Koalisyon ortaklarının ve ekonomi kurmaylarının, ekonomik krize ilişkin yorumları, ne hesap kitaba uyuyor, ne de akla mantığa...
Elinize kalem kağıt alın, şöyle rahat bir şekilde uzanın... Hesabımızı yapalım.
Yılın ilk çeyreğinde konsolide bütçeden harcanan miktar, 27 katrilyon 663.2 trilyon lira. Aynı dönemde elde edilen gelir 15 katrilyon 27.6 trilyon lira. Dolayısıyla bu ilk dönemin bütçe açığı 12 katrilyon 635.6 trilyon lira.
Harcama kaleminin 16 katrilyon 540 trilyon lirası ise borç faizine gitti.
Maliye Bakanlığı'nın bu verilerini bir tarafa not edin...
Önceki gün, Maliye Bakanı Sümer Oral, sinyaller çok olumlu, diyor. Oral, geçen yıl toplanan verginin yüzde 103'ünün faize gittiğini ifade ediyor. Geçen yıl böyle de, bu yılın ilk çeyreği nasıl?
Yukarıda not etmiştik; 27 katrilyon 663.2 trilyon liralık giderin 16 katrilyon 540 trilyon lirası faize gitti.
Allah aşkına bunun neresi olumlu sinyal!
Ancak sayın Bakan şunu da itiraf ediyor: "Zaten Türkiye'nin sorunu işte bu faizdir."
Öğleden sonra günaydın sayın bakanım, diyeceğim; ama, bu da büyük bir gelişme.
Ne zaman ki, İkinci Kuvay-ı Milliye'nin mimarı Prof. Dr. Haydar Baş bey, Milli Ekonomi Modelini mitinglerde, kapalı spor salonlarında anlatmaya başladı. Ne zaman ki, proje karşılığı emisyon yöntemiyle borçlanma mantığına son vereceğim, IMF'ye geri dön marş marş deyip bütçedeki 45 katrilyonluk faiz ödemesini aziz milletime proje mukabili, ürün ve üretim karşılığı faizsiz kredi olarak dağıtacağım, her alanda bereket yaşanacak, dedi; ekonomi kurmaylarımızın gözleri faltaşı gibi açıldı. Evet, bu faiz işi gerçekten belimizi büküyor demeye başladılar. Hamdolsun...
Yanlız Devlet Bahçeli beyin "ekönomik", evet ekonomik değil "ekönomik bilgisi ve ilgisi" bazı gerçekleri anlamasına yetmiyor olacak ki, Milli Ekonomi Modeli'ni duyunca kulaklarına inanamadı. Böyle birşey olamaz; bu, olsa alsa mucize tüccarlığıdır, demeye kalktı.
Fakat Bakan Oral, "sorun işte bu faiz" diyerek krizin can damarına parmak bastı. Bu, Oral için çok önemli bir gelişme. Ama ekonomik sistemimizi "global/liberal sömürü mekanizması"na çevirdikleri için faiz, borç ve vergi sarmalından kurtulmaları mümkün değil.
Tek çare, Prof. Dr. Haydar Baş beyin Milli Ekonomi Modeli... Hatta modelin sadece Üçüncü bölümü bile ekonomimizin krizden kurtulup kalkınmasına yeter de artar bile. Bu bölümü size yarın aktaralım dilerseniz.
Bakan Oral, KDV'deki artışın canlanmaya yönelik sinyaller olduğunu söylüyor.
Hesap kitap yerine, demogoji yapıyor.
Katma değer üreten işletmelerin kapandığı, imalathanelerin kepenklerinin indirildiği, makinaların stoplandığı bir "kriz ve çöküş süreci"nde, KDV performans göstermişmiş... Allah, Allaaah.
Katma değer üretenler şalteri indirmiş; fakat ne hikmetse, Bakan Oral'ın KDV'si artmış. Bunu ifade ederken eğer ekonomiye "ekönomi" deseydi, Oral değil de, sanki Bahçeli konuşuyor diyecektim. Maliye'den sorumlu bakan, koalisyon ortaklarından daha reel olmalı...
Şimdi Oral'a ilk üç aylık bölümde, üretim ve katma değer sıfıra yaklaşmasına rağman KDV'deki performansın hikmetini belirtelim.
Demek ki, bütçenin tüm yükünü, bütün faiz kamburunu vergi, zam, stopaj ve KDV'lerle milletin sırtına yıktınız. KDV'yi milletin sırtından devşirdiniz.
Bu kadar açık.
Buna siz sevinemezsiniz; çünkü millet kan ağlıyor.
Bu performans, koalisyona ve IMF'ye rağmen milletin performansıdır. Anlaşıldı mı sayın Bakanım?
Siz, iyisi mi, koalisyon ortağı kimi liderlerin yaptığı gibi, gizliden gizliye "Milli Ekonomi Modeli" kitapçığını okuyup "bu bir mucize yahu" diyerek "merd-i kıptınin sirkatin söylemesi" kabilinden bir pozisyona düşmeyiniz. Açık açık okuyunuz ve hakkı teslim ederek "Helal olsun Prof. Dr. Haydar Baş beye, Türkiye'nin önüne muhteşem bir proje koydu" deyiniz. Zira sizin çooook kıymet verdiğiniz Batılı uzmanlar, bu modele onlarca ödül verdiler. Kulağınıza böylece biraz su kaçırayım ki, belki gözleriniz ve ufkunuz açılır.
Elinize kalem kağıt alın, şöyle rahat bir şekilde uzanın... Hesabımızı yapalım.
Yılın ilk çeyreğinde konsolide bütçeden harcanan miktar, 27 katrilyon 663.2 trilyon lira. Aynı dönemde elde edilen gelir 15 katrilyon 27.6 trilyon lira. Dolayısıyla bu ilk dönemin bütçe açığı 12 katrilyon 635.6 trilyon lira.
Harcama kaleminin 16 katrilyon 540 trilyon lirası ise borç faizine gitti.
Maliye Bakanlığı'nın bu verilerini bir tarafa not edin...
Önceki gün, Maliye Bakanı Sümer Oral, sinyaller çok olumlu, diyor. Oral, geçen yıl toplanan verginin yüzde 103'ünün faize gittiğini ifade ediyor. Geçen yıl böyle de, bu yılın ilk çeyreği nasıl?
Yukarıda not etmiştik; 27 katrilyon 663.2 trilyon liralık giderin 16 katrilyon 540 trilyon lirası faize gitti.
Allah aşkına bunun neresi olumlu sinyal!
Ancak sayın Bakan şunu da itiraf ediyor: "Zaten Türkiye'nin sorunu işte bu faizdir."
Öğleden sonra günaydın sayın bakanım, diyeceğim; ama, bu da büyük bir gelişme.
Ne zaman ki, İkinci Kuvay-ı Milliye'nin mimarı Prof. Dr. Haydar Baş bey, Milli Ekonomi Modelini mitinglerde, kapalı spor salonlarında anlatmaya başladı. Ne zaman ki, proje karşılığı emisyon yöntemiyle borçlanma mantığına son vereceğim, IMF'ye geri dön marş marş deyip bütçedeki 45 katrilyonluk faiz ödemesini aziz milletime proje mukabili, ürün ve üretim karşılığı faizsiz kredi olarak dağıtacağım, her alanda bereket yaşanacak, dedi; ekonomi kurmaylarımızın gözleri faltaşı gibi açıldı. Evet, bu faiz işi gerçekten belimizi büküyor demeye başladılar. Hamdolsun...
Yanlız Devlet Bahçeli beyin "ekönomik", evet ekonomik değil "ekönomik bilgisi ve ilgisi" bazı gerçekleri anlamasına yetmiyor olacak ki, Milli Ekonomi Modeli'ni duyunca kulaklarına inanamadı. Böyle birşey olamaz; bu, olsa alsa mucize tüccarlığıdır, demeye kalktı.
Fakat Bakan Oral, "sorun işte bu faiz" diyerek krizin can damarına parmak bastı. Bu, Oral için çok önemli bir gelişme. Ama ekonomik sistemimizi "global/liberal sömürü mekanizması"na çevirdikleri için faiz, borç ve vergi sarmalından kurtulmaları mümkün değil.
Tek çare, Prof. Dr. Haydar Baş beyin Milli Ekonomi Modeli... Hatta modelin sadece Üçüncü bölümü bile ekonomimizin krizden kurtulup kalkınmasına yeter de artar bile. Bu bölümü size yarın aktaralım dilerseniz.
Bakan Oral, KDV'deki artışın canlanmaya yönelik sinyaller olduğunu söylüyor.
Hesap kitap yerine, demogoji yapıyor.
Katma değer üreten işletmelerin kapandığı, imalathanelerin kepenklerinin indirildiği, makinaların stoplandığı bir "kriz ve çöküş süreci"nde, KDV performans göstermişmiş... Allah, Allaaah.
Katma değer üretenler şalteri indirmiş; fakat ne hikmetse, Bakan Oral'ın KDV'si artmış. Bunu ifade ederken eğer ekonomiye "ekönomi" deseydi, Oral değil de, sanki Bahçeli konuşuyor diyecektim. Maliye'den sorumlu bakan, koalisyon ortaklarından daha reel olmalı...
Şimdi Oral'a ilk üç aylık bölümde, üretim ve katma değer sıfıra yaklaşmasına rağman KDV'deki performansın hikmetini belirtelim.
Demek ki, bütçenin tüm yükünü, bütün faiz kamburunu vergi, zam, stopaj ve KDV'lerle milletin sırtına yıktınız. KDV'yi milletin sırtından devşirdiniz.
Bu kadar açık.
Buna siz sevinemezsiniz; çünkü millet kan ağlıyor.
Bu performans, koalisyona ve IMF'ye rağmen milletin performansıdır. Anlaşıldı mı sayın Bakanım?
Siz, iyisi mi, koalisyon ortağı kimi liderlerin yaptığı gibi, gizliden gizliye "Milli Ekonomi Modeli" kitapçığını okuyup "bu bir mucize yahu" diyerek "merd-i kıptınin sirkatin söylemesi" kabilinden bir pozisyona düşmeyiniz. Açık açık okuyunuz ve hakkı teslim ederek "Helal olsun Prof. Dr. Haydar Baş beye, Türkiye'nin önüne muhteşem bir proje koydu" deyiniz. Zira sizin çooook kıymet verdiğiniz Batılı uzmanlar, bu modele onlarca ödül verdiler. Kulağınıza böylece biraz su kaçırayım ki, belki gözleriniz ve ufkunuz açılır.
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.
Misafir Kalem (K) / diğer yazıları
- Kongrelerden milli devlete bir iman mücadelesi / 25.07.2019
- İnsan bu kadar da ucuz değil! / 23.07.2019
- Amerika da Haydar Hoca'ya mahkûm / 22.07.2019
- İşsizliğin çok daha ağır faturaları var / 20.07.2019
- Sosyal patlamalara gebe kronik işsizlik / 17.07.2019
- Türkiye “hard currency”ye muhtaç değil / 13.07.2019
- İşçinin emeği ve sendikaların vebali / 11.07.2019
- Para, faiz ve MB Başkanı / 10.07.2019
- Çin’de-Maçin’de değil, kurtuluş içimizde / 08.07.2019
- Türkiye yeni çağa ayak uydurmalı / 07.07.2019
- İnsan bu kadar da ucuz değil! / 23.07.2019
- Amerika da Haydar Hoca'ya mahkûm / 22.07.2019
- İşsizliğin çok daha ağır faturaları var / 20.07.2019
- Sosyal patlamalara gebe kronik işsizlik / 17.07.2019
- Türkiye “hard currency”ye muhtaç değil / 13.07.2019
- İşçinin emeği ve sendikaların vebali / 11.07.2019
- Para, faiz ve MB Başkanı / 10.07.2019
- Çin’de-Maçin’de değil, kurtuluş içimizde / 08.07.2019
- Türkiye yeni çağa ayak uydurmalı / 07.07.2019