Elazığ'da Ehl-i Beyt coşkusu
Elazığ Hazar Anadolu Lisesi'nde önceki gün "Birlik ve Beraberliğimizin Özü Ehl-i Beyt Sevgisi" konulu bir panel düzenlendi. Düzenlenen panelde, mimar Bayram Kavak, kanaat önderi Kazım Kaya, ilahiyatçı-yazar Fatih Kıvık ve eğitimci-yazar Ergül Güner birer konuşma yaptı. Yoğun ilginin gözlendiği programda Bayram Kavak, Gadr-i Hum'un İslam dünyasındaki önemine değindi. Sayın Kavak, Hz Ali'nin bizzat Peygamber Efendimizin ilanı ve Allah'ın emri gereğince halife ilan edildiğini Maide suresi 67. ayeti çerçevesinde izah etti. Kanaat önderi Kazım Kaya, Kerbala hadisesini ve Hz. Hüseyin Efendimizin mücadelesini duygu dolu sözleriyle resmederken, Hz Hüseyin Efendimizin dik duruşunun günümüz insanına örnek olması gerektiğini Yezit ve gücün hakkın karşısında nasıl mağlup olduğunu müdellel örneklerle gözyaşları içerisinde anlattı. İlahiyatçı yazar Fatih Kıvık ise Kur'an ve İslam ışığında Ehl-i Beyt konulu sunumunu gerçekleştirirken Ehl-i Beyt'in Beytullah gibi Allah tarafından seçilmiş olduğunu dile getirdi. Sayın Kıvık, Ehl-i Beyt'in önemini izah ederken Ehl-i Beyt'in Nuh'un gemisi olduğunu ve binenin kurtulacağını ayetlerle ortaya koydu.
Hoca Ahmet Yesevi Ehl-i Beyt ocağında yetişti
Oturumun son bölümünde araştırmacı yazar Ergül Güner birlik ve beraberliğimizde Ehl-i Beyt mayasının önemini ve Türklerin Kafkas bölgesinde 12 İmamdan biri olan Musa Kazım Hazretleri'nin nefesi ile nasıl İslamlaştığını anlattı. Bu İslamlaşma süresince Ehl-i Beyt ocağında yetişen Hoca Ahmet Yesevi Hazretleri'nin, Türklerin İslam'ı anlaması noktasında adeta Kur'an'ın Türkçe tefsiri durumunda olan Divan-ı Hikmet adlı eseriyle Türklerin Müslüman olmasındaki etkisini dile getirdi. Sayın Güner, Hoca Ahmet Yesevi'nin ocağında evlad-ı resûl soylu Hacı Bektaş-ı Veli'nin yetiştirildiğini ve Hacı Bektaş-ı Veli'nin eliyle Anadolu'nun 36 farklı etnik gurubunun Ehl-i Beyt potası altında nasıl ıslah edildiğini ve nasıl İslam olduğunu çarpıcı örneklerle sergiledi. Programda, Hacı Bektaş-ı Veli'nin nefesiyle dervişlerinin Anadolu'nun ve Balkanlar'ın İslamlaşmasında ve irşat olmasında önemli rol oynadıkları ifade edildi. Sarı Saltuk Dede'nin Rumeli'de, Abdal Musa Sultan'ın Elmalı'da, Karacaahmet Sultan'ın İstanbul'da ve Akhisar'da, Akcakoca'nın Akyazıda, Barak Baba'nın Bigadiç'te, Hızır Samut'un Bozok'ta İslam'ın gelişip kök salması için ve Anadolu'nun İslam olması için nasıl gayret ettikleri anlatıldı. Programı, öğrenciler, öğrenci velileri ve Ehl-i Beyt sevdalıları büyük bir ilgiyle takip etti. Ehl-i Beyt Külliyatının müellifi Prof. Dr. Haydar Baş Bey'in bu hizmetinin birlik ve beraberliğimiz için büyük bir anlayışın oluşmasına neden olduğu vurgulandı.