Ankara'ya mahsus selamlar...
Biz Türkiye'yi özellikle başkentimizi iki bin metre yukardan izliyoruz. Bu kadar yüksekten bakınca oralarda neler olduğunu ve neler olmadığını daha net görüyoruz.
Bir buçuk metre kar yağdı üstümüze, görmediniz, duymadınız. Ardından karların erimesi sonucu oluşan sellerin ortasında kaldık pek ilgilenmediniz. On günden beridir de irili ufaklı dörtyüz defa sallandık yine görmediniz. Canlar verdik, mallar telef ettik, köylerimizi toprağa gömdük, bir geçmiş olsun bile demediniz.
Eksi yirmibeş derecede çadırlarda ölüm-kalım savaşı veren depremzedelerin feryadı aynen şöyle:
Sayın Cumhurbaşkanımıza, özellikle de sayın Başbakanımıza son derece kırıldık, küstük.
Erzurum'da yaşadığımız üst üste felaketler dönüp bir kez bu tarafa bakmalarını sağlayamadı. Üç-beş saatlerini ayırıp halimizi hatırımızı sormadılar, soramadılar. Diyelim ki işleri çoktu diplomatik temasları çok yoğundu, çıkıp da medya aracılığı ile bir kez geçmiş olsun da mı diyemezlerdi? Ölenlerimize rahmet, ölmemek donmamak için mücadele verenlere başsağlığı da mı dileyemezlerdi. Sayın Başbakanın partisine verdiğimiz yedi milletvekilinin, tamamına yakın belediye başkanının karşılığı bu mu olmalıydı?
Erzurum'da depremzede feryadını sürdürüyor:
Gelelim bizim vekillerimize, sayın vekiller!
Vekili olduğunuz millet, Erzurumlu can çekişiyor. Sizler bu kara günümüzde yanımızda olmayacaksınız da ne zaman olacaksınız? Yedi vekilimizi de birer akşam bizimle beraber çadırlarda yatmaya davet ediyoruz. Davulun sesi uzaktan hoş geliyor. Ne çektiğimizi anlamak için bu namüsait şartlarda bizimle beraber bir gece kalmalısınız ve şimdi Erzurum'da gecelerin ne kadar uzun olduğunu anlamalısınız. Sizi sadece, seçim zamanı, oy isteme zamanı mı göreceğiz şehrimizde, karşımızda? Başbakan sadece mitingten mitinge mi Erzurum'u hatırlayacak?
Siz biliyor musunuz ki; tam da bu günlerde et kombinası canlı hayvan alım fiatlarını tekrar düşürdü ve hiç peşinat ödemeden yaklaşık iki aylık vade ile alım yapıyor? Depremzede hemşehrilerimiz ahırın enkazından çıkardığı iki ineğini, üç koyununu hem de soğukta dondurmamak için satıp ekmek parası yapacağı bu zor günlerde bu uygulama neyin nesi?
Ankara'ya kimler geldi kimler geçti biliyorsunuz. Biz milletiz, vekillerimizin adam gibi vekillik yapmalarını bekliyoruz.
Siz gerekeni yapmazsanız biz ilk seçimde yapacağımızı biliyoruz.
Biz Türkiye'yi özellikle başkentimizi iki bin metre yukardan izliyoruz. Bu kadar yüksekten bakınca oralarda neler olduğunu ve neler olmadığını daha net görüyoruz.
Bir buçuk metre kar yağdı üstümüze, görmediniz, duymadınız. Ardından karların erimesi sonucu oluşan sellerin ortasında kaldık pek ilgilenmediniz. On günden beridir de irili ufaklı dörtyüz defa sallandık yine görmediniz. Canlar verdik, mallar telef ettik, köylerimizi toprağa gömdük, bir geçmiş olsun bile demediniz.
Eksi yirmibeş derecede çadırlarda ölüm-kalım savaşı veren depremzedelerin feryadı aynen şöyle:
Sayın Cumhurbaşkanımıza, özellikle de sayın Başbakanımıza son derece kırıldık, küstük.
Erzurum'da yaşadığımız üst üste felaketler dönüp bir kez bu tarafa bakmalarını sağlayamadı. Üç-beş saatlerini ayırıp halimizi hatırımızı sormadılar, soramadılar. Diyelim ki işleri çoktu diplomatik temasları çok yoğundu, çıkıp da medya aracılığı ile bir kez geçmiş olsun da mı diyemezlerdi? Ölenlerimize rahmet, ölmemek donmamak için mücadele verenlere başsağlığı da mı dileyemezlerdi. Sayın Başbakanın partisine verdiğimiz yedi milletvekilinin, tamamına yakın belediye başkanının karşılığı bu mu olmalıydı?
Erzurum'da depremzede feryadını sürdürüyor:
Gelelim bizim vekillerimize, sayın vekiller!
Vekili olduğunuz millet, Erzurumlu can çekişiyor. Sizler bu kara günümüzde yanımızda olmayacaksınız da ne zaman olacaksınız? Yedi vekilimizi de birer akşam bizimle beraber çadırlarda yatmaya davet ediyoruz. Davulun sesi uzaktan hoş geliyor. Ne çektiğimizi anlamak için bu namüsait şartlarda bizimle beraber bir gece kalmalısınız ve şimdi Erzurum'da gecelerin ne kadar uzun olduğunu anlamalısınız. Sizi sadece, seçim zamanı, oy isteme zamanı mı göreceğiz şehrimizde, karşımızda? Başbakan sadece mitingten mitinge mi Erzurum'u hatırlayacak?
Siz biliyor musunuz ki; tam da bu günlerde et kombinası canlı hayvan alım fiatlarını tekrar düşürdü ve hiç peşinat ödemeden yaklaşık iki aylık vade ile alım yapıyor? Depremzede hemşehrilerimiz ahırın enkazından çıkardığı iki ineğini, üç koyununu hem de soğukta dondurmamak için satıp ekmek parası yapacağı bu zor günlerde bu uygulama neyin nesi?
Ankara'ya kimler geldi kimler geçti biliyorsunuz. Biz milletiz, vekillerimizin adam gibi vekillik yapmalarını bekliyoruz.
Siz gerekeni yapmazsanız biz ilk seçimde yapacağımızı biliyoruz.
Aziz Karaca / diğer yazıları
- Tüketilen sadece kaynaklar mı? / 25.04.2024
- Önünde ardında ve kolunda servet… / 24.04.2024
- Hangisine daha çok üzüldünüz? / 23.04.2024
- Halleri var bizimkine benzemez / 22.04.2024
- ‘Hazır ol cenge eğer ister isen sulh-u salah’ / 20.04.2024
- Doymayan gözden ve ürpermeyen kalpten… / 19.04.2024
- Dilde adalet / 18.04.2024
- İlk çeyrek heba oldu gitti / 16.04.2024
- Dosdoğru dostluklara yelken açmak… / 14.04.2024
- Dosdoğru dostluklara yelken açmak… / 10.04.2024
- Önünde ardında ve kolunda servet… / 24.04.2024
- Hangisine daha çok üzüldünüz? / 23.04.2024
- Halleri var bizimkine benzemez / 22.04.2024
- ‘Hazır ol cenge eğer ister isen sulh-u salah’ / 20.04.2024
- Doymayan gözden ve ürpermeyen kalpten… / 19.04.2024
- Dilde adalet / 18.04.2024
- İlk çeyrek heba oldu gitti / 16.04.2024
- Dosdoğru dostluklara yelken açmak… / 14.04.2024
- Dosdoğru dostluklara yelken açmak… / 10.04.2024