logo
03 MAYIS 2024

Erdoğan Kıbrıs'ı satmış!

05.03.2006 00:00:00
Türkiye Recep Tayyip'in, "Ulan, ananı da al git'' karanlığındayken Kıbrıs ona inat pırıl pırıl, ışıl ışıl, aydınlıktı 74'ten beri ilk defa, Ayvasıl-Yılmazköy hattının batısındaki insanlar imar ve onarım faaliyetlerine girişmişlerdi. Evlerini, bahçe duvarlarını boyuyor, kurşun deliklerini örtüyorlardı.Referandum'da % 67 Evet ile KKTC'nin yüz karası olan Güzelyurt'ta son hafta içinde yapılan bir kamuoyu yoklaması % 65 Hayır sonucu vermişti.Referandum'dan iki gün sonra adadan; yılgın, bezgin, küskün ve mağlup ayrılmıştım. Geçtiğim yollar, kahve içtiğim verandalar, altında mangal yaktığım ağaçlar bir dahaki gelişimde olmayacaktı..17 Şubat 2006 günü adaya Ankara'dan 1984 doğumlu askerlerle uçtum.Harekâttan 14 sene sonra doğmuş gençler büyümüş, askerlik çağına gelmiş ve adadaki görev yerlerine gidiyorlardı.Harekâtın üzerinden 32; referandumun ise 2 yıl geçmişti ve "en büyük asker bizim asker'' daha hâlâ Kıbrıs'ta idi.Rum'a inat, CTP'ye inat, Akepe'ye inat.Denktaş 25 Şubat günü Isparta'da "Türk askerinin şehitlerinin kemiklerini torbaya doldurarak döndüğünü görmektense ölürüm'' diyordu.Soğuk ama aydınlık bir Şubat sonuydu ve Kıbrıs'ta bademler çiçek açmıştı.UBP'de Eroğlu'nun aday olmadığı seçimde favori Ertuğruloğlu kaybetmiş, sürpriz Özgürgün Genel Başkan seçilmişti.Özgürgün'ü Recep Tayyip telefonla arayarak 45 dakika görüştü.Talat ziyaretine gitti ve 1 saat 45 dakika sohbet ettiler.Mayıs'ta Rum kesiminde genel seçimler var.KKTC'de Haziran'da yerel seçimler ve boşalan iki milletvekilliği için genel seçim var.Kasım'da da UBP'nin "olağan kurultay''ı..Akepe KKTC'de "geniş tabanlı koalisyon'' istiyor.Derdi, CTP-DP ortaklığıyla çıkarılan ''Rum'a Mal tazmin yasası'' için kimsenin, (UBP'nin) Anayasa Mahkemesi'ne gitmemesi. Koalisyon ortağı yapılacak bir UBP'nin iktidar nimetlerinden faydalanabilmek için "ehlileştirilmeyi'' kabul edeceğini düşünüyorlar.Hükümet değişikliği için Haziran seçimlerinin sonrası bekleniyor.. Zayıf bir ihtimal ise değişikliğin hemen gerçekleştirilmesi.UBP'deki Genel Başkanlık seçimini Ertuğruloğlu az bir farkla kaybetti. Özgürgün'ü seçenler bile hemen Kurultay sonrasında "Keşke?.'' demeye başladılar.Özgürgün, halen hapiste bulunan batık banka patronu Boyacı'nın damadı. Fakat halen eşinden ayrı yaşıyor. Boyacı'nın diğer damadı, Serdar Denktaş.Peki iki bacanağın bir "Boyacı koalisyonu'' mümkün mü?Sandalye sayısı yetmiyor.Özgürgün'e de UBP Genel Başkanlığı'nın iki numara büyük geleceği söyleniyor. Özgürgün'ün Genel Başkanlığı'nın, "Kurtar bizi baba'' feryatlarıyla tekrar Eroğlu'nun yolunu açacağı yorumları yapılıyor.Demek ki asıl mücadele Eroğlu-Ertuğruloğlu arasında..Peki bu kavga sonuçlanana kadar ortada KKTC kalır mı?Bir AB heyeti adaya geliyor. "Kuzey Kıbrıslılarla da'' görüşeceklerini ama görüşme mahallinde hiçbir bayrak, sembol, unvan olmamasını şart koşuyorlar.CTP kabul ediyor ve "devletten vazgeçildiğinin resmi olacak'' bu görüşme merakla bekleniyor.AB Mali Yardım Tüzüğü ile Doğrudan Ticaret Tüzüğünü Rum istekleri doğrultusunda ayırarak onaylıyor.Akepe'ye embedded olmuş KKTC gazeteleri bile, yazının başlığına aldığımız manşeti atıyorlar."ERDO?AN KIBRIS'I SATTI''.KKTC'de yayımlanan bazı gazetelerin Erdoğan ve AKP'ye yönelik tepkileri şöyle:     KIBRISLI: Erdoğan'ın resmini kullandığı manşet haberinde "Satıldık" dedi. Haberin içinde "Erdoğan'ın son açıklamaları züğürt tesellisi. Kısacası parça parça satılıyoruz. Erdoğan'ın açıklamaları göz boyamak için söylenmiş sözler. Verilen tavizlerin ağırlığı bu şekilde örtbas edilemez. Türkiye, Rum vetosunun ertelenmesi adına Kıbrıs Türk halkının haklarının kurban edilmesine seyirci kaldı" denildi. Gazetenin Genel Yayın Yönetmeni ve sahibi Dr. Doğan Harman da köşesinde şunları yazdı: "Bugün gıkı çıkmayan Türkiye hükümeti yarın müzakereler devam etsin diye başka tavizler verecek. Gül'ün ve Erdoğan'ın yaptığı açıklamalar tam züğürt tesellisi. AKP'nin ta başından beri Kıbrıs siyaseti diye bir siyaseti yok. Türkiye AB'ye üye olsun ve müzakereler devam etsin diye bizi parça parça satacaklar. Erdoğan bize fena kazık atıyor." AFRİKA: Genel Yayın Yönetmeni Şener Levent yazısına, "Ankara kazığı" başlığını attı. Erdoğan ve Gül ikilisinin Kıbrıslı Türklere kazık attığını, Gül'ün COREPER toplantısından sonra sanki hiçbir şeyden haberi yokmuş gibi rol kestiğini ileri sürdü. VOLKAN: "Başbakan Erdoğan'dan acı itiraf: AB bizi kandırdı" ifadesini manşet yaptı. Başyazar Sebahattin İsmail, "AKP, Talat ve CTP-DP politikaları iflas etti" diye yazdı.Kıbrıs Türkleri adanın batısında da artık "kalıcı'' olduklarının bilincine varıyor ve en önemlisi millet AB yalanının, bir evetle dünyaya bağlanacağı yalanının farkına varmış görünüyor.Rum gazetelerinin yorumları da şöyle:" HARAVGİ: "BÜYÜK KAZANÇ""Israrlı çabalardan sonra ve Türkiye'nin dostlarının Avrupa alanında yarattıkları zorluklara rağmen, Kıbrıs Cumhuriyeti baştan beri hedeflediğini başardı: Mali Yardım Tüzüğünün Doğrudan Ticaret Tüzüğünden ayrılmasının yanında, Doğrudan Ticaret Tüzüğü'nün uygulanması ile ilgili kanunun hukuksal temelinin değiştirilmesi ve diğerleri ile birlikte Mağusa Limanı için yapılan önerilerin ve Maraş şehrinin yasal sakinlerine geri verilmesinin şart koşulduğu önerisinin benimsenmesi.Bu gelişmeden doğan kazanç tek başına diplomatik bir başarı ve Kıbrıs Cumhuriyeti'nin uygulamaya devam ettiği haklı ve istekli politikanın doğrulanması değil, aynı zamanda AB üyesi olarak Kıbrıs Cumhuriyeti'nin diğerleri ile eşit muamele görmesinin de manevi tatminidir.''POLİTİS: "SİYASİ TAKTİKLERİMİZ" "COREPER'in Kıbrıslı Türklere yönelik Mali Yardım Tüzüğü ile Doğrudan Ticaret Tüzüğü'nün ayrılmasında hem fikir olması için ne araya girdi? Yanılgıya düşmeyelim, gelişme olumludur, çünkü Doğrudan Ticaret Tüzüğü ile Sahte Devlet'in tanınması yönündeki dolaylı amaçta ısrar eden Talat'ın kendini beğenmişliğine önemli ölçüde kısıtlama getiriyor. Aynı zamanda ciddi bir soru ortaya çıkıyor: İki tüzüğün ayrılmasına ilişkin talebimizi bir yıldır engelleyen ve Türkiye'yi tepki göstermeyeceği konusunda ikna etmeye çalışan İngiltere de bu gelişmeye neden razı oldu?     Acaba İngilizler onları tarafsız arabulucular olmadıkları yönünde kınadığımız için bizden korktuklarından ötürü mü vicdan azabı ile güvenimizi yeniden kazanmaya çalışıyorlar? Acaba Avusturyalı ortaklarımızın yardımı ile İngilizlerle nihayetinde herkesi tatmin edecek bir değiş tokuş mu yaptık? Yani biz ayrılmayı alıyoruz, Kıbrıslı Türkler milyonları alıyor ve Türkiye de Avusturya Dönem Başkanlığı sırasında iki başlığın açılması ile Avrupa sürecinde ilerliyor. Elbette biz tahsis ettiğimiz 70 vetodan ikisini feda ediyoruz!    Elbette üçüncü bir değerlendirme de var. Değiş tokuş, Türkiye tarafından Protokol'ün uygulanması sınavının Türkiye'de yapılacak olan seçimler sonrasına, yani 2007 yılının ortalarına ertelenmesi ile ilgilidir. Bu Erdoğan'a yeniden seçilmesinde yardımcı oluyor ve Tasos Papadopulos'a Cumhurbaşkanlığı seçimleri arifesinde iyi bir koz veriyor.''    Fakat bence en önemli yorum, eski dışişleri bakanlarından Rolandis'e ait olanı.    Nikos Rolandis 27. Şubat 2006 tarihli Politis'de şöyle diyor.    "Yakında, Hristofyas'ın 'evet' ine değil, Güzelyurt bölgesine çok çimento döküleceği görülüyor. Kıbrıs Türk basını, orada iki bin dönüm arsanın geliştirildiğini yazıyor. Son iki yılda Girne'nin bir ucundan, Mağusa'nın en güzel bölgelerine kadar binlerce sitenin inşa edilmesinden sonra, sıra şimdi Güzelyurt'a geldi. Bu arada tüm bunlar gerçekleşirken, biz pervasızca müzakereler için ön hazırlıkla uğraşıyoruz. Kimsenin ne zaman gerçekleşeceğini, ne zaman başlayacağını, ne zaman biteceğini bilmediği bir ön hazırlık için uğraşıyoruz?     Reddettiğimiz Annan Planı ile birlikte, uzun aylar önce Maraş ve 15 köy sahiplerine geri iade edilecekti. Ayrıca 40 köyü ile birlikte Güzelyurt bugünden itibaren 18 ay içerisinde aşamalı olarak sahiplerine verilecekti. Kıbrıs Rum Yönetiminden doksan bin ve Kıbrıs Türk Yönetiminden de binlerce kişi evlerine geri döneceklerdi. Ayrıca işgal bölgesindeki toplu inşaat patlamasını da görmeyecektik.    Şimdi kimse geri gitmiyor. Şimdi herhangi bir göçmen geri dönmüyor. Aksine, hukuki yollar aracılığı ile aşamalı olarak Kuzeydeki Kıbrıslı Türkler geri dönüyorlar. Tüm bunları 21 Mart 2004 tarihindeki makalemde belirtmiştim, ancak hem o zaman hem de şimdi, kim dinliyor ki? "    Annan Planının Türkler için ne ifade edeceği bundan daha güzel açıklanabilir miydi?    Yâni kıymetli okuyucu ben Şubat 2006'daki Kıbrıs gezimde Maraş'ı göremeyecektim.    Rum'a verilmiş olduğu için 74'te yasemin ve turunç kokuları arasında yudumladığım kallavi kahveleri de Güzelyurt'ta tekrar içemeyecektim.    Çünkü Güzelyurt tekrar Omorfo olmuş olacaktı.    Başa dönerek lâfı bağlayacak olursak Akepe'nin yumuşak karnı sırasıyla Kıbrıs; Ruma mal tazmin yasası, bunun Anayasa Mahkemesine götürülmemesi ve UBP'nin "iktidar havucuyla'' terbiye edilmesidir.    UBP daha önce konuyu Anayasa Mahkemesine götüreceğini deklare etmişti.    Ama yeni başkan önce "Avukat bulamadık'', sonra "Teknik hazırlıklar sürüyor'' oyalamacasıyla ipe un sermektedir.    Önümüzdeki günlerde beş-altı UBP milletvekilinin Ankara'ya davet edilerek "ikna edilmeleri'' gündemdedir.    Şimdi;    UBP Anayasa Mahkemesine behemehal başvurmalıdır.    Parti bu konuda bölünmemelidir.    Parti Kasım'daki olağan kongreye kadar da bölünmemelidir.    Olağan kongrenin ertelenmesi engellenmelidir.    Bölünmüş bir UBP, şimdiki iktidardan kuvvetli olamayacağı için CTP'nin işine gelmez..    "Yarım UBP'' Tahsin'in de işine gelmez.    Özgürgün'ün bu yükü taşıyamayacağı bellidir.Seçildikten hemen sonra CTP'nin yayın organı Yeni Düzen'e "UBP ile CTP'nin pek farkı yok'' dedi.Vay anasına sayın seyirciler..    Özgürgün ayda mı yaşıyordu? UBP'nin başına aydan paraşütle mi indirildi? Hüseyin Mümtaz / Giresun Işık Gazetesi
Kritik görüşmeyi gazeteler nasıl gördü?
'Özel' seçilmiş manşetler
Kayyum rektöre ballı maaşlı yeni koltuk
Bu ne sevgi ah!
Yolcu otobüsü şarampole devrildi
2 kişi öldü, 40 kişi yaralandı
Metin Cihan: 2 AK Parti: 0
İsrail'le ticaret tamamen durduruldu
Öğrencileri araçtan indirip darp ettiler
Minibüsçü terörü!
Erdoğan cephesinden algı oyunları
Boş koltukla ne mesaj verdi?
Özgür Özel ayrılırken yüzü gülüyordu
Erdoğan-Özel görüşmesi 1.5 saat sürdü
Bakan Yardımcısı davacı olmuştu
Barış Terkoğlu'na 2 yıl hapis
Acı gerçek!
Asgari ücretle sadece 5 bilet alınabiliyor
'Değerli eş genel başkanlar...'
Kurtulmuş'tan DEM'e anayasa ziyareti
Erdoğan Bayraktar davacı oldu
Kılıçdaroğlu hakkında hapis cezası istendi
İTO'ya göre en çok çocuk bluzunun fiyatı artmış
242 ürünün 155'inin fiyatı arttı
"Protestolara değil, Gazze'ye odaklanmalıyız"
ABD'li Senatör Sanders'tan kritik uyarı
İmalatta hava kötü!
10 sektörün 8'inde üretim zayıfladı
Kritik görüşmeyi gazeteler nasıl gördü?
'Özel' seçilmiş manşetler
Kayyum rektöre ballı maaşlı yeni koltuk
Bu ne sevgi ah!
Yolcu otobüsü şarampole devrildi
2 kişi öldü, 40 kişi yaralandı
Metin Cihan: 2 AK Parti: 0
İsrail'le ticaret tamamen durduruldu
Öğrencileri araçtan indirip darp ettiler
Minibüsçü terörü!
Erdoğan cephesinden algı oyunları
Boş koltukla ne mesaj verdi?
Özgür Özel ayrılırken yüzü gülüyordu
Erdoğan-Özel görüşmesi 1.5 saat sürdü
Bakan Yardımcısı davacı olmuştu
Barış Terkoğlu'na 2 yıl hapis
Acı gerçek!
Asgari ücretle sadece 5 bilet alınabiliyor
'Değerli eş genel başkanlar...'
Kurtulmuş'tan DEM'e anayasa ziyareti
Erdoğan Bayraktar davacı oldu
Kılıçdaroğlu hakkında hapis cezası istendi
İTO'ya göre en çok çocuk bluzunun fiyatı artmış
242 ürünün 155'inin fiyatı arttı
"Protestolara değil, Gazze'ye odaklanmalıyız"
ABD'li Senatör Sanders'tan kritik uyarı
İmalatta hava kötü!
10 sektörün 8'inde üretim zayıfladı

Erdoğan-Özel görüşmesini gazeteler nasıl gördü?

Özel'in Erdoğan'a mesir macunu, Erdoğan'ın ise Özel'e Rize çayı hediye ettiği görüşme gazete manşetlerinde geniş yer buldu.
03.05.2024 07:56:00 / Güncelleme: 03.05.2024 08:07:14
Haber Merkezi
Erdoğan-Özel görüşmesini gazeteler nasıl gördü?
Erdoğan-Özel görüşmesini gazeteler nasıl gördü?
Cumhurbaşkanı ve AK Parti Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan, 8 yıl aradan sonra ilk kez bir CHP Genel Başkanı ile görüştü. 

AK Parti Genel Merkezi'ndeki, Cumhurbaşkanı Erdoğan ile Özel görüşmesi, basına kapalı olarak 1 saat 35 dakika sürdü.

Kabulde, AK Parti Genel Başkanvekili Mustafa Elitaş ile CHP İstanbul Milletvekili ve TBMM Dışişleri Komisyonu Üyesi Namık Tan da hazır bulundu.

Görüşme manşetlerde

8 yıl sonra gerçekleşen 1.5 saatlik görüşme bugünkü gazetelerin manşetlerinde geniş yer buldu.

Hürriyet gazetesi görüşmeyi manşetine "İlk temasta sıcak anlar" başlığı ile taşıdı.



Sabah gazetesi, görüşmede ilk gündemin 'Sivil anayasa' olduğunu öne sürdü.



Sözcü, Özel'in görüşmenin detaylarına ilişkin gazetelerine yaptığı açıklamayı manşete taşıdı.



'Kartlar açıldı' manşeti atan Cumhuriyet, görüşmedeki 'boş koltuk' detayına dikkat çekti.



Yeni Şafak gazetesi ise "8 yıl sonra lk görüşme" başlığı ile görüşmeyi manşet yanından gördü.



Niğde - Ankara Otoyolu'nda otobüs şarampole devrildi: 2 ölü, 40 yaralı

Niğde-Ankara Otoyolu'nda yolcu otobüsünün şarampole devrilmesi neticesinde meydana gelen kazada ilk belirlemelere göre 2 kişi hayatını kaybetti, 40 kişi yaralandı.
03.05.2024 06:56:00
İhlas Haber Ajansı
Niğde - Ankara Otoyolu'nda otobüs şarampole devrildi: 2 ölü, 40 yaralı
Niğde - Ankara Otoyolu'nda otobüs şarampole devrildi: 2 ölü, 40 yaralı
Kaza gece 03.00 sıralarında Niğde - Ankara Otoyolu Nevşehir gişeler çıkışı Babakonağı mevkiinde meydana geldi.

Kilis - İstanbul seferini yapan Hannan Samanoğlu'nun kullandığı 79 AF 880 plakalı Metro Turizm'e ait yolcu otobüsü henüz belirlenemeyen nedenden dolayı şarampole devrildi.

Kazayı gören diğer sürücülerin ihbarı üzerine kaza yerine çok sayıda sağlık, itfaiye, AFAD, UMKE, jandarma ve polis ekipleri sevk edildi. Yaralılar Nevşehir ve Aksaray'daki hastanelerde tedavi altına alındı. Kazada hayatını kaybeden 2 kişi otobüsün altından ekiplerce çıkartıldı.

Köpek yavruları da kurtarıldı

Kaza yapan otobüsün bagajında bulunan 3 tane köpek yavrusu da kurtarılarak ekiplere teslim edildi.

Kaza nedeniyle Niğde - Ankara Otoyolu'nda trafik kontrollü olarak sağlanıyor.


Sürmene'de minibüs şoförleri özel servis kiralayan üniversite öğrencilerinin yolunu keserek darp etti

Trabzon'un Sürmene ilçesinde Karadeniz Teknik Üniversitesi (KTÜ) Deniz Ulaştırma İşletme Mühendisliği öğrencileri tarafından kiralanan öğrenci servisine kızan minibüs şoförleri aracın önüne kesti. Servis sürücüsü ve öğrenciler, ilçe hat minibüsü şoförleri tarafından saldırıya uğrarken, öğrencilerin şikayeti üzerine yapılan çalışmada şüpheli 4 kişiden 2'si gözaltına alındı.
03.05.2024 06:05:00
İhlas Haber Ajansı
Sürmene'de minibüs şoförleri özel servis kiralayan üniversite öğrencilerinin yolunu keserek darp etti
Sürmene'de minibüs şoförleri özel servis kiralayan üniversite öğrencilerinin yolunu keserek darp etti
Edinilen bilgiye göre ilçenin Çarşı Mahallesi'nde meydana gelen olayda Karadeniz Teknik Üniversitesi (KTÜ) Deniz Ulaştırma İşletme Mühendisliği Bölümü'nde öğrenim gören öğrenciler ulaşım sorunları nedeniyle özel bir servis kiraladı.

Üniversite öğrencilerinin servis kiralamasına kızan minibüs şoförleri tarafından araçların önleri kesilerek durduruldu.


Okul çıkışında durdurulan servis sürücüleri, öğrenciler ve minibüs şoförleri arasında yaşanan tartışmanın arbedeye dönüşmesiyle bazı öğrencilerin ve servis sürücüsünün saldırıya uğradığı öne sürülürken, öğrencilerin ihbarı üzerine olay yerine polis ekipleri sevk edildi. Darp raporu alan öğrenciler şikayetçi olurken, olayla ilgili soruşturma başlatıldı.

2 kişi gözaltına alındı

Trabzon Valiliği tarafından yapılan açıklamada şikayet üzerine 4 kişi hakkında başlatılan tahkikat neticesinde 2 kişinin gözaltına alındığı belirtildi.


Açıklamada, "İlimiz Sürmene ilçesindeki KTÜ Deniz Ulaştırma İşletme Mühendisliği bölümü öğrencilerinin dolmuşlarda yer bulamadıkları için servis kiraladıkları gerekçesiyle, kiraladıkları özel servisin önü dolmuş şoförleri tarafından kesilerek servis şoförü ve içindeki öğrencilere tehdit ve hakaret edilip darp edildikleri yönünde sosyal medyada yer alan haberlerle ilgili olarak; servis şoförü ve darp edilen öğrencilerin şikayetleri üzerine şüpheliler Ö.D., K.D., H.S., ve S.Y. hakkında cumhuriyet savcısının talimatıyla başlatılan tahkikat neticesinde şüpheliler Ö.D. ve K.D. gözaltına alınmıştır. Mezkur olayla ilgili valiliğimizce de çok yönlü inceleme başlatılmıştır" ifadelerine yer verildi.


Barış Terkoğlu'na 2 yıl hapis cezası

Gazeteci Barış Terkoğlu, Adalet Bakan Yardımcısı Akın Gürlek’in şikayeti üzerine, 'terörle mücadele görev almış kişileri hedef göstermek' suçlamasıyla yargılandığı davada 2 yıl hapse mahkum edildi.
02.05.2024 15:44:00
Cumhuriyet
Barış Terkoğlu'na 2 yıl hapis cezası
Barış Terkoğlu'na 2 yıl hapis cezası
Cumhuriyet yazarı gazeteci Barış Terkoğlu'nun, Odatv internet sitesinde yayımlanan, "Türkiye'nin gündemindeki kararları hep aynı hakim veriyor" başlıklı haber ve Cumhuriyet Gazetesi'nde yayımlanan, "Türkiye'yi karıştıran hakimi nereden hatırlıyorum" başlıklı yazısı gerekçe gösterilerek, Adalet Bakan Yardımcısı Akın Gürlek'in şikayeti üzerine, 'terörle mücadele görev almış kişileri hedef göstermek' suçlamasıyla açılan davanın karar duruşması bugün görüldü. İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesindeki duruşmaya Barış Terkoğlu ile avukatları katıldı.

Cumhuriyet'ten Fahrettin Öztürk'ün haberine göre savcı, önceki duruşmada sunduğu esasa ilişkin mütalaasını tekrar ettiğini belirterek, Terkoğlu'nun 'terörle mücadelede görev almış kişileri hedef göstermek' suçundan cezalandırılmasını istedi.

'KANUNUN MAKSADINA TERS BİR MÜTALAA'

Esasa ilişkin mütalaaya karşı savunma yapan Barış Terkoğlu, "Hakimler, savcılar, polisler birer yurttaştır. Dolayısıyla yaptıkları eylemler, aldıkları kararlar nedeniyle eleştirilebilirler. Onlara ayrı bir koruma zırhı Anayasa'ya aykırıdır. Yazdığım yazıların yüzde 90'ında yargıyı eleştiriyorum. Bu başka bir şey, hedef göstermek başka bir şey. Kanunun maksadıyla ters düşen bir mütalaa söz konusu. Kimi hakim ve savcılara eleştirilemezlik getiren bir mütalaa söz konusu" ifadelerini kullandı.

'BU DAVALAR ELEŞTİRİ YAPILMASIN DİYE AÇILIYOR'

Terkoğlu, savunmasının devamında Odatv internet sitesindeki haberin, Anka Haber Ajansı'ndan alındığını, kendisinin o dönem Odatv'de Haber Müdürü olarak görev yaptığını ve hukuk önünde bir sorumluluğunun olmadığını kaydetti. Anka Haber Ajansı'ndan alınmış bir haber nedeniyle haber müdürünün yargılanamayacağını belirten Terkoğlu, nunun kanuna aykırı olduğunu ifade ederek, gazetecilik adına ANKA'nın haberinde bir sorun ya da hedef gösterme olduğunu da düşünmediğini kaydetti. Cumhuriyet Gazetesi'ndeki yazısına ilişkin beyanda bulunan Terkoğlu, "Akın Gürlek'in hakimliğin dışına çıkarak siyasi kararlar verdiği için eleştiriliyor. Bu davalar eleştiri yapılmasın diye açılıyor" diye konuştu.

Barış Terkoğlu'nun avukatı Tugay Topbaş, Odatv'de yayımlanan haberin Anka Haber Ajansı'ndan alındığını bu nedenle müvekkilinin cezai sorumluluğunun bulunmadığını belirtti. Avukat Topbaş, "Hakim ve savcıya 'terörle mücadele görevlisi' demek, hakimi hiyerarşik yapı içinde alelade bir memura dönüştürür. Oysa hakim Türk milleti adına çalışan bir yargı subjesidir. Suçun maddi ve manevi unsurları oluşmamıştır. Beraat talep ediyoruz" dedi.

Terkoğlu'nun avukatlarından Enes Hikmet Ermaner ise müşteki Akın Gürlek'in kimliğinin kamuoyu tarafından bilinir olduğunu, Gürlek'in verdiği kararların, kendisine bir koruma zırhı sağlamayacağını, aksine verdiği kararların kanuna aykırı olduklarını ve kamuoyu önünde tartışılmasının söz konusu olduğunu ifade etti. Avukat Ermaner, suçun oluşabilmesi için müvekkili Terkoğlu'nun özel bir saikle Gürlek'i hedef göstermesi gerektiğini, ancak müvekkilinin böyle bir durumunun söz konusu olmadığını söyledi.

'ANAYASAL HAKKIM GÖZETİLSİN'

Karar açıklanmadan önce kendisine son sözü sorulan Terkoğlu, kimsenin hedef gösterilmediğini, aksine kamuoyunun bilgilendirildiğini ve eleştiri özgürlüğü hakkını kullandığını söyleyerek, "Sizden de Anayasal hakkımı gözeterek beraatıma karar vermenizi talep ediyorum" ifadelerini kullandı.

Kararını açıklayan mahkeme, Barış Terkoğlu'nun üzerine atılı, 'terörle mücadelede görev almış kişileri hedef gösterme' suçunu işlediği kanaatine varıldığını kaydederek, Terkoğlu'nu 2 yıl hapis cezasına mahkum etti.
logo

Beşyol Mah. 502. Sok. No: 6/1
Küçükçekmece / İstanbul

Telefon: (212) 624 09 99
E-posta: internet@yenimesaj.com.tr gundogdu@yenimesaj.com.tr


WhatsApp iletişim: (542) 289 52 85


Tüm hakları Yeni Mesaj adına saklıdır: ©1996-2024

Yazılı izin alınmaksızın site içeriğinin fiziki veya elektronik ortamda kopyalanması, çoğaltılması, dağıtılması veya yeniden yayınlanması aksi belirtilmediği sürece yasal yükümlülük altına sokabilir. Daha fazla bilgi almak için telefon veya eposta ile irtibata geçilebilir. Yeni Mesaj Gazetesi'nde yer alan köşe yazıları sebebi ile ortaya çıkabilecek herhangi bir hukuksal, ekonomik, etik sorumluluk ilgili köşe yazarına ait olup Yeni Mesaj Gazetesi herhangi bir yükümlülük kabul etmez. Sözleşmesiz yazar, muhabir ve temsilcilere telif ödemesi yapılmaz.