğimiz NATO, BM, AB gibi uluslararası kuruluşlarda zaten var olan ama açığa vurulmayan Müslüman algısı da artık dile getirilir oldu.
1997'de Huntington'un yazdığı ve Birleşik Devletler'in Yeni Dünya Düzeni hayalini anlatan "Medeniyetler Çatışması" tezi bugün her yerde karşımıza çıkıyor.
Paris saldırılarından sonra sınırların kapanmasının ardından gelen günler Müslümanları ülkelerine bile sokmayacak Avrupa'nın ayak sesleri?
ABD'nin başkan adaylarından Trump, seçilirse ülkedeki camileri kapatmaktan bahsederek seçmenden oy istiyor.
Son FBI raporlarına göre ABD'de Müslümanlara karşı işlenen nefret suçlarında 10 kat artış var.
Ve NATO Genel Sekreteri Stoltenberg'in beyanatı? Suriye'deki durum için şunları ifade etmiş:
"Suriye'deki savaş Batı ile İslam dünyası arasında bir savaş değil, radikalizm ve terörizme karşı savaş. Bu savaşta Müslümanlar ön cephede. Kurbanların çoğu Müslüman ve IŞİD'e karşı savaşanların çoğu da Müslüman. Bu mücadeleyi onlar için yürütemeyiz."
Türkiye dışında Müslüman bir üyesi olmayan birliğin Müslümana bakışı da elbette daha farklı olamaz.
Irak?İran savaşını, Afganistan'daki iç savaşı, Libya'da, Tunus'ta baş gösteren Arap Baharı'nı, Mısır'daki karışıklığı, Suriye'de 5 yıldır bitmeyen muhalif hareketi kim başlattı, kim çıkardı?
Müslümanı Müslümana kırdırma işini kim icad etti ve bu işten kim kârlı çıkıyor?
Prof. Dr. Haydar Baş Bey, belki 30 senedir aynı şeyin altını çiziyor. Her şey, Arz-ı Mev'ud'a giden yolu açmak için yapılıyor.
Yani İsrail'in güvenliği için?
Zaman O'nu haklı çıkardı.
Şimdi Türkiye'nin iyi düşünmesi gerekir.
Hem Müslüman bir ülke olarak kalıp hem Hıristiyan ve Yahudi dostlardan medet ummasına imkân yok.
Onlara hizmet eden politikalarla yalnızlaşmasının da devlet ve millete faydası yok.
Hem Müslüman olarak bilinip, Müslüman âleme kılıç çekmesi ise kabul edilmiyor.
İslam dünyası onu sırtından vuran hareketlere karşı Türkiye'ye bir bir tavır alıyor.
İran ve Irak Rusya ile anlaştı, Suriye yıllardır Rusya'nın müttefiki.
Rusya aradaki din farkını ortadan kaldırıp, Müslüman dünyanın beklediği hâmiliğe soyundu ve bu devletlerin güvenini kazanmayı başardı.
Yapılması gereken kaybettiğimiz güveni kazanacak ve aslımıza döneceğimiz dış siyaset anlayışını uygulamaktır.
Komşuları olan Irak'la, İran'la, Suriye ile ipleri koparma noktasına geldi.
2000 senesinde yaşanan ve CIA'nın gerçekleştirdiği İkiz Kule saldırılarının ardından başlayan yeni İslam algısı maalesef İslam dünyasını Avrupa ülkelerinde terörist devlet olarak tanıttı.
Türkiye'nin bundan sonra atacağı adımlar dostunu ve düşmanını tanıması açısından çok önemli.
Zira çok önem verdiğimiz NATO, BM, AB gibi uluslararası kuruluşlarda zaten var olan ama açığa vurulmayan Müslüman algısı da artık dile getirilir oldu.
1997'de Huntington'un yazdığı ve Birleşik Devletler'in Yeni Dünya Düzeni hayalini anlatan "Medeniyetler Çatışması" tezi bugün her yerde karşımıza çıkıyor.
Paris saldırılarından sonra sınırların kapanmasının ardından gelen günler Müslümanları ülkelerine bile sokmayacak Avrupa'nın ayak sesleri?
ABD'nin başkan adaylarından Trump, seçilirse ülkedeki camileri kapatmaktan bahsederek seçmenden oy istiyor.
Son FBI raporlarına göre ABD'de Müslümanlara karşı işlenen nefret suçlarında 10 kat artış var.
Ve NATO Genel Sekreteri Stoltenberg'in beyanatı? Suriye'deki durum için şunları ifade etmiş:
"Suriye'deki savaş Batı ile İslam dünyası arasında bir savaş değil, radikalizm ve terörizme karşı savaş. Bu savaşta Müslümanlar ön cephede. Kurbanların çoğu Müslüman ve IŞİD'e karşı savaşanların çoğu da Müslüman. Bu mücadeleyi onlar için yürütemeyiz."
Türkiye dışında Müslüman bir üyesi olmayan birliğin Müslümana bakışı da elbette daha farklı olamaz.
Irak?İran savaşını, Afganistan'daki iç savaşı, Libya'da, Tunus'ta baş gösteren Arap Baharı'nı, Mısır'daki karışıklığı, Suriye'de 5 yıldır bitmeyen muhalif hareketi kim başlattı, kim çıkardı?
Müslümanı Müslümana kırdırma işini kim icad etti ve bu işten kim kârlı çıkıyor?
Prof. Dr. Haydar Baş Bey, belki 30 senedir aynı şeyin altını çiziyor. Her şey, Arz-ı Mev'ud'a giden yolu açmak için yapılıyor.
Yani İsrail'in güvenliği için?
Zaman O'nu haklı çıkardı.
Şimdi Türkiye'nin iyi düşünmesi gerekir.
Hem Müslüman bir ülke olarak kalıp hem Hıristiyan ve Yahudi dostlardan medet ummasına imkân yok.
Onlara hizmet eden politikalarla yalnızlaşmasının da devlet ve millete faydası yok.
Hem Müslüman olarak bilinip, Müslüman âleme kılıç çekmesi ise kabul edilmiyor.
İslam dünyası onu sırtından vuran hareketlere karşı Türkiye'ye bir bir tavır alıyor.
İran ve Irak Rusya ile anlaştı, Suriye yıllardır Rusya'nın müttefiki.
Rusya aradaki din farkını ortadan kaldırıp, Müslüman dünyanın beklediği hâmiliğe soyundu ve bu devletlerin güvenini kazanmayı başardı.
Yapılması gereken kaybettiğimiz güveni kazanacak ve aslımıza döneceğimiz dış siyaset anlayışını uygulamaktır.
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.
Sinem Baş / diğer yazıları
- Geçmiş olsun Sayın Baş / 23.03.2020
- Gün BTP iktidarına çalışma günüdür / 19.11.2019
- Tebrikler Türk milleti! / 02.04.2019
- Ne mutlu ‘BTP’liyim’ diyebilene / 06.03.2019
- 2. buluşma iktidarın ayak sesleri / 26.02.2019
- Artık ‘Bağımsız Türkiye Partisi’ demeliyiz / 05.02.2019
- Prof. Dr. Haydar Baş’a çirkin saldırı / 11.01.2019
- Cumhuriyet ve iftiralar / 29.10.2018
- 10. Milli Ekonomi Modeli Kongresi / 29.05.2018
- Yarın 23 Nisan / 22.04.2018
- Gün BTP iktidarına çalışma günüdür / 19.11.2019
- Tebrikler Türk milleti! / 02.04.2019
- Ne mutlu ‘BTP’liyim’ diyebilene / 06.03.2019
- 2. buluşma iktidarın ayak sesleri / 26.02.2019
- Artık ‘Bağımsız Türkiye Partisi’ demeliyiz / 05.02.2019
- Prof. Dr. Haydar Baş’a çirkin saldırı / 11.01.2019
- Cumhuriyet ve iftiralar / 29.10.2018
- 10. Milli Ekonomi Modeli Kongresi / 29.05.2018
- Yarın 23 Nisan / 22.04.2018