'Türk Baharı' ile ilgili notlarım yayınlanınca arkadaşım Avukat Kazım Üstün'ün "Türk Baharı, AKP'nin iktidara gelmesinden evvel, Dinlerarası Diyalog faaliyetleri ile başladı" şeklinde fikrî bir itirazı oldu. Avukat Kazım Üstün'ün fikrine şu şekilde katılıyorum: Türk Baharı başka renkli devrimler gibi çok önceden planlanıp organize edilen uygulamalar olduğu şimdi ortaya çıktı. Fakat Türk Baharının fiilen gerçekleşmesi AKP'nin iktidara gelmesi ile oldu. Artık bilindiği gibi 20. yüzyıl boyunca Türkiye'de çeşitli cemaatler aracılığı ile 'Ilımlı İslam' hareket ve ortamları yaratılmaya çalışıldı ve nispeten başarıldı. Peki, 'ılımlı İslam' Batının ne işine yarar? Vehhabi-Selafi siyasi İslam anlayışı taraftarları gözünde de mücahit değiller. Ama tarih gösterdi ki, 'Ilımlı İslam' taraftarları yurt içinde ve yurt dışında iyi bir sosyal-siyasi etki grubudur. Hele devlet bürokrasi kurumlarına yavaş yavaş yerleşince gerektiği zaman rol oynayabilirler. Artı, günümüzde artık hakim olan Suudi Arabistan, Katar gibi Vehhabi-Selafi siyasi İslam anlayışını paylaşmayan Müslüman kesimi mevcut. 90'larda Tataristan iktisadi strateji programı yapımcılarından iktisatçı Dr. Rustem Kurçakov ile beraber tespit ettiğimiz husus ? Batı, Türkiye örneğinde, Müslümanlar nüfuzunda samimi, Ehli Beyt anlayışına karşıt iki tür İslam anlayışı yarattı 'Ilımlı İslam' ve 'Vehhabi-Selafi siyasi İslam'. Türkiye dahil dünyada iki binlerden evvel asıl görev Ilımlı İslam hareketine düşmüşse, iki binlerden sonra görev Vehhabi-Selafi siyasi İslam taraftarlarına düşmektedir. Siyaset bilimcisi Dr. Viktor Minin'in tespitine göre nihai hedef Batı ile Doğuyu, Müslüman ile Hıristiyan dünyasını bir biri ile çatıştırmak. Bu amaçla her iki kampta siyasi-ideolojik aşırılık dozu yapay manipülasyonlarla arttırılmaktadır. Müslüman dünyasında samimi Ehli Beyt anlayışı arka plana itilerek radikal Vehhabi-Selafi siyasi İslam anlayışı aktifleşmekte ve üste çıkmakta, Batıda Aşırı milliyetçi ve İslam karşıtı 32 yaşındaki Anders Behring Breivik olayları öne çıkmaktadır. Eski istihbaratçı, Çin uzmanı Rus Andrey Devyatov'un Çin arşivleri araştırmaları sonucu tespit ettiği dünyayı kulis arkası idare eden güçlerin uygulayıp kullandıkları üçgen mekanizması mevcuttur. İki gücü (kutbu) aktifleştirip bir birine düşürdüğün zaman (SSCB-Almanya, 2 Dünya Savaşı), çatışma sonucu ortaya çıkan sinerji çatışmayı organize eden üçüncü güce (ülkeye) gider (ABD'nin 1930'larda yaşanan büyük bunalımdan çıkmasına 2 Dünya Savaşı yardımcı oldu). Günümüzde de işte, kulis arkası güçler, ekonomik-siyasi-manevi sistem krizlerinden kurtulabilmek için yine birilerini çatıştırıyor.
Hayrat Celal / diğer yazıları
- Rusya, Doların doğal yolla yıkılması taraftarı / 14.07.2014
- Haydar'la hatıralar: Balkonda ezan / 01.07.2014
- 13 Haziran Cuma / 18.06.2014
- İstanbul gezi notları / 27.05.2014
- Rusya'da yeni başbakan kim olacak? / 05.05.2014
- Bu halinizle kimseyi korkutamazsınız! / 30.04.2014
- Anlamıyorlar ki! / 25.04.2014
- Ruan (Ruble+Yuan) para birimine doğru adımlar / 22.04.2014
- 16 Mart sonrası dünya değişti / 14.04.2014
- Haydarla hatıralar / 04.04.2014
- Haydar'la hatıralar: Balkonda ezan / 01.07.2014
- 13 Haziran Cuma / 18.06.2014
- İstanbul gezi notları / 27.05.2014
- Rusya'da yeni başbakan kim olacak? / 05.05.2014
- Bu halinizle kimseyi korkutamazsınız! / 30.04.2014
- Anlamıyorlar ki! / 25.04.2014
- Ruan (Ruble+Yuan) para birimine doğru adımlar / 22.04.2014
- 16 Mart sonrası dünya değişti / 14.04.2014
- Haydarla hatıralar / 04.04.2014