Evde virüsten güvende miyiz?
Özlü, şunları söyledi: "Hastaneye yatan olguların yüzde 15 kadarı yine tedavi ile iyileşiyor ve bir hasar oluşmadan evine sağlıklı olarak dönüyor. Ama yüzde 5-6 kadar kritik hastamız var, onlarda maalesef olay o kadar iyi seyretmiyor. Ölümler daha çok bu yüzde 5'lik gruptan çıkıyor ve maalesef iyileşenlerde de bazen kalıcı hasarlar olabiliyor.
Ama bu virüsle mücadelede en önemli konu aslında bu virüse bulaşmamak, yakalanmamak... En güvenli olan bu…" Virüsten kaçınmak için en önemli kural sosyal mesafe ve zorunda olmadıkça evde kalmak. Peki, evde tamamen güvende olduğumuzu düşünebilir miyiz? Prof. Dr. Tevfik Özlü, bu konuda şunları söyledi: "Eğer evdeyseniz güvendesiniz ama kapıyı açarsanız güvende değilsiniz. Geniş aileden akrabanız, arkadaşınız, komşunuz herhangi sevdiğiniz bir kişi olabilir. Eğer ona kapıyı açarsanız güvende değilsiniz.
Çünkü bu virüs size pencereden, bacadan girmez. Bir başkası bunu size getirecek. O getiren kişi de en sevdiğiniz, en yakın dostunuz, akrabanız olacak. Uzaktan biri bunu size getirmez. Ancak kargocu ya da tüp gaz getiren kişi de getirebilir. Onun için kapınızı açmayın ya da açmak zorundaysanız maske takın. Karşıdaki kişi de maskeli olsun ve aradaki 1-2 metre mesafeyi koruyun. Keyif için kimseyi eve almayın. Artık o dönem değil. Yani oturma, arkadaşlarla beraber olma, ev ziyaretleri zamanı değil."
HABER MERKEZİ