BTP Genel Başkanı Prof. Dr. Haydar Baş, "Bağımsızlığın kıymetini, kaybettikten sonra bilmenin faturası, millet ve devlet için her zaman çok ağır olur" diyerek uyardı.
Ekonomik bağımsızlık olmadanSiyasi bağımsızlık olmazBağımsız Türkiye Partisi Genel Başkanı Prof. Dr Haydar Baş, Türkiye ve dünya ekonomisini değerlendirerek, Türkiye'nin acilen Milli Ekonomi Modeli iktidarına geçerek ekonomik bağımsızlığını sağlaması gerektiğine dikkat çekti. AKP hükümetinin, 6 yıllık iktidarı döneminde Cumhuriyet tarihi boyunca yapılan toplam borcun iki katından daha fazla borç yaptığını ifade eden BTP Genel Başkanı Prof. Baş, AKP kurmaylarının sık sık kullandıkları "borç yiğidin kamçısıdır" ifadelerine değindi: "Borç yiğidin kamçısıdır, doğru? Ama bunların aldığı borç değil. Bunların aldığı borç uyuzdur, adamı hasta eder. Sen yüzde 22 faiz vereceksin, bu yiğidin kamçısı olacak öyle mi?!? Buna doğurgan para denir. Onların parası çok doğurur. Siz yabancıdan 100 lira alıyorsunuz. Sonra bu 100 lirayı 122 lira olarak ödeyeceksin. Kaç lira kazanıyorsun? 7-8 lira veya bilemedin 10 lira. En az 12 lira açıktasın. Yani 100 lirayı ödeyemiyorsun, bir de borç aldığın paranın faizi olan 22 lirayı da ödeyemiyorsun. Bu kamçı olmaz; olsa olsa uyuz olur. Şimdi bunlar, bu yüklü faizlerle yüce milletimizi hep uyuz yaptılar."
Borç verenler, ardından talimat da veriyorBTP Genel Başkanı Prof. Dr. Haydar Baş konuşmasında uluslararası güçlerin gelişmekte olan ülkelerin varlıklarına el koyma yöntemleri üzerine de çarpıcı örnekler verdi. Perde arkasında ABD olan küresel güçlerin Türkiye gibi gelişmekte olan ülkeleri yüksek faizle kredi vererek dev projeler yapmaya teşvik ettiğini ifade eden Prof. Dr. Haydar Baş, AKP'nin GAP eylem planının AB'nin 2004 yılındaki talepleri ve BOP kapsamında şekillendirilmesine dikkat çekti, Artvin'den bir baraj örneği verdi. Gerekli tüm malzemesi Türkiye içinden karşılanarak Çoruh nehri üzerine yapılmakta olan barajın yurt dışından kredi gelmediği için yarım kaldığını ifade eden BTP Genel Başkanı Prof. Dr. Haydar Baş şöyle konuştu."Bu büyük bir ekonomik ihanettir. Her şeyi senden; kâğıdı yani, parası başkasından? Bu, milletin emeğini ve işini başkasına transfer etmekten başka bir işe yaramaz. Şu ana kadar yapılan bütün icraatlar, bu gaflet ve bu yanlış üzerine bina edilerek yapılmıştır. Bağımsız Türkiye Partisi olarak kısmet olursa bizim yapacağımız ilk iş, millet için akar olan bu gelir kaynaklarını milletin menfaatine yönlendirmek olacaktır, bir tek kuruş bile zayi ettirilmeyecektir." Milli Ekonomi Modeli'nde devasa projeler yerine maliyet, büyüklük ve zaman bakımından çok daha küçük ancak verimliliği çok daha fazla olan projelerle Türkiye'nin enerji ihtiyacının karşılanacağını ifade eden BTP Genel Başkanı Prof. Dr. Baş, bu sözlerin ardından Batılı ülkelerin Osmanlı'nın borçlarını bahane ederek Anadolu'yu işgal etmesini hatırlattı. BTP Genel Başkanı, "Senin yer altı kaynakların var, bunları ver bakalım, diyor. Ondan sonra birtakım siyasi tavizler sıralıyor, bunları da ver diyor. Yani, borç olarak verdiği parayı "faiziyle birlikte geri verelim bundan kurtulalım" diye bir şey yok? Ben sana para verdim onun karşılığında senden almam gereken nedir? Senin malındır. Bu nedir? Ülkende bulunan yeraltı kaynaklarındır" şeklinde konuştu.
Bağımsızlığın kıymetini bilelim!BTP Genel Başkanı Prof. Dr. Baş, bağımsızlığın kaybedilmeden kıymetinin bilinmesinin altını çizerek şunları söyledi: "Ülkemiz işgal edildiği zaman bu ev senin evin, bu ev benim evim veya şurası senin, burası benim diyemezsin. Hepsi elinden gider. Bağımsızlık öyle bir nimettir ki, bunun kıymetini elinden çıktığı zaman anlarsın. Bağımsızlığın kıymetini, kaybettikten sonra bilmenin faturası, millet ve devlet için her zaman çok ağır olur. Allah bize bunu göstermesin. Dün Irak'ta Saddam'ın zulmünden şikayet edenler, bugün bağımsızlıklarını yitirip vatanları ve namusları işgalciler tarafından kirletilince, Saddam'ı bile arar oldular, Saddam'a rahmet okumaya başladılar. Gözümüzün önünde cereyan eden bu capcanlı örnekten ibret alalım. 80-90 sene önceki Anadolu'muz hali de, Irak'ınkinden farklı değildi. O halde bağımsızlığımızın kıymetini bilelim; AB'ye uyum, ABD ve IMF'yle ne pahasına olursa olsun ortaklık namına atılan adımlara dikkat edelim, bu yanlış adımlardan derhal vazgeçelim."
Ekonomik bağımsızlık olmadanSiyasi bağımsızlık olmazBağımsız Türkiye Partisi Genel Başkanı Prof. Dr Haydar Baş, Türkiye ve dünya ekonomisini değerlendirerek, Türkiye'nin acilen Milli Ekonomi Modeli iktidarına geçerek ekonomik bağımsızlığını sağlaması gerektiğine dikkat çekti. AKP hükümetinin, 6 yıllık iktidarı döneminde Cumhuriyet tarihi boyunca yapılan toplam borcun iki katından daha fazla borç yaptığını ifade eden BTP Genel Başkanı Prof. Baş, AKP kurmaylarının sık sık kullandıkları "borç yiğidin kamçısıdır" ifadelerine değindi: "Borç yiğidin kamçısıdır, doğru? Ama bunların aldığı borç değil. Bunların aldığı borç uyuzdur, adamı hasta eder. Sen yüzde 22 faiz vereceksin, bu yiğidin kamçısı olacak öyle mi?!? Buna doğurgan para denir. Onların parası çok doğurur. Siz yabancıdan 100 lira alıyorsunuz. Sonra bu 100 lirayı 122 lira olarak ödeyeceksin. Kaç lira kazanıyorsun? 7-8 lira veya bilemedin 10 lira. En az 12 lira açıktasın. Yani 100 lirayı ödeyemiyorsun, bir de borç aldığın paranın faizi olan 22 lirayı da ödeyemiyorsun. Bu kamçı olmaz; olsa olsa uyuz olur. Şimdi bunlar, bu yüklü faizlerle yüce milletimizi hep uyuz yaptılar."
Borç verenler, ardından talimat da veriyorBTP Genel Başkanı Prof. Dr. Haydar Baş konuşmasında uluslararası güçlerin gelişmekte olan ülkelerin varlıklarına el koyma yöntemleri üzerine de çarpıcı örnekler verdi. Perde arkasında ABD olan küresel güçlerin Türkiye gibi gelişmekte olan ülkeleri yüksek faizle kredi vererek dev projeler yapmaya teşvik ettiğini ifade eden Prof. Dr. Haydar Baş, AKP'nin GAP eylem planının AB'nin 2004 yılındaki talepleri ve BOP kapsamında şekillendirilmesine dikkat çekti, Artvin'den bir baraj örneği verdi. Gerekli tüm malzemesi Türkiye içinden karşılanarak Çoruh nehri üzerine yapılmakta olan barajın yurt dışından kredi gelmediği için yarım kaldığını ifade eden BTP Genel Başkanı Prof. Dr. Haydar Baş şöyle konuştu."Bu büyük bir ekonomik ihanettir. Her şeyi senden; kâğıdı yani, parası başkasından? Bu, milletin emeğini ve işini başkasına transfer etmekten başka bir işe yaramaz. Şu ana kadar yapılan bütün icraatlar, bu gaflet ve bu yanlış üzerine bina edilerek yapılmıştır. Bağımsız Türkiye Partisi olarak kısmet olursa bizim yapacağımız ilk iş, millet için akar olan bu gelir kaynaklarını milletin menfaatine yönlendirmek olacaktır, bir tek kuruş bile zayi ettirilmeyecektir." Milli Ekonomi Modeli'nde devasa projeler yerine maliyet, büyüklük ve zaman bakımından çok daha küçük ancak verimliliği çok daha fazla olan projelerle Türkiye'nin enerji ihtiyacının karşılanacağını ifade eden BTP Genel Başkanı Prof. Dr. Baş, bu sözlerin ardından Batılı ülkelerin Osmanlı'nın borçlarını bahane ederek Anadolu'yu işgal etmesini hatırlattı. BTP Genel Başkanı, "Senin yer altı kaynakların var, bunları ver bakalım, diyor. Ondan sonra birtakım siyasi tavizler sıralıyor, bunları da ver diyor. Yani, borç olarak verdiği parayı "faiziyle birlikte geri verelim bundan kurtulalım" diye bir şey yok? Ben sana para verdim onun karşılığında senden almam gereken nedir? Senin malındır. Bu nedir? Ülkende bulunan yeraltı kaynaklarındır" şeklinde konuştu.
Bağımsızlığın kıymetini bilelim!BTP Genel Başkanı Prof. Dr. Baş, bağımsızlığın kaybedilmeden kıymetinin bilinmesinin altını çizerek şunları söyledi: "Ülkemiz işgal edildiği zaman bu ev senin evin, bu ev benim evim veya şurası senin, burası benim diyemezsin. Hepsi elinden gider. Bağımsızlık öyle bir nimettir ki, bunun kıymetini elinden çıktığı zaman anlarsın. Bağımsızlığın kıymetini, kaybettikten sonra bilmenin faturası, millet ve devlet için her zaman çok ağır olur. Allah bize bunu göstermesin. Dün Irak'ta Saddam'ın zulmünden şikayet edenler, bugün bağımsızlıklarını yitirip vatanları ve namusları işgalciler tarafından kirletilince, Saddam'ı bile arar oldular, Saddam'a rahmet okumaya başladılar. Gözümüzün önünde cereyan eden bu capcanlı örnekten ibret alalım. 80-90 sene önceki Anadolu'muz hali de, Irak'ınkinden farklı değildi. O halde bağımsızlığımızın kıymetini bilelim; AB'ye uyum, ABD ve IMF'yle ne pahasına olursa olsun ortaklık namına atılan adımlara dikkat edelim, bu yanlış adımlardan derhal vazgeçelim."