Elektrikte çare kamulaştırmada
BTP Genel Başkan Yardımcısı Fuat Şengül, 14 Ocak'ta Marmara Bölgesi'ndeki elektrik kesintisinin özelleştirmeyle alakalı olduğunu çözümün ise kamulaştırma olduğunu ifade etti
23.01.2012 00:00:00
HABER MERKEZİ
Bağımsız Türkiye Partisi (BTP) Genel Başkan Yardımcısı, Enerji Uzmanı Fuat Şengül, 14 Ocak Cumartesi günü Marmara Bölgesi‘nde yaşanan elektrik sistemindeki çökmenin ülkemizdeki elektrik sisteminin sorunlar yumağına dolandığını ortaya koyduğunu bildirdi. Şengül, “Teknik ya da öngörülemeyen bir arıza olarak geçiştirilemeyecek kadar büyük bir sistem çökmesi yaşandığı açıktır” dedi.
Sanayinin kalbi 6 ilde yaklaşık 3 saat süren kesintinin, sistemin bıçak sırtı bir denge ile sürdürülmeye çalışıldığının göstergesi olduğuna işaret eden Şengül, şunları kaydetti: “Bu kritik dengenin; doğalgaz çevrim santrallarına yakıt sağlanmasından elektrik üretiminin tüketimi karşılayacak düzeyde gerçekleştirilmesine (arz planlaması), iletim hatlarının yetersizliğinden kamu yapılanmasının aciz bırakılmasına kadar uzandığı aşikardır. Türkiye‘de elektrik enerjisi talebinin en fazla olduğu bölge olan başta İstanbul ili olmak üzere Sakarya, Kocaeli, Tekirdağ, Edirne ve Kırklareli illerinde 14 Ocak Cumartesi günü yaşanan sistem çökmesi nedeniyle 2006 yılında 13 ilde 6 saatlik büyük elektrik kesintisinin ardından ikinci büyük sistem çökmesiyle karşı karşıya kalındı. İletim sisteminin normal işletme koşullarında santralların üretimini sisteme taşımak ve bir iletim veya üretim ünitesinin sistem dışında kalması gibi sistemde oluşabilecek kısıtlılık hallerinde bile sistem kararlılığı bozulmayacak şekilde planlanması gerekir.”
Çökmenin ardındaki sis perdesi
Fuat Şengül, yaşanan çökme incelendiğinde aydınlatılması gereken karanlık noktalar olduğuna işaret ederek, bunları şu şekilde sıraladı:
“* İletim sistemi, Bursa Doğalgaz Santralı'nın sistem dışında kalmasıyla yani bir ünitenin sistemden çıkmasıyla neden çökmüştür?
* Sistem bir iletim hattının veya bir üretim ünitesinin devre dışı kalmasını kapatamayacak kadar bıçak sırtı mı işletilmektedir?
* İletim hattında bir devrenin servis dışı kalması sistemin çökmesi için yeterli oluyorsa iletim sistemi arz güvenliği nerede kalmıştır? İçine İstanbul ilini de alan Trakya Bölgesi için alternatif işletme stratejileri neden geliştirilmemiştir?
* Rusya'dan Batı Hattı'ndan gelen doğalgaz anlaşmasının sona erdirilmesinin ardından doğalgaz ihtiyacının karşılanmasında sıkıntı var mıdır ve bu sıkıntı nedeniyle Trakya‘daki doğalgaz santrallarının yeterli düzeyde çalıştırılmasının da mümkün olamadığı iddiaları doğru mudur?
* İletim planlamasından sorumlu kamu kuruluşu olan TEİAŞ, son yıllarda tüm kamu kuruluşlarında yaşanan siyasi kadrolaşmalardan payına düşeni fazlasıyla almıştır.
Serbest piyasanın gereği olarak bütüncül planlama anlayışı rafa kaldırılmış, piyasa tercihlerine uygun ve geleceği meçhul üretim tesisi bağlantısı görüşleriyle sınırlı bir planlama anlayışı benimsenir olmuştur.”
Periyodik bakımlarda eksiklik var
Sistemin periyodik bakım ve onarımında eksiklikler yaşandığına dikkatleri çeken BTP Genel Başkan Yardımcısı Fuat Şengül, şu önemli açıklamalarda bulundu: “Planlama anlayışında olduğu gibi sistem işletmeciliğinde de deneyimli personel bir şekilde işlerinden uzaklaştırılmış ve sindirilmiş, atamalarda mesleki yeterlilik göz ardı edilerek farklı kriterler öne çıkarılmış ve işletme hizmetlerinin de zaafa uğraması kaçınılmaz olmuştur. Tüm bu sorunların elektrik hizmetine yönelik politik tercihlerin sonucu olduğunun açık olduğunu, elektrik üretim-iletim ve dağıtım sisteminin parçalanması, planlamaya son verilmesi, kamu inisiyatifinin ortadan kaldırılması ve insanların tüm yaşamını doğrudan etkileyen elektrik gibi bir kamu hizmetinin serbest piyasaya bırakılmasının, sistemde yaşanan çökmenin asıl sorumlusu olduğunu kesindir. Tüm dünyada olduğu gibi özelleştirme ve piyasalaştırmada ısrar eden ülkemiz yöneticileri de bu acı gerçekle yüzleşmek zorundadırlar. Ne yazık ki tüm bu politik tercihlerin yol açtığı kaybın faturası; kesinti, pahalı enerji, ekonomik ve toplumsal kayıplar olarak yurttaşlarımıza kesilmektedir.Yıllardır yaptığımız açıklamalarda, raporlarda, sempozyumlarda söylemeye devam ettiğimiz enerjinin kamu eliyle üretilmesi, iletilmesi ve dağıtılması gereğidir. Bu yaşananlar ve gerçekler bizi bir tercihe yönlendiriyor, enerji, ya özel tekel olacak ya da kamu tekeli olacak.
Küçük bir arıza, bir anlık bir kesinti dahi özelin (yapısı gereği) kâr amaçlı davrandığını gösterdiğine göre bize ise kendi çıkarımız için, kamunun çıkarı için, tek tercih kalıyor: KAMULAŞTIRMA.
Tabii bu iradeyi gösterecek güç, bu ülkenin toplumsal kesimleri ile birlikte cumhuriyetin ilk yıllarındaki gibi muktedir olan bir hükümette olacaktır.”
Bağımsız Türkiye Partisi (BTP) Genel Başkan Yardımcısı, Enerji Uzmanı Fuat Şengül, 14 Ocak Cumartesi günü Marmara Bölgesi‘nde yaşanan elektrik sistemindeki çökmenin ülkemizdeki elektrik sisteminin sorunlar yumağına dolandığını ortaya koyduğunu bildirdi. Şengül, “Teknik ya da öngörülemeyen bir arıza olarak geçiştirilemeyecek kadar büyük bir sistem çökmesi yaşandığı açıktır” dedi.
Sanayinin kalbi 6 ilde yaklaşık 3 saat süren kesintinin, sistemin bıçak sırtı bir denge ile sürdürülmeye çalışıldığının göstergesi olduğuna işaret eden Şengül, şunları kaydetti: “Bu kritik dengenin; doğalgaz çevrim santrallarına yakıt sağlanmasından elektrik üretiminin tüketimi karşılayacak düzeyde gerçekleştirilmesine (arz planlaması), iletim hatlarının yetersizliğinden kamu yapılanmasının aciz bırakılmasına kadar uzandığı aşikardır. Türkiye‘de elektrik enerjisi talebinin en fazla olduğu bölge olan başta İstanbul ili olmak üzere Sakarya, Kocaeli, Tekirdağ, Edirne ve Kırklareli illerinde 14 Ocak Cumartesi günü yaşanan sistem çökmesi nedeniyle 2006 yılında 13 ilde 6 saatlik büyük elektrik kesintisinin ardından ikinci büyük sistem çökmesiyle karşı karşıya kalındı. İletim sisteminin normal işletme koşullarında santralların üretimini sisteme taşımak ve bir iletim veya üretim ünitesinin sistem dışında kalması gibi sistemde oluşabilecek kısıtlılık hallerinde bile sistem kararlılığı bozulmayacak şekilde planlanması gerekir.”
Çökmenin ardındaki sis perdesi
Fuat Şengül, yaşanan çökme incelendiğinde aydınlatılması gereken karanlık noktalar olduğuna işaret ederek, bunları şu şekilde sıraladı:
“* İletim sistemi, Bursa Doğalgaz Santralı'nın sistem dışında kalmasıyla yani bir ünitenin sistemden çıkmasıyla neden çökmüştür?
* Sistem bir iletim hattının veya bir üretim ünitesinin devre dışı kalmasını kapatamayacak kadar bıçak sırtı mı işletilmektedir?
* İletim hattında bir devrenin servis dışı kalması sistemin çökmesi için yeterli oluyorsa iletim sistemi arz güvenliği nerede kalmıştır? İçine İstanbul ilini de alan Trakya Bölgesi için alternatif işletme stratejileri neden geliştirilmemiştir?
* Rusya'dan Batı Hattı'ndan gelen doğalgaz anlaşmasının sona erdirilmesinin ardından doğalgaz ihtiyacının karşılanmasında sıkıntı var mıdır ve bu sıkıntı nedeniyle Trakya‘daki doğalgaz santrallarının yeterli düzeyde çalıştırılmasının da mümkün olamadığı iddiaları doğru mudur?
* İletim planlamasından sorumlu kamu kuruluşu olan TEİAŞ, son yıllarda tüm kamu kuruluşlarında yaşanan siyasi kadrolaşmalardan payına düşeni fazlasıyla almıştır.
Serbest piyasanın gereği olarak bütüncül planlama anlayışı rafa kaldırılmış, piyasa tercihlerine uygun ve geleceği meçhul üretim tesisi bağlantısı görüşleriyle sınırlı bir planlama anlayışı benimsenir olmuştur.”
Periyodik bakımlarda eksiklik var
Sistemin periyodik bakım ve onarımında eksiklikler yaşandığına dikkatleri çeken BTP Genel Başkan Yardımcısı Fuat Şengül, şu önemli açıklamalarda bulundu: “Planlama anlayışında olduğu gibi sistem işletmeciliğinde de deneyimli personel bir şekilde işlerinden uzaklaştırılmış ve sindirilmiş, atamalarda mesleki yeterlilik göz ardı edilerek farklı kriterler öne çıkarılmış ve işletme hizmetlerinin de zaafa uğraması kaçınılmaz olmuştur. Tüm bu sorunların elektrik hizmetine yönelik politik tercihlerin sonucu olduğunun açık olduğunu, elektrik üretim-iletim ve dağıtım sisteminin parçalanması, planlamaya son verilmesi, kamu inisiyatifinin ortadan kaldırılması ve insanların tüm yaşamını doğrudan etkileyen elektrik gibi bir kamu hizmetinin serbest piyasaya bırakılmasının, sistemde yaşanan çökmenin asıl sorumlusu olduğunu kesindir. Tüm dünyada olduğu gibi özelleştirme ve piyasalaştırmada ısrar eden ülkemiz yöneticileri de bu acı gerçekle yüzleşmek zorundadırlar. Ne yazık ki tüm bu politik tercihlerin yol açtığı kaybın faturası; kesinti, pahalı enerji, ekonomik ve toplumsal kayıplar olarak yurttaşlarımıza kesilmektedir.Yıllardır yaptığımız açıklamalarda, raporlarda, sempozyumlarda söylemeye devam ettiğimiz enerjinin kamu eliyle üretilmesi, iletilmesi ve dağıtılması gereğidir. Bu yaşananlar ve gerçekler bizi bir tercihe yönlendiriyor, enerji, ya özel tekel olacak ya da kamu tekeli olacak.
Küçük bir arıza, bir anlık bir kesinti dahi özelin (yapısı gereği) kâr amaçlı davrandığını gösterdiğine göre bize ise kendi çıkarımız için, kamunun çıkarı için, tek tercih kalıyor: KAMULAŞTIRMA.
Tabii bu iradeyi gösterecek güç, bu ülkenin toplumsal kesimleri ile birlikte cumhuriyetin ilk yıllarındaki gibi muktedir olan bir hükümette olacaktır.”
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.