logo
29 MART 2024

'Ermenistan'ın topraklarında gözümüz yok'

Doğu Akdeniz Çalıştayı'nda konuşan Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu, "Kafkasya'nın istikrarı ve ekonomik kalkınmasından faydalanmak yerine, Azerbaycan topraklarını işgal etmeye devam etmek isteyen Ermenistan'dan dolayı ve diplomatik çözümden yana olmayan uluslararası sistemden dolayı 30 yıla yakın sorun devam etti. Bu örnekleri Karadeniz'de ve Ege'de her yerde çoğaltabiliriz" dedi
07.12.2020 12:42:00
'Ermenistan'ın topraklarında gözümüz yok'
'Ermenistan'ın topraklarında gözümüz yok'
Akdeniz Üniversitesi ev sahipliğinde Uluslararası Üniversiteler Konseyi tarafından 'Doğu Akdeniz Çalıştayı' düzenlendi.

Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın uzaktan katılımıyla düzenlenen çalıştaya, Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu, Libya Ulusal Mutabakat Hükümeti Dışişleri Bakanı Muhammet Tâhir es-Siyâle, Ürdün Eski Başbakanı Dr. Avn Şevket el-Hasâvne, Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti Dışişleri eski Bakanı Tahsin Ertuğruloğlu, Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakan Yardımcısı Alparslan Bayraktar katıldı. Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın video mesajının ardından, Bakan Çavuşoğlu kürsüdeki konuşmasını gerçekleştirdi.

'Pandemi döneminde uluslararası sistemin yetersizliğini gördük'

Pandemi ile küresel olarak mücadeleye değinen Bakan Çavuşoğlu, 'Bu pandemi döneminde uluslararası sistemin yetersizliğini gördük. Diğer taraftan bu pandemi döneminde iş birliğinin ve hakça paylaşımın önemini bir kez daha anladık. Bunu uluslararası toplumda gördük, görmedik bunu ayrıca tartışabiliriz. Hatta en temel ihtiyaçların başlangıçta paylaşımı konusunda çok ciddi krizler yaşandı. Birçok ülke başka ülkelerin siparişlerini iptal ettirdi. Biz Türkiye olarak her zaman olduğu gibi etkin çok taraflılığı savunurken, problemlerin birlikte çözümünü savunduk. Diğer taraftan kendi ihtiyaçlarımızı karşılarken, 156 ülkenin ve 11 uluslararası örgütünün tıbbi malzeme ihtiyaçlarını tamamen, ya da kısmen karşıladık ve karşılamaya da devam ediyoruz' ifadelerini kullandı.

Çavuşoğlu, bölgedeki sorunları ele aldı

Bakan Çavuşoğlu, konuşmasını şöyle sürdürdü:

'Bölgemizdeki sorunlara, ötesindeki sorunlara baktığımız zamanda sorunların temel sebebi; paylaşmayı bilmemektedir. Tamamen, tüm kazanımları tek taraflı olarak kullanmaya çalışmaktır. Yine uluslararası sistemde büyük ülkelerin tek taraflı politikalarında ne türlü sorunlara yol açtığını da gözlemliyoruz. Şimdi etrafımızdaki sorunlara bakalım. Libya, Dışişleri Bakanı kardeşim Tâhir es-Siyâle burada. Bugün yaşanan sorunun sebebi ne' Oysa Seyrad anlaşmasıyla siyasi sürece gidecek bir çalışma başlamıştı. Tam yine herkesi kapsayacak bir toplantı, konferans düzenlenmesi planlanırken, gücü hiç paylaşmak istemeyen Hafterin Trablus'a saldırması. Diğer taraftan Suriye'deki sorunun sebebine bakın. Kendi halkıyla hiçbir şeyi paylaşmak istemeyen bir rejimin yol açtığı bir kaos yaşanıyor. 10 yıl oldu. Diğer taraftan Yemen'e bakın. Aynı şekilde birçok etnik grup var, aşiretler var. Farklı mezhepler var. Paylaşmak yerine tamamını ele geçirme çalışması. Kafkasya'ya bakın. Kafkasya'nın istikrarı ve ekonomik kalkınmasından faydalanmak yerine, Azerbaycan topraklarını işgal etmeye devam etmek isteyen Ermenistan'dan dolayı ve diplomatik çözümden yana olmayan uluslararası sistemden dolayı 30 yıla yakın sorun devam etti. Bu örnekleri Karadeniz'de ve Ege'de her yerde çoğaltabiliriz'

'Gücü, siyasi eşitliği paylaşmak istemeyen anlayışı görüyoruz'

Konuşmasında Kıbrıs'a da yer veren Bakan Çavuşoğlu, 'Kıbrıs'ta sorunun temeli nedir' 70'lerde, 60'larda neden başladı' Kıbrıs Türk'ünü yok etmeye çalışan bir anlayış var. Diğer taraftan bugüne kadar federasyon için müzakere ettik, neden çözüm olmadı' Hiçbir şeyi Kıbrıs Türk halkıyla paylaşmak istemeyen bir anlayış var. Aynı şekilde gücü, siyasi eşitliği paylaşmak istemeyen anlayışı görüyoruz. Bunun yansımasını Doğu Akdeniz'de nasıl gördük' Kıbrıs etrafındaki hibrokarbon zenginliklerinin Kıbrıs Türk halkıyla paylaşılmasına karşı olan bir Rum kesimi ve onu destekleyen Yunanistan ve de tabi ki dayanışma anlayışıyla yine bir Avrupa Birliği'ni görüyoruz' dedi.

Mevlüt Çavuşoğlu, Doğu Akdeniz sürecini anlattı

Doğu Akdeniz'deki sorunu ele alan Çavuşoğlu, şu ifadeleri kullandı:

'Herkes diyor ki, hatta konuyu bilmeyen Avrupalı dostlarımız da böyle düşünüyor; 'Birden siz gemileri gönderdiniz ve sondaja başladınız. Sismik araştırmalara başladınız. Bakan yardımcınız da sık sık helikoptere biniyor, gemilerin üstüne çıkıyor. Orada gövde gösterisi yapıyor (onların tabiri ile söylüyorum) dolayısıyla kriz bundan başladı' Oysa öyle değil. Cumhurbaşkanımız açılış konuşmasında vurguladı, hocalarımız da aynı şekilde. Bu sorun birden başlamadı. Doğu Akdeniz'de zenginlikler var mı' var. Denizin altında hidrokarbon zenginlikleri var, denizin içinde var, balıkçılık var vs. her türlü zenginlik var. Yarın sudan enerji üretmek, teknolojiler gelişiyor vs. Peki nasıl başladı bu sorun' Biz ne diyoruz. 'Hep beraber burada paylaşalım, herkes faydalansın' diyoruz. Peki Rum kesimi ve Yunanistan böyle mi davrandı' Veya bölgedeki bazı ülkeler böyle mi davrandı' 2003 yılından, 2011' kadar Rum kesiminin Mısırla, Lübnan'la, İsrail'le imzaladığı anlaşmalar, hem Türkiye'nin, hem KKTC'nin haklarını dışlayıcı anlaşmalardır. Diğer taraftan ruhsat vermeler. Aynı şekilde 2011'de Rum kesiminin tek taraflı olarak sondaj çalışmalarına başlaması, farklı ülkelerin şirketleriyle beraber başlaması. Yine Yunanistan bir taraftan Mısır ve Lübnan'la müzakere ediyordu. Ama diğer taraftan Libya'nın haklarını yok sayacak şekilde ruhsat alanların belirlenmesi, lisans vermeler gibi tek taraflı çalışmalar devam etti. Biz bu süreçte ne dedik' Kıbrıs'ta hakça paylaşım olsun, hakça paylaşım için her türlü esnekliği gösteriyoruz. 2011, 2012 ve 2019'da KKTC'de değişik tekliflerde bulundu hakça paylaşımlar için. Bu iki taraf arasında olmayacaksa ortak şirket olabilir, AB altında bir mekanizma olabilir. Veya BM çatısı altında mekanizma olabilir. Yeter ki hakça paylaşım tesis edilsin. Burada haksızlık var mı' Yok. 'Tamamını ben istiyorum' anlayışı yok, 'beraber paylaşalım' deniliyor. Doğu Akdeniz'e de Türkiye'nin tüm çağrıları , 'Doğu Akdeniz'deki zenginlikler herkes tarafından hakça paylaşılsın. Ve bölge bir barış bölgesi, istikrar bölgesi olsun. Refah bölgesi olsun' dedik. Tek taraflı çalışmalar devam etti. Biz de yine 2011'de önce KKTC ile anlaşma imzaladık. Daha sonra KKTC'nin bize ruhsat verdiği alanlarda faaliyetlerimizi devam ettirdik'

'Maksimalist şekilde bu adımı attıktan sonra nerede buluşacaksınız''

Türkiye'nin 2018 yılında kendi gemilerine kullanarak, sondaj çalışmalarına başlayınca kıyametin koptuğunu ifade eden Bakan Çavuşoğlu, konuşmasını şöyle sürdürdü:

'Şöyle bir hava estirdiler, 'Türkiye bir gün geldi. Gemilerini getirdi. Sorun başladı' oysa öyle değil. Peki bu gerilimin sebebi ne' Yunanistan'ın maksimalist yaklaşımları. Yunanistan hemen burnumuzun dibinde, Kaş'ın karşısına bir Meis Adası'na 2 kilometre uzaklıkta 10 kilometre karelik bir adacık ve 40 bin kilometre karelik kıta sahanlığı istiyor. Hangi uluslararası grupta var. Bunu Yunanlılara söylediğimiz zaman, 'Ya bir yerden başlayalım da, sonra orta noktada anlaşırız biz. Böyle maksimalist başlama sebebimiz bu' diyor. İyi de maksimalist şekilde bu adımı attıktan sonra nerede buluşacaksınız' Sayın cumhurbaşkanımızın söylediği gibi Antalya Körfezi'ne Türkiye'yi hapsetmeye çalışan haritaların faydası olmadığını görmek lazım. Bu süreçte yine de tüm kendi hakkımızı, KKTC'nin haklarını bir taraftan korurken, güçlüyken bile 'gelin bu işi beraber çözelim. Zenginlik varsa paylaşalım, sorunları diplomasi ile siyasi yöntemlerle çözelim' işte bu sebepten dolayı sayın Cumhurbaşkanımız Avrupa Birliği'ne bu dönemde bile ortak bir konferans düzenleme teklifinde bulundu. Sadece Doğu Akdeniz ülkeleri değil, tüm kıyıdaş ülkeler değil, bu bölgede şirketi olan ülkelerinde katılımını teklif ettik. AB ile bu süreci çalışıyoruz. Sonuçta biz hamdolsun her yoldan gitmesini biliyoruz. 'Sahada ve masada gücümüz var. Sahada ve masada Libya'da güçlüyüz, Doğu Akdeniz'de çok güçlüyüz deyip de tamamını biz istiyoruz' anlayışı içinde değiliz. Ermenistan'ın topraklarında gözümüz yok. Şimdide diyoruz ki, 'Bu normalleşme Ermenistan ve Ermenistan halkının yararına olacak. Dolayısıyla biz hakça paylaşımdan yanayız. Moral olarak da hukuki bakımdan da güçlüyüz ve bu gücümüzü önümüzdeki süreçte herkesin yararına kullanmaya devam edeceğiz'.
2 suç örgütü lideri daha İstanbul'da yakalandı
Kırmızı bültenle aranıyorlardı
Müzakereler katliama zaman kazandırmak için
Takas önerisini Netanyahu reddetti
3 büyük takım taraftarı iftarda buluştu
'Futbol sahada, dostluk her yerde'
Oy sayımı iftar saatine denk geliyor
YSK 'iftar' konusunda karar verdi
'İBB adayını çek' teklifine yanıt verdi
AKP'ye 3 şartını açıkladı
AKP'den bir seçim klasiği
Seçime 3 gün kala gaz bulundu!
İSO'dan tarihi uyarı
'Eğitimli gençlerimizi avlamak için...'
'AJet ile anlaşmamız yok'
THY'den çok garip Ajet kararı!
Almanya'nın öteki yüzü
Avrupa'nın ilk siyonist ülkesi Almanya!
CHP adayı istifa edip AKP'ye katıldı
'Erdoğan'ın emrinde olacağız'
Rezalet ötesi
Yahudi askerler aşağılıkta da zirvede!
'Sandık, hepimizin namusuna emanettir'
Erdoğan son mitingini yaptı
'Gençler BTP’ye akın ediyor'
Zeytinburnu'nda BTP coşkusu
'Para sayma' soruşturmasında Muammer Keskin'in ifadesi
'Bağış karşılığı makbuz almadım'
2 suç örgütü lideri daha İstanbul'da yakalandı
Kırmızı bültenle aranıyorlardı
Müzakereler katliama zaman kazandırmak için
Takas önerisini Netanyahu reddetti
3 büyük takım taraftarı iftarda buluştu
'Futbol sahada, dostluk her yerde'
Oy sayımı iftar saatine denk geliyor
YSK 'iftar' konusunda karar verdi
'İBB adayını çek' teklifine yanıt verdi
AKP'ye 3 şartını açıkladı
AKP'den bir seçim klasiği
Seçime 3 gün kala gaz bulundu!
İSO'dan tarihi uyarı
'Eğitimli gençlerimizi avlamak için...'
'AJet ile anlaşmamız yok'
THY'den çok garip Ajet kararı!
Almanya'nın öteki yüzü
Avrupa'nın ilk siyonist ülkesi Almanya!
CHP adayı istifa edip AKP'ye katıldı
'Erdoğan'ın emrinde olacağız'
Rezalet ötesi
Yahudi askerler aşağılıkta da zirvede!
'Sandık, hepimizin namusuna emanettir'
Erdoğan son mitingini yaptı
'Gençler BTP’ye akın ediyor'
Zeytinburnu'nda BTP coşkusu
'Para sayma' soruşturmasında Muammer Keskin'in ifadesi
'Bağış karşılığı makbuz almadım'

Kırmızı bültenle aranan 2 suç örgütü lideri da İstanbul'da yakalandı

İçişleri Bakanı Ali Yerlikaya İnterpol kırmızı bülteniyle 'Yasa Dışı Örgüt Faaliyetleri ve Kaçakçılık' suçundan uluslararası seviyede aranan Talgat Baisaov ve 'Dolandırıcılık' suçundan uluslararası seviyede aranan Maxat Rakhishov'un İstanbul'da düzenlenen 'Mahzen-23' Operasyonuyla yakalandığını açıkladı.
29.03.2024 08:28:00
Haber Merkezi
Kırmızı bültenle aranan 2 suç örgütü lideri da İstanbul'da yakalandı
Kırmızı bültenle aranan 2 suç örgütü lideri da İstanbul'da yakalandı
Bakan Yerlikaya X hesabından yaptığı paylaşımda Emniyet Genel Müdürlüğü Kaçakçılık ve Organize Suçlarla Mücadele Başkanlığı koordinesinde; İstanbul İl Emniyet Müdürlüğü KOM Şube Müdürlüğünce gerçekleştirilen 'MAHZEN-23' Operasyonu sonucu İnterpol kırmızı bülteniyle 'Yasa Dışı Örgüt Faaliyetleri ve Kaçakçılık' suçundan aranan Talgat Baisaov ve 'Dolandırıcılık' suçundan aranan Maxat Rakhishov'un yakalandığını duyurdu.

Kıskaç operasyonlarında 70 şüpheli yakalandı

Bakan Yerlikaya ayrıca, 20 ilde FETÖ'ye yönelik olarak son bir hafta içinde düzenlenen "KISKAÇ-11" operasyonlarında 70 şüphelinin yakalandığını duyurdu.


"FETÖ'cülere göz açtırmayacağız. Aziz milletimizin huzuru, birlik ve beraberliği için güvenlik güçlerimizin üstün gayretleriyle operasyonlarımız kararlılıkla devam edecek" diyen Yerlikaya, şu bilgileri paylaştı.

"Emniyet Genel Müdürlüğü İstihbarat Başkanlığı, TEM Daire Başkanlığı, Kaçakçılık ve Organize Suçlarla Mücadele Başkanlığı koordinesinde; İl Emniyet Müdürlükleri, TEM ve KOM Şube Müdürlüklerince yapılan çalışmalar sonucu; Aksaray, Bolu, Gaziantep, Sakarya, Muğla, Mersin, Manisa, İstanbul, Kayseri, Kars, Erzurum, İzmir, Elazığ, Adana, Uşak, Denizli, Sivas, Mardin, Edirne ve Bursa'da FETÖ'ye yönelik eş zamanlı olarak düzenlenen "KISKAÇ-11" operasyonlarında şüphelilerin:
  • Örgütün sözde "Emniyet Mahrem Yapılanması" içerisinde faaliyette bulundukları,
  • Örgütün kripto haberleşme programı "ByLock" kullanıcısı oldukları,
  • Ankesörlü telefonlarla iletişim kurdukları,
  • Örgütün "Gaybubet Evi" olarak adlandırdıkları hücre evlerinde barındıkları,
  • İfade ve teşhislerde adlarının geçtiği, FETÖ soruşturmaları kapsamında haklarında kesinleşmiş hapis cezası ile aranma kaydı bulunduğu tespit edildi.

Operasyonlar sonucu: Çok sayıda dijital materyale el konuldu."

Yerlikaya, operasyonlara katılan polisleri de tebrik etti.

Yargıtay Başkanı seçimi 31 Mart sonrasına kaldı

Adaylardan Mehmet Akarca 120, Ömer Kerkez 138 oy alırken, 9 boş oy, 71 de geçersiz oy kullanıldı. Salt çoğunluğun sağlanamaması nedeniyle seçime 11. tur oylamayla devam edilecek.
28.03.2024 16:24:00
Anadolu Ajansı
Yargıtay Başkanı seçimi 31 Mart sonrasına kaldı
Yargıtay Başkanı seçimi 31 Mart sonrasına kaldı
Yargıtay Başkanı Mehmet Akarca'nın 4 yıllık görev süresinin dolması nedeniyle yapılmaya başlanan başkanlık seçimlerinin onuncu turunda da hiçbir aday salt çoğunluğu sağlayamadı.

Mehmet Akarca, Yargıtay Başkanlığı görevine 24 Mart 2020'de seçilmiş, 4 yıllık görev süresi pazar günü itibarıyla dolmuştu.

Bu kapsamda Yüksek Mahkemenin 4 yıl boyunca görev yapacak yeni başkanını belirlemek için Yargıtay'da pazartesi günü sandık kuruldu ve Yargıtay üyeleri sandık başına gitti.

Seçimin ilk dokuz turunda hiçbir adayın, 348 Yargıtay üyesinin salt çoğunluğu olan en az 175 oyu alamaması üzerine bugün, Akarca ve Kerkez'in katıldığı onuncu tur oylama yapıldı.

Oylama sonucu Yargıtay Başkanı Akarca 120, 3. Hukuk Dairesi Başkanı Ömer Kerkez ise 138 oy aldı. Seçime katılım 338 olarak kayıtlara geçerken, kullanılan oylardan 9'u boş, 71'i ise geçersiz sayıldı.

Sekizinci tur oylamada diğer aday Muhsin Şentürk 96 oy almış, 3 oy geçersiz sayılmış, boş oy ise kullanılmamıştı.

Seçime 1 Nisan Pazartesi günü 11. tur oylamayla devam edilecek. Bu turda Muhsin Şentürk de oylamaya katılabilecek.

Seçimlerde üye tam sayısının salt çoğunluğunun hazır bulunması gerekiyor.

Okullar 1 Nisan'da tatil olacak mı?

31 Mart Mahalli İdareler Genel Seçimleri dolayısıyla okullar 1 Nisan 2024 Pazartesi günü tatil edildi
28.03.2024 15:32:00 / Güncelleme: 28.03.2024 15:37:04
AA
Okullar 1 Nisan'da tatil olacak mı?
Okullar 1 Nisan'da tatil olacak mı?

Milli Eğitim Bakanlığınca (MEB), 31 Mart Mahalli İdareler Genel Seçimleri dolayısıyla okullar 1 Nisan 2024 Pazartesi günü tatil edildi.

Milli Eğitim Bakanı Yusuf Tekin imzasıyla illere gönderilen genelgede, eğitim kurumlarının, 31 Mart Pazar günü yapılacak Mahalli İdareler Genel Seçimleri'nde, seçmenin oy kullanmasına imkan verecek şekilde hazırlanacağı belirtildi.

Genelgede, seçimlerin ardından Bakanlığa bağlı eğitim kurumlarının, eğitim-öğretime hazır hale getirilmesi amacıyla 1 Nisan 2024 Pazartesi gününün tatil edildiği bildirildi.

Öte yandan 1 Nisan günü yönetici ve öğretmenler, aylık karşılığı ders, varsa ek ders, ders niteliğinde yönetim, hazırlık ve planlama görevlerini yapmış sayılacak. 

Marmara'da 'müsilaj' tehlikesi yeniden gündemde

Geçen yıl yaşanan müsilaj tehlikesiyle büyük bir mücadele gerçekleştirmek zorunda kalan Marmara Denizi, atıkların denize boşaltılması devam ettiği için bu yıl da ciddi bir sorun olarak karşımıza çıkacak. Marmara şimdiden alarm vermeye başladı
28.03.2024 14:55:00 / Güncelleme: 28.03.2024 15:00:59
Ahmet Haydar Tarhanlı
Marmara'da 'müsilaj' tehlikesi yeniden gündemde
Marmara'da 'müsilaj' tehlikesi yeniden gündemde
Müsilaj, kapalı denizlerde zaman zaman ortaya çıkan bir salgıdır. Fitoplankton adı verilen mikro alglerin aşırı çoğalması sonucu ortaya çıkar. Bu mukoza benzeri yapı, suyun içindeki mikroorganizmalar için uygun bir beslenme habitatı oluşturur ve zararlı canlılar da bu salgının üzerinde toplanır.

Denizin üstünde gördüğümüz beyaz, köpük benzeri yapı aslında "buzdağının görünen kısmıdır". Denizin altında ise bu salgı bir tül gibi uzanır.

Marmara Denizi, geçen yıl su yüzeyini ve derinlerini saran müsilajla boğuştu. Müsilajın yoğunluğu arttı ve çevresel kaygılara neden oldu. Bu sene de müsilaj tehlikesiin Marmara'yı tehdit edeceği ifade ediliyor.

Müsilajın temel sebebi, atıkların denize boşaltılması. Bu sebep temelden çözülmedikçe müsilaj sorunu artarak devam edecek.

Deniz biyoloğu Mert Gökalp, "Marmara Denizi feryat ediyor. Bu, Marmara Denizi'nin foseptik çukuru olabileceğinin bir sinyali" uyarısını yapıyor.

Profesör Mustafa Sarı, Marmara Denizi'ne arıtmadan atık boşaltımının acilen durması gerektiğini vurguluyor.

Hidrobiyolog Levent Artüz ise bu durumun bir zincir ve sonuç olduğunu ifade ediyor.

Gelecekte ne bekliyor?

Müsilajın yakın ve uzak gelecekte Marmara Denizi'ni, deniz canlılarını ve çevresinde yaşayan insanları nasıl etkileyeceği henüz net değil.

Ancak çözüm için atık yönetimi, arıtma tesislerinin etkin kullanımı ve bilinçli tüketim önemlidir.
logo

Beşyol Mah. 502. Sok. No: 6/1
Küçükçekmece / İstanbul

Telefon: (212) 624 09 99
E-posta: internet@yenimesaj.com.tr gundogdu@yenimesaj.com.tr


WhatsApp iletişim: (542) 289 52 85


Tüm hakları Yeni Mesaj adına saklıdır: ©1996-2024

Yazılı izin alınmaksızın site içeriğinin fiziki veya elektronik ortamda kopyalanması, çoğaltılması, dağıtılması veya yeniden yayınlanması aksi belirtilmediği sürece yasal yükümlülük altına sokabilir. Daha fazla bilgi almak için telefon veya eposta ile irtibata geçilebilir. Yeni Mesaj Gazetesi'nde yer alan köşe yazıları sebebi ile ortaya çıkabilecek herhangi bir hukuksal, ekonomik, etik sorumluluk ilgili köşe yazarına ait olup Yeni Mesaj Gazetesi herhangi bir yükümlülük kabul etmez. Sözleşmesiz yazar, muhabir ve temsilcilere telif ödemesi yapılmaz.