21. yüzyılda "enerji terminali'' olmayı hedefleyen Türkiye 'nin enerji politikaları, ABD ile Rusya'nın etkin rekabet oyunlarının oyuncağı haline gelen AKP'nin teslimiyetçi komisyoncu siyasi zihniyeti yüzünden iflasla neticelendi.AKP hükumetinin ABD- İsrail ekseninde izlediği tutsak politikalar yüzünden Rusya'nın AB ile yürüttüğü ortak enerji politikasından tamamen dışlanmış durumda.Geçen hafta içinde Rusyanın kendi ürettiği petrolu Burgaz- Dedeağaç hattı ile Bulgaristan ve Yunanistan üzerinden Ege denizine akıtacak projede AKP2nin seyirci kalması iflasın ilk ayağını oluşturuyor.Bu proje bir yandan Yunanistan'ı stratejik kilit ülke konumuna taşırken, diğer yandan Türkiye'nin büyük ümitler bağladığı Bakü - Ceyhan hattını işlevsiz kılıyor.AKP'nin Samsun - Ceyhan hattını kendisine destek olan bir işadamına ihale etme ısrarı Rus lukoil'in Türkiye'de kurmayı planladığı 3 milyar dolarlık rafineriyi askıya almasına neden olması da bir başka fiyasko.AKP'nin Irak politikasının iflas etmesi ile Kerkük petrollerinin uluslar arası piyasalara açılmasında Türkiye'nin tamamen dışlanmasına neden oldu.AKP'nin ABD'ye bağımlılığını iyi kullanan peşmergelerin agresif politikaları ile Kerkük- Yumurtalık hattının papucu da dama atılmak üzere.Kürtler bu hattın güvensizliğini gerekçe gösterip Erbil- Zaho hattının ikame edilmesi için karar çıkarmayı başarmış durumdalar.Bunun yanı sıra 55 yıldır kapalı olan Musul- Hayfa hattının açılması da gündeme alınarak İsrail ve onun yavruladığı Kürt devletine çifte hayat öpücüğü verilmiş durumda.Irak petrol yasası ile peşmergelerin yerel komisyonu garantileme karşılığında Irak petrollerini 30 yıl boyunca işletme hakkı verdikleri üç yabancı petrol kartelinin Kerkük- yumurtalık hattı yerine petrolü Basra Körfezinden Batıya taşıma ısrarı da uzun vadeli iflasımızın başka bir versiyonu. ABD'nin İran'ı işgal bahanesinin gizli gündemlerinden birisi de bu güzergahın eşkiyabaşı olma arzusu.AKP'nin ABD korkusu yüzünden İran'dan enerji teminine soğuk bakması, Türklük alerjisi yüzünden Türki cumhuriyetlere sırtını dönmesi de iflasın başka sayfalarını oluşturuyor.Bütün bu eneji strateji savaşlarının ortasındaki çuvallamalara, enerji kullanım siyasetindeki ve dağıtımındaki kartel bağımlılığı, kapalı ve kirli iç pazarlıklarda taraf olmasını ekleyin nasıl bir karanlığa itildiğimizi daha iyi göreceksiniz.Türkiye her alanda olduğu gibi bu taşeron anlayıştan kurtulup bağımsız politikalar izlemeye mecbur vede mahkumdur.Eneji bağımlılığını aşamayan Türkiye'nin ekonomik ve siyasi güç olması mümkün değildir.Türkiye en kısa zamanda mili ekonomi modeli ile enerji politikalarını hayata geçirmezse sürünen ülkeler kategorisinden çıkamaz.