Bir yurttaşımız Meriç Nehri'nde Yunanistan'ın açtığı ateş sonucu hayatını kaybetti. Biz de, bir zamanlar müzik notası mı diye alaya aldığımız diplomasideki notayı, bu kez ciddiye alarak, Yunanistan'a gönderdik.
Aslında Afganistan'dan sınırlarımıza dayanan binlerce sığınmacı için değerlendirmeyi düşünürken Meriç Nehri'ndeki cinayeti öncelemek durumunda kaldık.
Konuyu açmak için bilinen soruyu yine soralım:
İnsanlar neden yurtlarını terk ederek küçük bir umut uğruna hiç tanımadıkları topraklara doğru yasa dışı ve riskli yolları kullanarak göç ederler?
Soruya verilecek yanıt çok yönlüdür. Özetle, insanlar bu eylemi ya kendisinin/ailesinin içinde bulunduğu hayati risk içeren unsurlardan bir kaçış olarak ya da ekonomik refaha, en azından insan onuruna uygun asgari yaşam koşullarına kavuşmak amacıyla gerçekleştirmektedirler. Son yıllarda oldukça yoğunlaşan Türkiye üzerinden Avrupa'ya göç dalgalarını da aynı etkenler beslemektedir.
Göç dalgalarının kullandıkları yolların coğrafi konumundan çok, yüksek seviyede taşıdıkları ölüm riski önem arz etmektedir. Meriç Nehri boyunca uzanan TürkiyeYunanistan sınır hattı da bundan nasibini almıştır. Alternatif bir yol Ege Denizi'ni öne çıkarmıştır. Ege Denizi'ndeki Yunan adaları, göçmen kaçakçıları için daha az maliyetli ve daha az yakalanma riski nedeniyle tercih edilmiştir. Yolun hayati risk taşıyıp taşımaması kaçakçıların umurunda tabii ki değildir. Bunlar yakalanmama ve daha az maliyet peşindedirler.
AB'nin (Avrupa Birliği) sınır güvenliği ve yönetimi için özellikle yasa dışı göçü etkin ve tek bir elden engellemek veya en azından kontrol altında tutmak, koordinasyonu ve finansmanı sağlamak amacıyla 26 Ekim 2004'de "Avrupa Birliği Üye Ülkelerinin Dış Sınırlarının Yönetimi için Operasyonel İşbirliği Ajansı" (Frontex) kuruldu.
Frontex, düzensiz göçü önlemek için üye devletlerle birlikte operasyonlar planlar, koordine eder, araç ve donanımını geliştirir, personelin uzmanlaşmasına katkı sağlar, risk analizine yönelik olarak veri toplar ve işler, teknolojinin bu alanda kullanılmasına yönelik araştırmalar yapar, Avrupa Sınır Koruma Takımlarını organize eder ve nihayet üye devletlerce geri gönderilmesine karar verilen göçmenlerin sınır dışı edilmelerine katkıda bulunur.
Frontex'in faaliyet alanı önceleri Avrupa'nın güney sınırları iken 2010 yılından itibaren bu alan Türkiye, Yunanistan, Bulgaristan sınırına doğru kaydırılmıştır. Türkiye Cumhuriyeti Dışişleri Bakanlığı ile Frontex arasında yasa dışı göçün önlenmesi alanında geliştirilecek işbirliğinin ana hatlarını düzenleyen Mutabakat Zaptı, 28 Mayıs 2012'de imzalanmış, 27 Şubat 2014'de ise İşbirliği Planı hazırlanmıştır.
Frontex'e ait birlikler öncelikle etkin ve yoğun şekilde TürkiyeYunanistan kara sınırına yani Meriç Nehri bölgesine konuşlandırıldı ve kameralar gibi teknolojik önlemler uygulandı.
Sözün özü: Meriç kıyısında Yunanistan'ın yurttaşımıza karşı işlediği cinayetin cezasız kalmaması için gönderdiğimiz notanın gereği yapılmalı, müzik sehpasında değil ama uluslararası platformda Uluslararası Ceza Mahkemesi nezdinde, Lahey Adalet Divanı önünde ciddi adımlar atılmalıdır.
Düzensiz göçün yaptırımı sınır dışına gönderilmektir ama asla hayat hakkına müdahale değildir.
- Yerel yönetim / 25.01.2024
- Muhalefet / milli irade / 22.01.2024
- Anayasa Mahkemesi yoksa… / 18.01.2024
- Soykırım davası / 15.01.2024
- Sosyal devlet için / 11.01.2024
- Hukuk devletine başkaldırı / 25.12.2023
- Güç dengesi / 21.12.2023
- Yerel seçime giderken / 14.12.2023
- İnsanlığın anayasası / 11.12.2023