EHL–İ BEYT GÜNLÜĞÜ
Ben, duası reddolunmayan kimsenin oğluyum. Ben, Rabbine olan yakınlığı iki yay kadar ya da daha az olan kimsenin oğluyum. Ben, itaat edilen şefaatçinin oğluyum. Ben, Mekke ve Mina oğluyum. Ben, Kureyş'in, kendisine istemeden boyun eğdiği kimsenin oğluyum. Ben, uyanlarının saadete kavuştuğu, yalnız bırakanlarının ise bedbahtlığa uğradığı kimsenin oğluyum. Ben, bütün yeryüzü kendisi için temizleyici ve secde yeri kılınan kimsenin oğluyum. Ben, kendisine art arda gök haberleri gelen kimsenin oğluyum. Ben, Allah'ın, bütün pislikleri kendilerinden gidererek tertemiz kıldığı kimselerin oğluyum."
'Hidayet nişaneleri bizleriz'
Muaviye, "Ey Hasan! Nefsinin seni hilafet arzusuna sevk ettiğini zannediyorum" deyince İmam Hasan (a.s.), onun bu sözüne şöyle karşılık verdi: "Yazıklar olsun sana ey Muâviye! Halife ancak Resûlullah'ın (s.a.a.) sünneti üzerine hareket edip, Allah'ın emrine uyan kimsedir. Yemin ederim ki, hidayet nişaneleri ve takva işaretleri bizleriz.
Ey Muâviye sen, sünnetleri imha edip bid'atları ihya eden, Allah'ın kullarını köle ve Allah'ın dinini oyuncak edinen bir kimsesin. Kazandığın bunca şan ve şöhreti Allah değersiz ve sönük kılmıştır. Yaşadığın geçici bir hayattır, onun veballeri ise sana kalacaktır."