Erzurum’da gıravatlı, takım elbiseli, tam da düğün kıyafeti giymiş adamları saman balyaları arasında görünce önce şaşırdık.
- Hacım sana bir kamyon saman yeter mi?
- Yetmez ama “evet”.
- Hacım sana?
- Benim hayvanım çok, aralarında girince ceketimin düğmelerini yiyiyorlar neredeyse.
- Sana iki kamyon.
- Yetmez ama “evet”.
Bundan sonra mal meydanında hayvan satarken besiciler “bunlar ithal samanla beslenen hayvanlardır, bu hayvanlar Bulgaristan Gürcistan samanı ile beslendiler” şeklinde reklam yapacaklar herhalde.
Elin oğlu saklamış samanı ve işte gelmiş zamanı.
Türkiye’de bir parti tek başına iktidar olmuş, on seneden beri ülkeyi yönetmiş, işi o noktaya getirmiş ki uçsuz-bucaksız vadileri, tarım arazileri olan bir ülkede insanlar saman ithal eder hale gelmişler.
Atalarımız “sakla samanı gelir zamanı” demişler ama, olacak ki saklayasın.
Koskoca bir on yıl, kulağın küresel tefecilerden gelecek emirlerde, onlar emretmiş sen ferman yayınlamışsın, bu ülkenin köylüsünün çiftçisinin kotalarla elini kolunu bağlamışsın, bin bir sıkıntı ile hayvan yetiştirmiş sen ithal hayvanlarla tüm emeklerini ve kazancını sıfırlamışsın ve iş gelmiş dayanmış ithal samana…
Gıravatlı takım elbiseli adamlar saman balyaları arasında taksimat yapıyorlar:
- Hacım, bir traktör samana ne dersin?
- Yetmez ama “evet”.
Geçen yaz kurak geçmişmiş de, yeterli saman üretilememiş falan…
Bu hikayeleri geç kardeşim, geldiğiniz nokta tam on yıllık ihmallerin, yanlış uygulamaların, yapmanız gerektiği halde yapmadıklarınızın, yapmamanız gerektiği halde yaptıklarınızın bir sonucudur.
Ne derdimize derman olacağı anlaşılamayan AB dayatmaları doğrultusunda tarım nüfusunu şehirlere sürme politikanız yüzünden çiftçi topraktan, tohumdan, tarladan, çayırdan kopartıldı ve ülke samana muhtaç hale getirildi.
Nereden nereye değil mi?
- Hacım sana bir kamyon saman yeter mi?
- Yetmez ama “evet”.
- Hacım sana?
- Benim hayvanım çok, aralarında girince ceketimin düğmelerini yiyiyorlar neredeyse.
- Sana iki kamyon.
- Yetmez ama “evet”.
Bundan sonra mal meydanında hayvan satarken besiciler “bunlar ithal samanla beslenen hayvanlardır, bu hayvanlar Bulgaristan Gürcistan samanı ile beslendiler” şeklinde reklam yapacaklar herhalde.
Elin oğlu saklamış samanı ve işte gelmiş zamanı.
Türkiye’de bir parti tek başına iktidar olmuş, on seneden beri ülkeyi yönetmiş, işi o noktaya getirmiş ki uçsuz-bucaksız vadileri, tarım arazileri olan bir ülkede insanlar saman ithal eder hale gelmişler.
Atalarımız “sakla samanı gelir zamanı” demişler ama, olacak ki saklayasın.
Koskoca bir on yıl, kulağın küresel tefecilerden gelecek emirlerde, onlar emretmiş sen ferman yayınlamışsın, bu ülkenin köylüsünün çiftçisinin kotalarla elini kolunu bağlamışsın, bin bir sıkıntı ile hayvan yetiştirmiş sen ithal hayvanlarla tüm emeklerini ve kazancını sıfırlamışsın ve iş gelmiş dayanmış ithal samana…
Gıravatlı takım elbiseli adamlar saman balyaları arasında taksimat yapıyorlar:
- Hacım, bir traktör samana ne dersin?
- Yetmez ama “evet”.
Geçen yaz kurak geçmişmiş de, yeterli saman üretilememiş falan…
Bu hikayeleri geç kardeşim, geldiğiniz nokta tam on yıllık ihmallerin, yanlış uygulamaların, yapmanız gerektiği halde yapmadıklarınızın, yapmamanız gerektiği halde yaptıklarınızın bir sonucudur.
Ne derdimize derman olacağı anlaşılamayan AB dayatmaları doğrultusunda tarım nüfusunu şehirlere sürme politikanız yüzünden çiftçi topraktan, tohumdan, tarladan, çayırdan kopartıldı ve ülke samana muhtaç hale getirildi.
Nereden nereye değil mi?
Aziz Karaca / diğer yazıları
- Tüketilen sadece kaynaklar mı? / 25.04.2024
- Önünde ardında ve kolunda servet… / 24.04.2024
- Hangisine daha çok üzüldünüz? / 23.04.2024
- Halleri var bizimkine benzemez / 22.04.2024
- ‘Hazır ol cenge eğer ister isen sulh-u salah’ / 20.04.2024
- Doymayan gözden ve ürpermeyen kalpten… / 19.04.2024
- Dilde adalet / 18.04.2024
- İlk çeyrek heba oldu gitti / 16.04.2024
- Dosdoğru dostluklara yelken açmak… / 14.04.2024
- Dosdoğru dostluklara yelken açmak… / 10.04.2024
- Önünde ardında ve kolunda servet… / 24.04.2024
- Hangisine daha çok üzüldünüz? / 23.04.2024
- Halleri var bizimkine benzemez / 22.04.2024
- ‘Hazır ol cenge eğer ister isen sulh-u salah’ / 20.04.2024
- Doymayan gözden ve ürpermeyen kalpten… / 19.04.2024
- Dilde adalet / 18.04.2024
- İlk çeyrek heba oldu gitti / 16.04.2024
- Dosdoğru dostluklara yelken açmak… / 14.04.2024
- Dosdoğru dostluklara yelken açmak… / 10.04.2024