Kişi, herkesi kendi gibi bilirmiş.
Bu yüzdendir ki aptallar, herkese aptal muamelesi takınırken kendi aptallığını fâş ederler!
Yalancının, müfterînin işi gücü, karşısındakileri yalancılıkla müfterîlikle ithâmdır! Şerefsiz, herkesi şerefsizlikle, nâmussuz herkesi nâmussuzlukla suçlar! Bizim Allah ile aldatanlar'a; Kur'ân'dan, Peygamber (s.a.v.)’den, İmam Ali (r.a.)’den, İslâm Uluları'ndan örnekler verdiğimizde rahatsız olurlar biliyorum o yüzden "Doğuya seyreden geminin güvertesinde batıya doğru yürüyerek batıcılık yaptığını zanneden" aydın sıfatlı karanlık vicdânlılara, Haçlı Müslümanlar'a Batılı düşünürlerden örnekler vereceğim!
Meselâ Shekespeare (Şekspir); "İktidar dalkavuklardan hazzetmeğe başladığında şeref ayaklar altında ezilir" demiş!
Pablo Neruda; "İnsanlarla yüzyüze konuşarak her meseleyi çözebilirsin ama bazı insanlar vardır ki hangi yüzüne konuşacağını bilemezsin" demiş!
Yine Şekspir; "Değerli bir adam için şeref, hayattan çok daha ağır basar" demiş!
Bir de ben; "Kahbelerden çekmedim, ‘Aaah be!’ dedirtenlerden çektiğim kadar" demişim!
Demişim demesine ama şunu açıkça söylemeliyim ki "Aaah be!" dedirtenleri; tenkîd ettikleri Cumhuriyet Eğitim Sistemi ile affederek değil; özledikleri, savundukları Osmanlı tedrîsinin, cennetten çıkma "falaka"sı ile terbiye etmeği, nasıl istiyorum anlatamam!
Demin söylediğini şimdi, dün söylediğini bugün inkâr eden; "İspatlamayan şerefsizdir, namusssuzdur!" diye köpürerek itiraz ettiği ithâmları, ertesi gün kendi itirâf eden; "Dokunmak bile ibadettendir! Dünya Lideri" gibi dalkavuk pohpohlamaları yüzünden şerefi ayaklar altına mahkûm eden Başbakan, Yandaş Televizyonlarda canlı yayına çıktı! "BOP Eş Başkanı olarak bizim de bölgede görevlerimiz var!" sözüyle açıkladığı görevine devam etti!
Buyurdular ki; "Muhalefet tarih falan bilmiyor. Cumhuriyete savaş açmak falan diyorlar ama dünyada güçlü ülkelere barkarsanız eyalet korkusu yoktur. Eyalet yapılanması süratle kalkınmayı getirir. Güçlü Osmanlı'da Laziztan eyaleti var Kürdistan eyaleti var güneyde başka eyaletler var." Elhâk bir kısmı doğru ama...
A kandırıkçı, herkesi aynasındaki gibi zanneden bilge!
A be; "Bu kadar cehâlet ancak tahsîl ile mümkündür" tanımının rol–modeli!
Osmanlı'da, Anadolu Eyâleti, Diyâr–ı Bekr Eyâleti ve Rumeli Eyâleti başta olmak kaydıyla ayrıca 17 sâlyânesiz, 12 tane de sâlyâneli eyâlet olmak üzere yaklaşık 40 eyâlet var, ama o eyâletlerin içinde ne Kürdistan, ne de Lazistan diye bir eyâlet yok! Sadece etnik nüfus çoğunluğuna göre, Haçlı'nın Anadolu'ya Turqiya demesi gibi adlandırmalar var!
Bre okumuş câhil!
Ayrıca, Osmanlı'nın egemenliği altında tuttuğu toprakların yüzölçümü, 19 milyon 902 bin kilometre kare! Sınırları içinde güneş batmayan bir memâlik! İstanbul'dan çok uzak olan ve gayr–ı müslîm ve gayr–ı Türk olan kavimleri yönetmek için Beylerbeği ünvanlı atanmış kişiler tarafından idare edilirler!
Osmanlı İmparatorluğu; Haçlı'nın 300 yıllık uğraşı ve demokrasi denilen HIV Virüsü ile ateşlenen etnik ırkçılıkla parçalandığında, elliden fazla devlet doğdu, bilmiyor musun?
Şimdi Osmanlı'yı örnek göstererek Haçlı'nın isteği doğrultusunda parçalamaya niyetlendiğin Türk Devleti'nin, Anadolu ve Trakya'da egemenliği altında tuttuğu Vatan toprağının toplam yüzölçümü ise 780 bin metre kare! Osmanlı'nın yüzlerce yıl hâkimiyetinde tuttuğu bazı eyâletlerin vilâyetleri kadar bir coğrafyayı merkezden yönetmekten acze düşerek eyâletlere ayırmayı düşünüyor ve bir de "Yeni Osmanlıcı" diye arz–ı endâm ediyorsun!
Etme be okumuş cahilim! Etme be kandırıkçı siyâsetçim! Etme be!
A be Müslüman!
Hz. Peygamber(s.a.v.)'in; "On kişi veya ondan daha fazla insanın başına âmir olarak, emir olarak getirilmiş, onların ictimâî işlerini görmekle görevli hiç bir kimse yoktur ki, elleri omuzuna boynuna bağlanmış, kelepçelenmiş olarak gelmesin!" diye uyarısını, hiç mi duymadın?
Hz. Peygamber(s.a.v.)'imizin; "Hiç bir adam, hiç bir fert yoktur ki, bir topluluğun arasında yaşıyor olsun da o toplumun içinde isyanlar, günahlar, çeşitli suçlar, pis–kötü işler yapsın! O toplum da onu değiştirme imkânı varken değiştirmesinler! Ahirete göçmeden evvel, o toplumun fertlerinin hepsi, ölmeden evvel Allah'ın bir kahrına, ikabına, cezasına mâruz kalırlar. Allah onlara dünyada da bir ceza verir!" diye buyurarak bizi uyardığını da mı hiç duymadın?
A be Müslüman!
And olsun ki, Türk Milletini çok tahkir ve tahrîk ediyorsun! Peygamber Efendimiz (s.a.v.) bize, kötünün kötülüğünü engellemek görevini yüklemiş! Biz biliyoruz! Bizim bildiğimizi bilmiyor olmalısın ki bu kadar pervâsızsın!
A be Müslüman!
Hâfız mısın bilmem ama sesinden, çok ta duygulanarak Kur'ân tilâveti dinledim. Buradan hareketle ve eğitiminin övünerek söylediğin gibi İmam Hatip olduğunu bilerek; "Suçluların hoşuna gitmese de Allah, sözleriyle gerçeği açığa çıkaracaktır" (Yunus–82) ayet–i celîlesini hatırlatsam; kendine gelmek, vicdânının sesini dinlemeni sağlamak adına bir katkı sağlar mı?
A be Müslüman! Ayağımıza basıyorsun, basma!
A be Müslüman! Çok kolay yalan söylüyorsun, söyleme!
A be Müslüman! Mü'mîni kandırdığını zanneden kendini kandırır bile bile Allah ile aldatmaya devâm ediyorsun, etme!
A be Müslüman! Dev bir imparatorluk bakîyesi Anadolu toprağı ve üstünde yaşayanları, yönetmekten aciz olduğun için, daha doğrusu Haçlı tarafından yönetmemekle görevli bir "BOP Eş Başkanı" olarak, görevin gereği parçalamaya, Haçlı'ya yem etmeye niyetleniyorsun, etme!
A be Müslüman! İstediğin zaman çıkardığın ve daha önce çıkarılmış kanunlar var! Otuz yıldır delik deşik edilerek kevgire döndürülmüş olsa da Anayasa var! Adâleti geciktirmekle zalimleşse de mahkemeler var! Onlar hapsedilip teröristler serbest bırakılsa da jandarma var, güvenlik güçleri var, ordu var! Bir devlette olması gereken herşey varken bu ülkede neden huzûr yok? Yapma!
A be Müslüman! Ve sen, huzursuzluğun adına "Huzûr ve istikrâr" diyorsun, kavramlara iftira ediyorsun, millete zûlmediyorsun, etme!
Vallâhi; "Zûlm ile âbâd olanın, âhiri berbâd olur!"
"OLAMAZ TÜRK'E BAŞ, TÜRK'ÜM DEMEYEN" Vesselâm...
Bu yüzdendir ki aptallar, herkese aptal muamelesi takınırken kendi aptallığını fâş ederler!
Yalancının, müfterînin işi gücü, karşısındakileri yalancılıkla müfterîlikle ithâmdır! Şerefsiz, herkesi şerefsizlikle, nâmussuz herkesi nâmussuzlukla suçlar! Bizim Allah ile aldatanlar'a; Kur'ân'dan, Peygamber (s.a.v.)’den, İmam Ali (r.a.)’den, İslâm Uluları'ndan örnekler verdiğimizde rahatsız olurlar biliyorum o yüzden "Doğuya seyreden geminin güvertesinde batıya doğru yürüyerek batıcılık yaptığını zanneden" aydın sıfatlı karanlık vicdânlılara, Haçlı Müslümanlar'a Batılı düşünürlerden örnekler vereceğim!
Meselâ Shekespeare (Şekspir); "İktidar dalkavuklardan hazzetmeğe başladığında şeref ayaklar altında ezilir" demiş!
Pablo Neruda; "İnsanlarla yüzyüze konuşarak her meseleyi çözebilirsin ama bazı insanlar vardır ki hangi yüzüne konuşacağını bilemezsin" demiş!
Yine Şekspir; "Değerli bir adam için şeref, hayattan çok daha ağır basar" demiş!
Bir de ben; "Kahbelerden çekmedim, ‘Aaah be!’ dedirtenlerden çektiğim kadar" demişim!
Demişim demesine ama şunu açıkça söylemeliyim ki "Aaah be!" dedirtenleri; tenkîd ettikleri Cumhuriyet Eğitim Sistemi ile affederek değil; özledikleri, savundukları Osmanlı tedrîsinin, cennetten çıkma "falaka"sı ile terbiye etmeği, nasıl istiyorum anlatamam!
Demin söylediğini şimdi, dün söylediğini bugün inkâr eden; "İspatlamayan şerefsizdir, namusssuzdur!" diye köpürerek itiraz ettiği ithâmları, ertesi gün kendi itirâf eden; "Dokunmak bile ibadettendir! Dünya Lideri" gibi dalkavuk pohpohlamaları yüzünden şerefi ayaklar altına mahkûm eden Başbakan, Yandaş Televizyonlarda canlı yayına çıktı! "BOP Eş Başkanı olarak bizim de bölgede görevlerimiz var!" sözüyle açıkladığı görevine devam etti!
Buyurdular ki; "Muhalefet tarih falan bilmiyor. Cumhuriyete savaş açmak falan diyorlar ama dünyada güçlü ülkelere barkarsanız eyalet korkusu yoktur. Eyalet yapılanması süratle kalkınmayı getirir. Güçlü Osmanlı'da Laziztan eyaleti var Kürdistan eyaleti var güneyde başka eyaletler var." Elhâk bir kısmı doğru ama...
A kandırıkçı, herkesi aynasındaki gibi zanneden bilge!
A be; "Bu kadar cehâlet ancak tahsîl ile mümkündür" tanımının rol–modeli!
Osmanlı'da, Anadolu Eyâleti, Diyâr–ı Bekr Eyâleti ve Rumeli Eyâleti başta olmak kaydıyla ayrıca 17 sâlyânesiz, 12 tane de sâlyâneli eyâlet olmak üzere yaklaşık 40 eyâlet var, ama o eyâletlerin içinde ne Kürdistan, ne de Lazistan diye bir eyâlet yok! Sadece etnik nüfus çoğunluğuna göre, Haçlı'nın Anadolu'ya Turqiya demesi gibi adlandırmalar var!
Bre okumuş câhil!
Ayrıca, Osmanlı'nın egemenliği altında tuttuğu toprakların yüzölçümü, 19 milyon 902 bin kilometre kare! Sınırları içinde güneş batmayan bir memâlik! İstanbul'dan çok uzak olan ve gayr–ı müslîm ve gayr–ı Türk olan kavimleri yönetmek için Beylerbeği ünvanlı atanmış kişiler tarafından idare edilirler!
Osmanlı İmparatorluğu; Haçlı'nın 300 yıllık uğraşı ve demokrasi denilen HIV Virüsü ile ateşlenen etnik ırkçılıkla parçalandığında, elliden fazla devlet doğdu, bilmiyor musun?
Şimdi Osmanlı'yı örnek göstererek Haçlı'nın isteği doğrultusunda parçalamaya niyetlendiğin Türk Devleti'nin, Anadolu ve Trakya'da egemenliği altında tuttuğu Vatan toprağının toplam yüzölçümü ise 780 bin metre kare! Osmanlı'nın yüzlerce yıl hâkimiyetinde tuttuğu bazı eyâletlerin vilâyetleri kadar bir coğrafyayı merkezden yönetmekten acze düşerek eyâletlere ayırmayı düşünüyor ve bir de "Yeni Osmanlıcı" diye arz–ı endâm ediyorsun!
Etme be okumuş cahilim! Etme be kandırıkçı siyâsetçim! Etme be!
A be Müslüman!
Hz. Peygamber(s.a.v.)'in; "On kişi veya ondan daha fazla insanın başına âmir olarak, emir olarak getirilmiş, onların ictimâî işlerini görmekle görevli hiç bir kimse yoktur ki, elleri omuzuna boynuna bağlanmış, kelepçelenmiş olarak gelmesin!" diye uyarısını, hiç mi duymadın?
Hz. Peygamber(s.a.v.)'imizin; "Hiç bir adam, hiç bir fert yoktur ki, bir topluluğun arasında yaşıyor olsun da o toplumun içinde isyanlar, günahlar, çeşitli suçlar, pis–kötü işler yapsın! O toplum da onu değiştirme imkânı varken değiştirmesinler! Ahirete göçmeden evvel, o toplumun fertlerinin hepsi, ölmeden evvel Allah'ın bir kahrına, ikabına, cezasına mâruz kalırlar. Allah onlara dünyada da bir ceza verir!" diye buyurarak bizi uyardığını da mı hiç duymadın?
A be Müslüman!
And olsun ki, Türk Milletini çok tahkir ve tahrîk ediyorsun! Peygamber Efendimiz (s.a.v.) bize, kötünün kötülüğünü engellemek görevini yüklemiş! Biz biliyoruz! Bizim bildiğimizi bilmiyor olmalısın ki bu kadar pervâsızsın!
A be Müslüman!
Hâfız mısın bilmem ama sesinden, çok ta duygulanarak Kur'ân tilâveti dinledim. Buradan hareketle ve eğitiminin övünerek söylediğin gibi İmam Hatip olduğunu bilerek; "Suçluların hoşuna gitmese de Allah, sözleriyle gerçeği açığa çıkaracaktır" (Yunus–82) ayet–i celîlesini hatırlatsam; kendine gelmek, vicdânının sesini dinlemeni sağlamak adına bir katkı sağlar mı?
A be Müslüman! Ayağımıza basıyorsun, basma!
A be Müslüman! Çok kolay yalan söylüyorsun, söyleme!
A be Müslüman! Mü'mîni kandırdığını zanneden kendini kandırır bile bile Allah ile aldatmaya devâm ediyorsun, etme!
A be Müslüman! Dev bir imparatorluk bakîyesi Anadolu toprağı ve üstünde yaşayanları, yönetmekten aciz olduğun için, daha doğrusu Haçlı tarafından yönetmemekle görevli bir "BOP Eş Başkanı" olarak, görevin gereği parçalamaya, Haçlı'ya yem etmeye niyetleniyorsun, etme!
A be Müslüman! İstediğin zaman çıkardığın ve daha önce çıkarılmış kanunlar var! Otuz yıldır delik deşik edilerek kevgire döndürülmüş olsa da Anayasa var! Adâleti geciktirmekle zalimleşse de mahkemeler var! Onlar hapsedilip teröristler serbest bırakılsa da jandarma var, güvenlik güçleri var, ordu var! Bir devlette olması gereken herşey varken bu ülkede neden huzûr yok? Yapma!
A be Müslüman! Ve sen, huzursuzluğun adına "Huzûr ve istikrâr" diyorsun, kavramlara iftira ediyorsun, millete zûlmediyorsun, etme!
Vallâhi; "Zûlm ile âbâd olanın, âhiri berbâd olur!"
"OLAMAZ TÜRK'E BAŞ, TÜRK'ÜM DEMEYEN" Vesselâm...
Mustafa Aslan / diğer yazıları
- Atatürk'ün anlatımıyla Çanakkale savaşları / 20.03.2017
- İnsandan insana, insansa... / 19.03.2017
- 'Anam bana kör dedi!' / 14.03.2017
- Söyle-ni-yorum-2 / 13.03.2017
- Hâlâ iyiler varmış şükrolsun / 10.03.2017
- Savaş ve insan / 09.03.2017
- Ben, kim miyim? / 08.03.2017
- Milli siyaset hakemliği / 07.03.2017
- Sakındığımız dostluk / 02.03.2017
- Yol özel yolcu güzel / 28.02.2017
- İnsandan insana, insansa... / 19.03.2017
- 'Anam bana kör dedi!' / 14.03.2017
- Söyle-ni-yorum-2 / 13.03.2017
- Hâlâ iyiler varmış şükrolsun / 10.03.2017
- Savaş ve insan / 09.03.2017
- Ben, kim miyim? / 08.03.2017
- Milli siyaset hakemliği / 07.03.2017
- Sakındığımız dostluk / 02.03.2017
- Yol özel yolcu güzel / 28.02.2017