logo
29 MART 2024

Ehl-i Beyt şuuru kavgaları bitirecek

Kur'an ve Ehl-i Beyt şuuru ile kavgaların sona ereceğini belirten hukukçu-yazar Oktay Doğan, "Böylece Müslüman fertler inancını aşkla yaşayacaktır. Feraset ve basiret ile olaylara bakmayı, doğruya sahip çıkıp yanlışa karşı durmayı başaracaktır. O zaman mazlum sahip bulacak, zulüm ortadan kalkacaktır"
02.11.2016 00:00:00
Bugün önemli bir gün. Türk milletinin ve topyekûn İslam âleminin, neden kargaşa içinde olduğunun, İslam'a yakışmayan işlerin neden yaygınlaştığının, neden insan hakkı ihlallerinin çok fazla olduğunun, neden sömürüldüğünün ve İslam devletlerinin, mezhep mensuplarının neden birbirine husumetle yaklaştığının teşhisi yapılacak. Bundan daha hayati olarak, tüm bu olumsuzluklardan kurtulmanın, Allah'ın ve yüce Resulü Hz. Muhammed (s.a.v.)'in razı olacağı ve insanlığa huzur ve güzellikler bahşedeceği bir kaliteye kavuşmanın nasıl gerçekleşeceği anlatılacak.

Benim konum gereği, Türk ve İslam neslinin karşı karşıya olduğu tehlikeleri, bozulmanın nasıl ve neden gerçekleştiği ve tabii ki Prof. Dr. Haydar Baş'ın emsalsiz eseri 'Dini ve Milli Bütünlüğümüze Yönelik Tehditler' kitabından yararlanarak kötü gidişin nasıl durdurulacağı ve nasıl sağlıklı hale gelineceğini ortaya koymaya çalışacağım.
Türk milletinin mayasında Ehl-i Beyt var
Milletimizin mayasını Ehl-i Beyt çaldığı ve hamurunu da ulu erenler yoğurduğu için halkta büyük ölçüde çok nefis bir safiyet ve güzellik vardı. Toplumsal bünye sağlamdı. O yüzden toplumsal hastalıklar, fertlerde psikolojik rahatsızlıklar yok denecek kadar azdı. Bu safiyet büyük bir güç doğuruyordu. Oryantalistler, bu safiyetin devamı halinde "Türklerin devletlerini yıksak yenisini kurarlar" diyordu. İki önemli hasleti daha öne çıkıyordu:
1- Yöneten ile yönetilen arasında uçurum yoktu, "... yoksulla varsıl aynı safta namaz kılıyordu." (Bela Horvath- Anadolu 1913).
2- Türk Milleti ordusu ile içli dışlı idi. Ordusu ile bu kadar hemhal olan, onu 'Peygamber Ocağı' gören bir milletin devletini yıksanız o yenisini kurar tabii. O yüzden geleceğimizi elimizden almak isteyenler, ordu ile milletin arasına psikolojik ve fikri engeller konması için çalışmalar yaptılar.
Milletimizin sahip olduğu güzelliklerden bahsettik. Bir yabancının gözünden anlatalım. Macar Türkolog Bela Horvath, "Bir Türk'le ticaret yapıyorsan korkma. Senin hakkını senden iyi korur, tartıyı tam tartar, paranın üstünü tam verir" diyor. Yine, "Son derece nazik bir millet, kabalık affedilmez suç" diyor. "Pazar yerlerinde bağırmaya çağırmaya rastlamazsınız, herkes sükûnet içinde müşterisini bekler" diyor.
İstatistiklere bakınca İstanbul ile Paris, Londra vs. gibi şehirler arasında suç işleme, ahlaksızlık vs. konularında uçurum olduğunu görmekteyiz. Toplumsal bünyenin bağışıklık sisteminin güçlü olduğunu ve bunun da milletimizi koruduğunu gören şer güçler her zaman kendilerini kalıcı başarıya götüreceklerini düşündükleri için milletin üstün hasletlerini bozmaya çalışmışladır.
İngiliz Sömürge Bakanı şöyle diyor: "Biz İspanya'yı kâfirlerden (yani Müslümanlardan) şarap ve fesatla geri aldık. Bu iki güçle diğer bütün toprakları da almalıyız." (Prof. Dr. Haydar Baş, Dini ve Milli Bütünlüğümüze Yönelik Tehditler, s.66).
Humpher hatıratında, "Müslümanların imanları ellerinden alınarak, tıpkı Endülüs gibi İslam dünyası Hıristiyanlaştırılacaktır" demektedir. (a.g.e., s.66)
Türkler nasıl mahvedilir?
Devrin Fener Patriği Grigoryos, Rus Çarı 1. Alesandr'a yazdığı ve Türklerin nasıl mahvedileceğine dair görüşlerini içeren mektubunda; "Türkleri maddeten ezmek ve yıkmak gayri mümkündür. Çünkü Türkler, başka milletleri gurur ve ifrada sevk edecek zaferler önünde olduğu kadar her türlü ümitleri kaybedecekleri mağlubiyetlere ve felaketlere karşı sakin, sabırlı ve mukavemetli insanlardır. Gayet mağrurdurlar ve izzet-i nefislerine fevkalade düşkündürler. Ferdi iradelerin üstündeki hadisatı değişmez mukadderat sayma inancındadırlar" demektedir.
"Manevi mihraklardan mahrum oldukları gün Türkleri, kendilerinden şeklen çok kudretli, kalabalık ve zahiren hakim kuvvetler önünde zafere götüren asıl kuvvetleri sarsılacak ve ancak o zaman maddi vesaitin faikiyetine istinat edilerek Türkleri yıkmak mümkün olacaktır" şeklindeki yaklaşımları neyi hedeflediklerini ortaya koymaktadır.
"Ailelere nüfuz ederek, baba-evlat ilişkileri sömürü kültürünün etkisinde kalacak şekilde düzenlenerek, artık büyüklerin nasihatlerinin dinlenmeyeceği derecede bozulmaya çalışılmalıdır."
Ajan Humpher'ın hatıratında, Sömürgeler Bakanı'nın Yardımcısının sözlerine yer veriyor. İslam ülkelerinde 5 bin ajanlarından bahsediyor ve bunun 100.000'e çıkarılacağını söylüyor ve devam ediyor: "İslam topraklarına musallat olacağız, tüm İslam ahkâmını mahvetmeye koyulacağız. Ben sana müjde veriyorum, bir asır zarfında istediklerimize kavuşacağız. Eğer bugünkü İngiliz nesli gelecekteki zaferleri göremeyecek olsalar bile sonraki evlatlarımız mutlu günleri görecektir.
(...) Orta halli aileler için yaptırdığımız okullarda çocukları eğitmeliyiz. O bölgede çok sayıda kilise inşa etmeliyiz. İçki, kumar ve fuhşu öyle yaygınlaştırmalıyız ki genç nesil dinden tamamen yüz çevirsin. İslam ülkeleri yöneticileri arasında anlaşmazlık ve keşmekeşliği körüklemeliyiz. Fitne ve Kargaşa ateşini tutuşturmalıyız.
(...) Neticede İslam âlimleri, devlet ve halk arasındaki güçlü ilişki, birlik-beraberlik kopacak; işte tam o sırada yıkıcı ve yakıcı savaş ateşleri tutuşturulacak. Ve İslam'ın kökünü bu ülkelerde dipten kazıyacağız."
İslam dünyaya yanlış tanıtılıyor
İslam ülkelerde yaşananlar ile bu söylenenler arasında paralellik açıkça görülüyor. O zaman fitne ateşini kimin yaktığını, savaşları kimlerin organize ettiğini anlıyoruz.
Tutuşturulan fitne ateşi İslam ülkelerini kana buluyor. Milyonlarca masum zulmün elinde inliyor. İslam dünyaya yanlış tanıtılıyor.
Özellikle son 14-15 yıldır Müslümanın ölçüsü daha da bozulmuş durumda. Müslümanım diyenler haramı savunur oldu. İlk defa Müslümana karşı kâfir ile işbirliği yapıldı. Bu da milletin imanını vurdu. Çünkü iki cürüm de imanı giderir. İmanını kaybedenin de feraset ve basiret sahibi olması ve fert ve toplum planında karşı karşıya olduğu tehditleri görmesi mümkün değildir.
Bozucular, yakıcılar, yıkıcılar yaşadığımız dünyayı cehenneme çeviriyorlar. Ama aynı anda hakkı ve hakikati çok güzel yaşayan ve dünyaya gösteren insanlar da var.
Yanan fitne ateşini söndürmek için gece gündüz çalışan bir ilim, fikir ve gönül adamı var. İmanının ölçüsü ile baktığı için, uzun yıllardır gece gündüz çalıştığı, elde demir asa, ayakta demir çarık bıkmadan usanmadan koşturduğu milleti ayıktırmaya çalıştığı için kimsenin göremediğini görüyor. Çözümsüz zannedilen sorunlara çözümler üretiyor.
Böyle bir insan ile olmak bize güven veriyor. Böyle bir insan ile olmak kesinlikle nasiptir. Nasibi olmayan bir insanın onunla olması asla mümkün değildir. Buna Allah müsaade etmez. O yüzden dua edelim, nasipli olalım, doğru ile olalım ve hem dünyada hem da ahirette kazançlı çıkalım.
Kur'an ve Ehl-i Beyt şuuru ile kendimize çeki düzen verirsek kavgalar sona erecektir. Müslüman fertler inancını aşkla yaşayacaktır. Feraset ve basiret ile olaylara bakmayı, doğruya sahip çıkıp yanlışa karşı durmayı başaracaktır. O zaman mazlum sahip bulacak, zulüm ortadan kalkacaktır.
Prof. Dr. Haydar Baş Hocamızın, 'Dini ve Milli Bütünlüğümüze Yönelik Tehditler' kitabının son paragrafı ile bitirelim:
"Milletçe örfümüze, âdetimize, geleneğimize, kültürümüze sahip çıkarak, milli ve dini değerlerimizi baş tacı etmek suretiyle siviliyle, askeriyle, işçisiyle, çiftçisiyle, amiriyle, memuruyla kısacası yediden yetmişe millet bireylerinin bir bünye gibi bir ve beraber olması lazımdır."
(Bu konuşma, hukukçu-yazar Oktay Doğan tarafından, İstanbul'da gerçekleştirilen Milli ve Dini Bütünlüğümüze Yönelik Tehditler Sempozyumu'nda yapılmıştır).
Seçil Erzan davasında önemli gelişme
Belgedeki imza sahte çıktı
Seçim zoruyla çevreci oldu
'Gündemimizde yok'
Atatürk’ün hazırlattığı hutbeler
Namazın hikmeti
2 suç örgütü lideri daha İstanbul'da yakalandı
Kırmızı bültenle aranıyorlardı
Müzakereler katliama zaman kazandırmak için
Takas önerisini Netanyahu reddetti
3 büyük takım taraftarı iftarda buluştu
'Futbol sahada, dostluk her yerde'
Oy sayımı iftar saatine denk geliyor
YSK 'iftar' konusunda karar verdi
'İBB adayını çek' teklifine yanıt verdi
AKP'ye 3 şartını açıkladı
AKP'den bir seçim klasiği
Seçime 3 gün kala gaz bulundu!
İSO'dan tarihi uyarı
'Eğitimli gençlerimizi avlamak için...'
'AJet ile anlaşmamız yok'
THY'den çok garip Ajet kararı!
Almanya'nın öteki yüzü
Avrupa'nın ilk siyonist ülkesi Almanya!
CHP adayı istifa edip AKP'ye katıldı
'Erdoğan'ın emrinde olacağız'
Rezalet ötesi
Yahudi askerler aşağılıkta da zirvede!
Seçil Erzan davasında önemli gelişme
Belgedeki imza sahte çıktı
Seçim zoruyla çevreci oldu
'Gündemimizde yok'
Atatürk’ün hazırlattığı hutbeler
Namazın hikmeti
2 suç örgütü lideri daha İstanbul'da yakalandı
Kırmızı bültenle aranıyorlardı
Müzakereler katliama zaman kazandırmak için
Takas önerisini Netanyahu reddetti
3 büyük takım taraftarı iftarda buluştu
'Futbol sahada, dostluk her yerde'
Oy sayımı iftar saatine denk geliyor
YSK 'iftar' konusunda karar verdi
'İBB adayını çek' teklifine yanıt verdi
AKP'ye 3 şartını açıkladı
AKP'den bir seçim klasiği
Seçime 3 gün kala gaz bulundu!
İSO'dan tarihi uyarı
'Eğitimli gençlerimizi avlamak için...'
'AJet ile anlaşmamız yok'
THY'den çok garip Ajet kararı!
Almanya'nın öteki yüzü
Avrupa'nın ilk siyonist ülkesi Almanya!
CHP adayı istifa edip AKP'ye katıldı
'Erdoğan'ın emrinde olacağız'
Rezalet ötesi
Yahudi askerler aşağılıkta da zirvede!

180 milyonluk sazan sarmalı operasyonu: 20 tutuklama

Mersin polisinin, bilinen alışveriş sitelerinin kopya linkini üreten, sahte hukuk bürolarından arama ve sazan sarmalı yöntemi ile dolandırıcılık yaparak 180 milyon lira haksız kazanç elde eden çeteyi çökertti, yakalanan şüphelilerden 20'si tutuklandı. 
29.03.2024 09:21:00 / Güncelleme: 29.03.2024 09:25:23
İhlas Haber Ajansı
180 milyonluk sazan sarmalı operasyonu: 20 tutuklama
180 milyonluk sazan sarmalı operasyonu: 20 tutuklama
Edinilen bilgiye göre, İl Emniyet Müdürlüğü Asayiş Şube Dolandırıcılık Büro Amirliği ekipleri, çeşitli yöntemlerle dolandırıcılık yapan şüphelilere yönelik çalışma gerçekleştirildi.

Polisin planlı çalışmasında Facebook Market Palace ve bilinen sitelerin sahte linkini üretmek sureti ile bungalov ev, elektrikli ev aletleri ilanları veren, sahte hukuk bürosundan uzlaştırmacı olarak arayarak para talep eden ve internet sitelerinden araç almak isteyen kişileri sazan sarmalı yöntemi ile organize bir şekilde dolandıran şüphelileri belirledi. Şüphelilerin bu yöntemle 180 milyon TL haksız kazanç elde ettiklerini tespit eden polis 4 gün öne Mersin merkezli 4 ilde eş zamanlı operasyon yaptı. Operasyonda aralarında suç örgütü liderinin de bulunduğu 36 şüpheli yakalandı. Şahısların ev, iş yeri ve araçlarında yapılan aramalarda ise 70 adet cep telefonu, 4 adet ruhsatsız silah, 1 adet para atma makinesi, farklı şahıslara ait 62 adet banka kartı ile 120 bin TL para ele geçirildi.

Gözaltına alınan 36 şüphelinin emniyette ifadeleri tamamlandı, adliyeye sevk edildi. Mahkemeye çıkartılan şüphelilerden 20'si tutuklandı, 10'u ev hapsi alırken, 6'sı ise adli kontrol şartı ile serbest kaldı.



Şüphelilerin paraları döviz ve altına çevirirken görüntüsü ortaya çıkmıştı

Polisin teknik takip çalışmasında şüphelilerin güven sağladıkları vatandaşlardan paraları aldıktan sonra döviz büroları ve sarraflara götürdükleri belirlenmişti. Nakit parayı altın ve dövize çevirdiği belirlenen şüphelilerin o anlara ait güvenlik kameralarına yansıyan görüntüleri de ortaya çıkmıştı.

Tutuklanan zanlıların ortaya çıkan görüntüsünde mağdurlardan dolandırıp nakit olarak getirdikleri yüklü miktardaki TL'yi altın ve dövize çevirdiği anlar yer almıştı.

Geçmişte katlettiklerinin katliamlarına destek oluyorlar

 
 
İkinci Dünya Savaşı'nda yüzbinlerce Yahudiyi katleden Almanya, hızlı adımlarla 'siyonist ülke olma' yolunda ilerliyor. Gazze'de soykırım yapan İsrail'i açıkça desteklemekten geri kalmayan Berlin yönetimi, geçmişte soykırıma uğrattıkları Yahudilere bir bakıma "Bizden intikam almayın ancak kimi soykırıma tabi tutarsanız tutun, sizi destekleyeceğiz" mesajı vermiş oluyor. 
28.03.2024 17:58:00 / Güncelleme: 28.03.2024 18:06:02
AHMET TURAN YİĞİT
 Geçmişte katlettiklerinin katliamlarına destek oluyorlar
 Geçmişte katlettiklerinin katliamlarına destek oluyorlar


İkinci Dünya Savaşı'nda yüzbinlerce Yahudiyi katleden Almanya, hızlı adımlarla 'siyonist ülke olma' yolunda ilerliyor. Gazze'de soykırım yapan İsrail'i açıkça desteklemekten geri kalmayan Berlin yönetimi, geçmişte soykırıma uğrattıkları Yahudilere bir bakıma "Bizden intikam almayın ancak kimi soykırıma tabi tutarsanız tutun, sizi destekleyeceğiz" mesajı vermiş oluyor.


Siyonizm karşıtı örgüte baskı

Nitekim Almanya'da, siyonizm karşıtı "Orta Doğu'da Adil Barış İçin Yahudilerin Sesi - Jüdische Stimme für gerechten Frieden in Nahost" adlı Yahudi derneğin banka hesabı, üyelerin tam listesini ve adreslerini talep eden bankalar tarafından bloke edildi. Dernek, daha önce Berlin'de düzenlediği gösteride, İsrail'in Gazze Şeridi'ne yönelik saldırılarını protesto etmişti. Öte yandan Almanya'da vatandaşlığa geçişlerde yapılan testin, gelecekte İsrail, Holokost ve Yahudilikle ilgili soruları da içereceği bildirildi.

Bakanın söyledikleri yenilir yutulur gibi değil

Almanya İçişleri Bakanı Nancy Faeser, yenilenmiş soru listesini önemli bir adım olarak gördüğünü belirterek, "Değerlerimizi paylaşmayan hiç kimse Alman pasaportu alamaz. Burada çok net bir kırmızı çizgi çizdik" ifadesini kullandı. Faeser, antisemitizm, ırkçılık ve diğer insanları aşağılama biçimlerinin Alman vatandaşlığına geçişte engel teşkil ettiğini belirtti. Almanya'nın Holokost'tan dolayı İsrail'i ve Yahudileri koruma konusunda özel sorumluluğu bulunduğunu dile getiren Faeser, "Bu sorumluluk bugünkü kimliğimizin bir parçasıdır" değerlendirmesinde bulundu. 

Utanmadan bir de paylaşım yapıyorlar

 
İnsanlıktan zerre kadar nasibini almamış çeteciler olarak da bilinen Yahudi askerler, Gazze'de yaptıklarıyla ahlaksızlıkta da zirveyi kimseye bırakmıyor.
28.03.2024 17:50:00 / Güncelleme: 28.03.2024 17:54:49
HASAN PARLAK
 Utanmadan bir de paylaşım yapıyorlar
 Utanmadan bir de paylaşım yapıyorlar

İnsanlıktan zerre kadar nasibini almamış çeteciler güruhu olarak da bilinen Yahudi askerler, Gazze'de yaptıklarıyla ahlaksızlıkta da zirveyi kimseye bırakmıyor. Nitekim Gazze'de soykırım yapan Yahudi askerleri, işgal ettikleri bölgede her türlü rezalete imza atıyor. Hatta rezaletlerini sosyal medyada paylaşmaktan da geri durmuyor. Reuters ajansında yer alan görüntüler de Yahudi askerlerinin ne kadar 'insanlık sınıfı'nın dışında olduğunu ortaya koyuyor. Nitekim İsrail askerleri, Filistinlilerin evlerinde bulunan iç çamaşırlarıyla oynadıklarını gösteren fotoğraf ve videoları yayınlamaktan geri durmadı. Videolardan birinde Gazze'deki bir odada bir koltukta oturan İsrailli bir asker sırıtıyor, bir elinde silah, diğer elinde beyaz saten iç çamaşırını kanepede yatan bir yoldaşın açık ağzının üzerine sallıyor. Böylece Yahudi askerlerin insan olmadığını, başka tür bir mahluk olduğunu tüm dünyaya haykırıyorlar. 

Özgür Özel hakkında 'zibidi' benzetmesi nedeniyle suç duyurusu

Kahramankazan 15 Temmuz Gaziler ve Şehit Aileleri Derneği, CHP Genel Başkanı Özgür Özel hakkında "Kot üstüne perdelik kumaştan kefen çeken zibidiler' sözleri nedeniyle suç duyurusunda bulundu.
28.03.2024 16:32:00
İhlas Haber Ajansı
Özgür Özel hakkında 'zibidi' benzetmesi nedeniyle suç duyurusu
Özgür Özel hakkında 'zibidi' benzetmesi nedeniyle suç duyurusu
Kahramankazan 15 Temmuz Gaziler ve Şehit Aileleri Derneği, Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Genel Başkanı Özgür Özel'in bir mitingde 'Tayyip Bey çağırınca oraya dizilen kot üstüne perdelik kumaştan kefen çeken zibidiler değil, dedesi Çanakkale'de kefensiz yatanlar kurtarır bu memleketi" ifadelerini kullanması üzerine hakkında suç duyurusunda bulundu.

Konuya ilişkin açıklamada bulunan Kahramankazan 15 Temmuz Gaziler ve Şehit Aileleri Derneği Başkanı Cafer Akın, 'CHP Genel Başkanı Özgür Özel haddini aşan açıklamalarda bulunmuştur. Bunun üzerine Kahramankazan 15 Temmuz Şehit Aileleri ve Gaziler Derneği olarak suç duyurusunda bulunacağız. CHP Genel Başkanı hadsiz Özgür Özel, 15 Temmuz darbe girişimine karşı koyan vatandaşlarımıza utanmadan, sıkılmadan 'zibidi' dedi. 'Tayyip Bey'in çağrısına oraya dizilen kot üstüne perdelik kumaştan kefen çeken zibidiler değil, dedesi Çanakkale'de kefensiz yatanlar kurtarır bu memleketi' ifadesini kullandı. CHP, Mustafa Kemal Atatürk'ün kemiklerini sızlatmaya devam ediyor. Özgür Özel'i kınıyoruz. 15 Temmuz şehit ve gazilerine zibidi diyemezsin, haddini bil' diye konuştu.

'Fetullahçı teröristlere inanç grubu güzellemesi yapan CHP Genel Başkanı Özgür Özel'i kınıyoruz'

Özel'den özür beklediklerini söyleyen Akın, 'Aziz Türk milleti evlatları, söz konusu vatan olduğunda canlarından geçerek darbecileri ve darbeciliğe alkış tutanları durdurmuşlardır. 15 Temmuz'da devletinin çağrısıyla milletle kol kola şehadete yürüyerek tanklara siper olan aziz şehitlerimizin aileleriyle birlikte şehitlere 'zibidi' deme hadsizliğini gösteren Fetullahçı teröristlere inanç grubu güzellemesi yapan CHP Genel Başkanı Özgür Özel'i kınıyoruz. Her halükarda ülkeyi sizin kurtarmayacağınız kesin. Tankların arasından sıvışıp giderken, televizyon karşısında kahvenizi yudumlayarak izlediğiniz 15 Temmuz'da meydanlarda can veren, kan veren o 'zibidi' dediğiniz korkusuz kahramanlardan öğrenecek çok şeyiniz var. Asıl zibidi kim biliyor musunuz' O gece darbe oluyor diye alkış tutanlar, o gece kadeh kaldıranlar, o gece tankların arasından sıvışanlar, o geceden sonra darbecileri savunanlar, kahpe teröristlerle iş birliği içerisinde olanlar; millet siz siyasi malzeme yapın diye kurtarmadı bu vatanı. Ne Çanakkale'de kefensiz yatan atalarımız ne de 15 Temmuz'da karşı koyarken şehit olan yiğitlerimiz. Kahraman gazilerimiz, bu ülke için zerre faydası olmayanlar, ülke yönetimine talip olmaktan utanmıyorlar. CHP Genel Başkanı Özgür Özel'den şehit ailelerimiz ve gazilerimizden acilen özür dilemesini bekliyor ve şiddetle kınıyoruz' dedi.

'Atatürk'ün kurduğu bir partide gazilere ve şehitlere bu söylem kabul edilemez niteliktedir'

Özel'in sözlerinin kabul edilemez olduğunu söyleyen Avukat Burakhan Çınar ise, 'Türkiye Cumhuriyeti Devleti ve aziz milleti için bir an olsun gözünü kırpmadan şehit olan ve yine bu uğurda gazi olanlara CHP Genel Başkanı'nın TV kanallarında da görüleceği üzere açık bir şekilde 'zibidi' şeklindeki hakaretini derin bir üzüntü ile hep beraber izledik, takip ettik. DEM Parti ile kent uzantısı neticesinde PKK'lı kişileri ilçe yönetimlerine sokan bir partinin genel başkanının her mitingde, hatta kendi partisinin genel başkanlık seçimlerinde dahi Selahattin Demirtaş'a, Osman Kavala'ya selam gönderirken, gazi veya şehit gibi kelimelerin nasıl bir maneviyat oluşturduğunu anlaması bizler tarafından beklenemez. Türk Ceza Kanunu'nun belirli maddelerini ihlal etmesi ve gazilerimiz ile şehit ailelerimiz üzerinde nasıl bir etki uyandırdığı kamuoyunun takdirindedir. Bu nedenle Kahramankazan Cumhuriyet Başsavcılığımıza şikayetçi olmak için burada bulunuyoruz. Gazi Mustafa Kemal Atatürk'ün kurduğu bir partide gazilere ve şehitlere bu söylem kabul edilemez niteliktedir. Bu nedenle de Özgür Özel'i kınıyoruz ve kendisinden şikayetçiyiz. Yüce Türk adaleti gereğini yapacaktır' ifadelerini kullandı.
logo

Beşyol Mah. 502. Sok. No: 6/1
Küçükçekmece / İstanbul

Telefon: (212) 624 09 99
E-posta: internet@yenimesaj.com.tr gundogdu@yenimesaj.com.tr


WhatsApp iletişim: (542) 289 52 85


Tüm hakları Yeni Mesaj adına saklıdır: ©1996-2024

Yazılı izin alınmaksızın site içeriğinin fiziki veya elektronik ortamda kopyalanması, çoğaltılması, dağıtılması veya yeniden yayınlanması aksi belirtilmediği sürece yasal yükümlülük altına sokabilir. Daha fazla bilgi almak için telefon veya eposta ile irtibata geçilebilir. Yeni Mesaj Gazetesi'nde yer alan köşe yazıları sebebi ile ortaya çıkabilecek herhangi bir hukuksal, ekonomik, etik sorumluluk ilgili köşe yazarına ait olup Yeni Mesaj Gazetesi herhangi bir yükümlülük kabul etmez. Sözleşmesiz yazar, muhabir ve temsilcilere telif ödemesi yapılmaz.