Elmadağı ruhu

Bir söz, bir duruş veya eylem kişinin ruhunu yansıtır. Hayatının tamamının şifrelerini burada bulabilirsiniz. Atatürk'ün mücadelesini ve beslendiği kaynağı, onun şu sözlerinde gizlidir diyebiliriz: 

"Gerçekleri bilen, kalbinde ve vicdanında manevi ve kutsal hazlardan başka zevk taşımayan insanlar için, ne kadar yüksek olursa olsun, maddi makamların hiçbir değeri yoktur." (Nutuk) 

"İşittim ki, bazı arkadaşlar yoksulluğumuzu bahane ederek memleketlerine dönmek istiyorlarmış. Ben kimseyi zorla milli meclise davet etmedim. Herkes kararında özgürdür, bunlara başkaları da katılabilirler. Ben bu mukaddes davaya inanmış bir insan sıfatı ile buradan bir yere gitmemeye karar verdim. Hatta, hepiniz gidebilirsiniz. Asker Mustafa Kemal mavzerini eline alır, fişeklerini göğsüne dizer, bir eline de bayrağını alır, bu şekilde Elmadağ'ına çıkar, orada tek kurşunum kalana kadar vatanı savunurum. Kurşunlarım bitince de bu aciz vücudumu bayrağıma sarar, düşman kurşunları ile yaralanır, temiz kanımı, mukaddes bayrağıma içire içire tek başıma can veririm. Ben buna and içtim!.." (Kaynak:  Falih Rıfkı Atay, https://www.tbmm.gov.tr/kultursanat/me_ata_soz.htm)

18 Ekim 2020 tarihinde Ankara'da Sincan Harikalar Diyarında düzenlenen, BTP'nin 5. Olağanüstü Kongresi'nde BTP Genel Başkanı Hüseyin Baş, geçerli oyların tamamını alarak yeniden BTP Genel Başkanı seçildi. 

Hüseyin Baş'ın kongrede yansıttığı ruh; Atatürk'ün yukarıdaki aktardığım Elmadığı ruhu ile aynı ruhtur. 2002 ruhu ile 2020 yılında Türkiye Cumhuriyetinin bağımsızlığına adamış bir ant. 

İşsizlikten, umusuzluktan ve borçtan hayal kurmayı bile unutmuş gençlerin oylarına değil hayallerine talip bir ruh. 

Vaat değil; 21. yüzyılın kokuşmuş tüm sorunlarının reçetesini elinde taşıyan bir ruh. Bunu uygulamaya kararlı bir inanç. Tıpkı, Mustafa Kemal'in; "tek başıma da kalsam vatanı savunurum, tek başıma can veririm" azim ve kararlılığı. 

Gerçekleri bilmeyen, kalbinde ve vicdanında manevi ve kutsal hazlardan başka izler taşıyanlar bunu anlayamaz. 

Ülke olarak zifiri karanlıktan çıkmak için bu ruha ihtiyacımız var. Gençlerimizin hayallerinin gerçekleşmesi için bu ruh ve bu ant ile birlikte yürümek gerekir. 

Hz. Mevlana'nın dediği gibi "Güzel günler sana gelmez, sen onlara yürüyeceksin."