Hz. Peygamber'in (as) asırlar önce haber verdiği "kıyamet alametleri" bir bir gerçekleşiyor.Allah muhafaza.Bu alametlerden biri de "emanın kalmayacak" haberidir.Eman; can güveliği, huzur, güven...İşte bu eman, "kıyamete yakın" ortadan kalkacak ve insanların hiçbir güvenliği kalmayacak buyuruyor, kim Hz. Muhammed (as).Her akşam, bu tip olayların ilham kaynağı televizyonlar, adeta yaptığıyla övünür gibi, kimin kimi öldürdüğü, bir tek kişinin kaç kişiyi öldürdüğünü, biraz da reklamvari ekrana getirmesinden bıktık millet olarak.Ne ve nasıl yaptın sorusunun cevabı aynı, televizyon dizilerinden etkilendim.Her akşam çöplük ürünü mantar gibi üretilen diziler, millette varolan bütün değerlere "halı bombardımanı" uyguluyor.Hali bombardımanı; canlı ne varsa tümünü yok etmek, öldürmek.Ahlakî açıdan halı bombardımanı; bir milleti ayakta tutan ne kadar değer varsa hepsini yok etmeyi amaçlamak.Binbir emekle dişinden tırnağından artırarak yetiştirdiği, bakmaya doymadığı yavrusunun ardından gözleri kaç gölü anne-babalar.Ne hazin bir tablo.Ve bu hazin tablonun mimari(!) yine bir çocuk denecek yaşta delikanlı. O da bir başka anne-babanın evladı.Gözünü kırpmadan karşısındakine kurşun yağdırabilen bir katil.Kimler bu hale getirdi bu nesli?Karıncayı incitmekten sakınan, "Allah'a nasıl hesap veririm" inancında ve ahlak anlayışında olan bu milletin fertlerini kim bu hale getirdi?Hesap verme duygusunun yerini hesapsızlık nasıl aldı?Güya sevdiği bir kız yüzünden iki cana, üç cana nasıl kıyabilir bir delikanlı?Aşkına anne-babasını, kardeşini nasıl feda edebilir bir kız? Bizim tarihimizde "aşk" uğruna dağ delmek vardı ama, Allah emaneti bir bedeni delik deşik etmek yoktur.Aşk uğruna çöllere düşmek vardı, habis damlarına düşmek yoktu.Bir aşklarımızda ağıt yakmak vardı, yürek dağlamak yoktu.Sevda gözyaşımızı dökerdik, başkalarını gözyaşına boğmazdık.Bir insanı öldürmeyi, bütün insanlığı öldürmeye denk bir suç sayardık.Bütün insanlığı öldürmüş sayardık kendimizi.Ama o zamanlar biz "çağdışı" idik.Sonra çağdaşlaştık ve taşlaştık.Taş gibi olduk maşallah.Bir annenin feryadı yüreklerimizi kavururken, yanı başımızda binlerce ananın evladına döktüğü gözyaşına dönüp bakmaz olduk. Feryadını duymaz olduk.Hatta katili savunur olduk.Hem maktule üzülüp, hem katili savunmak, ne yaman çelişki.Irak'ta gözyaşı döken anaları hiç düşünüyor muyuz?Bir çocuğun, bir delikanlının işlediği cinayetten duyduğumuz rahatsızlık kadar, kadar, koca koca adamların ihtirasları yüzünden masum insanları, topluca öldürmesinden de rahatsızlık duyuyor muyuz? Ne hale geldik, ne hallere düştük.Tam da bu konuyu yazmayı düşünürken Feridun kardeşim bakın ne gönderdi. Bu tip haberleri artık İzmir'de de duymak olası. Hatta benim duyduğum pes artık dedirtecek cinsten. Olayı size de anlatayım. Olay Gaziemir'deki (izmir) bir büyük alışveriş mağazasında gerçekleşiyor. Bir anne yanında çocuklarıyla (sanırım 2 çocuk ve küçük) alışverişini yapıp marketten çıktıktan sonra içeride daha görülmesi gereken çok küçük bir işinin olduğunuanımsıyor ve bu iş (ne bilmiyorum-fiş, poşet unutma vb. olabilir) o kadar kısa zamanda yapılabilecek bir iş ki çocuklarına siz burada durun, ben hemen dönüp geleceğim, çok küçük bir işim var, siz burada oturun diyor ve içeriye giriyor.O sırada içeride parfüm reyonunda bulunun bir adam (ki bunlar hiç de sandığımız gibi izbandut görünüşlü, pala bıyıklı filan değildirler) bizim anneye af edersiniz eşime parfüm alacağım doğum günü için de, ben karar veremedim, bir de bayan gözüyle şu parfüme siz baksanız diyor ve parfümü koklatıyor. Kadın bayılınca; kaçılın eşim bayıldı, temiz havaya çıkarırsam düzelir diyerek hızla dışarı çıkarıyor. Sonra da malum bildiğiniz olay, tüm iç organları alınıyor ve cesedi de yol kenarına atılıyor.Olay bu.Bir noktaya bir nebzecik değinsek.Mesela, Yüce Allah kadınların ziynet eşyalarını teşhir etmelerini yasaklıyor.Kolundaki bilezikleri için nice bacılarımız öldürüldü.Acaba Allah'ın bizim iyiliğimiz için emrettiği o "süs eşyalarınızı saklayın" emrine uysaydık, acaba bu olur muydu? Bu misali genellemek mümkün.Ama bu misali verirken birileri, "bu çağda bu kafa" der diye korkmuyor değilim.Kim mi o "birileri?"Toplumu bu hale getirenden başka kim olabilir ki?
Müslim Karabacak / diğer yazıları
- Hz. Muhammed'den (saa) kim niye rahatsız olur? / 17.03.2024
- Metro Entelijansiyasi / 14.03.2024
- Aşık Neyanî'ce... / 10.03.2024
- Müslümanın Allah'ı "zengin" Ehl-i Kitab'ın tanrısı fakirdir ve Milli Ekonomi Modeli de "zengin Allah" inancının üründür / 09.03.2024
- Hak Teâlâ ayırmadı sana ne oluyor? / 29.02.2024
- Hak Teâlâ ayırmadı sana ne oluyor? / 28.02.2024
- Bir Kerbela mersiyesi... (Ahmed Edib Harâbî) / 23.02.2024
- Bohem hayat Necip Fazıl / 20.02.2024
- Kelimelerin ahenkle dansı / 17.02.2024
- Çok şeye tercüman, hayatımıza dair... / 16.02.2024
- Metro Entelijansiyasi / 14.03.2024
- Aşık Neyanî'ce... / 10.03.2024
- Müslümanın Allah'ı "zengin" Ehl-i Kitab'ın tanrısı fakirdir ve Milli Ekonomi Modeli de "zengin Allah" inancının üründür / 09.03.2024
- Hak Teâlâ ayırmadı sana ne oluyor? / 29.02.2024
- Hak Teâlâ ayırmadı sana ne oluyor? / 28.02.2024
- Bir Kerbela mersiyesi... (Ahmed Edib Harâbî) / 23.02.2024
- Bohem hayat Necip Fazıl / 20.02.2024
- Kelimelerin ahenkle dansı / 17.02.2024
- Çok şeye tercüman, hayatımıza dair... / 16.02.2024