ABD'nin Louisville Üniversitesi Öğretim Üyesi, tarihçi Justin McCarthy, Ermeni soykırımı iddialarının propaganda amaçlı belgelere ve dolaylı anlatımlara dayandığını belirterek, ''Ermenilerin Türklerle ilgili problemi şu; hiçbir zaman 1914-1915'te neler olduğunu anlamak için durup düşünmüyorlar'' dedi.
ABD'li misyonerlerin abartmasıGrand Cevahir Otel'deki ''Uluslararası Türk Arşivleri Sempozyumu''nda, ''Osmanlı Arşivleri ve Ermeniler-Van'daki Ermeni İsyanı Örneği'' konulu sunum yapan McCarthy, soykırım iddialarının Doğu Anadolu'da faaliyet gösteren çoğu ABD'li misyonerlerin dolaylı olarak edindiği abartılı bilgiler, propaganda amaçlı hazırlanan belgeler ve Ermenilerin taraflı iddialarına dayandığını anlattı.
Müslüman kayıplarına değinilmemişMcCarthy, tarihi yazarken Ermeni ve Türk kaynaklarına birlikte bakılması gerektiğini vurgulayarak, ''Çünkü bunlar bu savaşta bulunan ve etkilenen taraflardı'' dedi. Olaylara ilişkin 3 Ermeni kaynağının hazırladıkları raporların güvenilir gözüktüğünü, ancak rapor etmedikleri hususlar bulunduğunu anlatan McCarthy, buna örnek olarak olaylardaki Müslüman kayıplarına değinilmemesini gösterdi.
Asla düzgün yorumlamadılarMcCarthy, şunları kaydetti: ''Ermeni kaynakları asla düzgün şekilde yorumlanmamıştır. Ermeni kaynaklarına göre, Ermeniler asla hiçbir şekilde yanlış bir şey yapmamışlardır. Ermenilerin Türklerle ilgili problemi şu; hiçbir zaman 1914-1915'te neler olduğunu anlamak için durup düşünmüyorlar. Bunu anlamak için mutlaka askeri manevraları çok iyi anlamanız gerekir, ayık bir şekilde ciddi bir analiz yapmanız gerekir. Osmanlılar ne yapmıştır, ne yapmamalıydı? Bunları incelemeniz gerekir. Aynı zamanda raporların duygusal olmaması, romantize edilmemiş olması gerekmektedir.'' Ermeni raporlarının, olayların üzerinden belirli bir süre geçtikten sonra propaganda amaçlı olarak ve insanların belirli bir amaca inanması için oluşturulduğunu vurgulayan McCarthy, Osmanlı raporlarının ise savaş sırasında ve doğruları yansıtacak şekilde hazırlandığını kaydetti.
Osmanlı askerleri onurlu insanlardı ve doğruları yazdılarMcCarthy, ''Osmanlı askeri yönetim grubunun hiçbir şekilde yalan söyleme ihtiyacı da yoktu. Bu yazışmalar savaş sırasında yer almıştı. Bu savaşta görevli askerler son derece onurlu insanlardı'' dedi.Osmanlı askerlerinin yazışmalarında somut bilgilere yer verildiğini ve bunun üzerine tarih yazılabileceğini ifade eden McCarthy, şöyle devam etti: ''Ermeni raporlarına baktığınızda daima Ermenilerin iyi eylemlerini yazıyor. Ama Osmanlı raporları hem iyi, hem kötü şeylere yer veriyor. Size sahte Talat Paşa telgrafları vermiyorlar, Ermenilerin yaptığı gibi büyükbabalarının büyükbabalarının anlatılmış sahte anılarını aktarmıyorlar. Kime inanacaksınız? Acaba belirsiz kaynaklara mı, yoksa önyargılarla dolu belgelere mi? Osmanlı belgelerinde tarih var, yer var ve bunların kanıtlarını görüyorsunuz. Hiçbir şekilde bu belgeler propaganda amacıyla kullanılmak üzere hazırlanmamıştır.'' Batıda Türk-Ermeni tarihi yazılırken, sadece bir tarafın dikkate alındığına işaret eden McCarthy, sözlerini, ''Türklerin tarihini yazarken, Türkler tarafından yazılmış kayıtlara bakmanız gerekir'' diyerek tamamladı.