28 Temmuz'da Manavgat'ta başlayan orman yangınlarına zamanında ve etkin bir şekilde müdahale edilemediği için yangınlar hem söndürülemedi hem de çok daha geniş bir alana yayıldı.
Tarım ve Orman Bakanlığının açıklamasına göre orman yangınları 33 ile yayıldı. Son duruma göre halen 7 ilde yangınlar sürüyor.
29 Temmuz'da yaptığı basın açıklamasında Tarım ve Orman Bakanı Bekir Pakdemirli Türkiye genelinde toplam 41 yangın çıktığını açıkladı. Pakdemirli 41 yangın için 3 uçak ve 38 helikopter kullanıldığını söyledi.
1 hafta içerisinde 180'den fazla noktada çıkan yangınlar için hava araçları sayısı 16 uçak, 51 helikoptere yükseltildi fakat hala 16 noktada yangınlar devam ediyor.
Bakan'ın açıklamalarından yola çıkarsak, yangının 1. gününde 41 noktaya 3 uçakla müdahale edilmiş. Bu da demek oluyor ki, 38 noktaya uçakla müdahale yapılamamış. Evet helikopterlerle müdahale edilmeye çalışılmış ancak yetersiz kaldığı ortada. Eğer önceden gerekli sayıda uçaklarımız hazır edilseydi yangınlar bu kadar büyümeyecekti. İhmal var mı? Evet, var.
Son durumda, çeşitli ülkelerden gelen destekler sayesinde 16 uçakla yangınlara müdahale ediliyor. Demek ki, ihtiyacımız olan uçak sayısı 16'dan fazla. Peki bunca yıl ülkeyi yönetenler niçin gerekli olan bu uçakları envanterinde hazır bulundurmadı? Bulundurmuş olsaydı yangına zamanında ve etkin bir şekilde müdahale yapılabilir miydi? Evet, yapılabilirdi. İhmal var mı? Evet, var.
Bu ihmalin bedeli, çok ama çok ağır oldu.
Türkiye'nin en güzel çam ormanları yok oldu. Köyler yandı, evler kül oldu, hayvanlar ve arılar telef oldu ki, Türkiye'nin çam balı üretiminin merkezi Marmaris'in çam ormanlarıydı.
Hepsinden önemlisi 8 kişi hayatını kaybetti. Bu ihmalin mutlaka bir bedelinin olması gerekmiyor mu?
Yangın söndürmede yapılan yanlışları, yangının ilk çıktığı günden beri olay yerinde olan BTP (Bağımsız Türkiye Partisi) Manavgat İlçe Başkanı Ahmet Yitmez anlattı. Yitmez şunları söyledi: "Manavgat yanıyor, ciğerlerimiz yanıyor, dört yanımız ateş çemberi, her şeyimiz yanıyor. Yangın söndürme yönetimi başarısızdır. İnsanlar çaresiz bırakılmıştır. Yeterli uçak olmadığı ve zamanında mücadele edilmediği için büyük kayıplar verdik. Halk, köylü bölgeyi iyi biliyor ve yangın tecrübesi var. Köylü ile ortak çalışma yapılarak yangına müdahale edilmeliydi ama edilmedi. Bazı bölgelerde halk kendi taktikleri ile yangını kontrol altına aldı. Oturup masa başında kalem ve kağıtla yazıp çizerek yangın söndürülmez, yangın bizzat sahada uygulamalı taktiklerle söndürülür. Köylü, bize bırakın fırsat verin diye yalvarıyor. İnsanlar perişan, hayvanlar perişan, akan gözyaşları yürekleri dağlıyor. Bu yangında maalesef yetkililer sınıfta kalmıştır."
Tarım Orman-İş Sendikası Genel Başkanı Şükrü Durmuş da benzer bir açıklama yapmıştı. Durmuş, orman yangınlarıyla ilgili 1980 yılıyla bugün karşılaştırıldığında orman yangını sayısının hemen hemen aynı olduğunu ama 2020 yılında yanan alanın 1980'e göre yüzde 50 daha fazla olduğunu söylemişti. Durmuş, "O yıllarda orman köylüleri, ormanın içinde yaşıyordu, yangına ilk müdahaleyi kendisi yapıyordu ve zamanında yapıyordu. Şimdi ise maalesef orman köylüsü desteklenmediği için ormana küskün" demişti.
Alın size bir yanlış daha... Orman köylüsünün olmaması, olanlarından da yardım alınmaması yangınların büyümesinde rol oynadı.
Türkiye'nin ekonomisi orman yangınlarına müdahale edecek gerekli uçakları hazır bulundurmaya müsait olduğu halde bulundurmayıp, ordan burdan yardıma gelen uçaklarla yangınlara müdahale edilmiş bu da bize büyük zaman kaybettirmiştir.
Türk Hava Kurumunun elindeki yangın söndürme uçakları çürümeye terk ettirilmiştir. Güzelim uçaklar yangınlara müdahalede kullanılmamıştır. Bütün bu ve benzeri ihmallerin neticesinde de ülke olarak tarihimizin en büyük orman yanını yaşadık ve hala yaşıyoruz.
Emin olun dünyada hiç bir ülke ne saraylarımızı, ne cumhurbaşkanına tahsis edilmiş uçaklarımızı ne de lüks makam araçlarımızı kıskanmıyor. Gerçek şu ki, dünya Türkiye'ye acıyarak bakıyor!
- Asrın ahlaksızlığı / 18.02.2023
- İmar affını ‘kader’ çıkarmadı / 11.02.2023
- EYT’liler ilk maaşı ne zaman alır? / 04.02.2023
- Altılı Masa artık yok! / 28.01.2023
- Avantajları kaybeden seçimi kaybeder / 21.01.2023
- Basit bir ekonomi dersi! / 15.07.2022
- Hz. Ali'yi sevmek / 12.07.2022
- Teşekkürler… / 10.07.2022
- “Sarı bürokratlar”a sesleniş! / 26.05.2022