




Allah Resûlü (s.a.a) hadis-i şeriflerinde buyuruyor:
"Ve hüve şehrun evveluhû rahmetün ve evsatuhû mağfiratün ve âhiruhû ıtkun mine'n-nâr."
Anlamı: "Bu ayın evveli rahmet, ortası mağfiret, sonu cehennemden kurtuluştur."
Diğer ibadetlerde olduğu gibi oruç da baştanbaşa bir program, arınma, kalplere şifa, imana kuvvet, sevap, cennet ve Allah'ın rızası ile doludur.
Başlangıç ve sonuç olarak müminin arzusu, gayesi ve istikameti de budur.
Ramazan-ı Şerif'in ortasındayız. Affa, arınmaya, günahlardan temizlenmeye mazhar olduğumuz günlerdeyiz
Af kapılarının ardına kadar açıldığı, iftarı, sadakası, fakire yardımı ile affın vesilelerine sarılmalıyız.
Hadis-i şerifte buyruluyor:
"Femen eftara fihi saimen kane meğfiraten li zünubihi ve itka rakabetihi minennar."
Anlamı: "Kim bu ayda oruçluya iftar ettirirse günahlarının affına, boynunun cehennemden kurtuluşuna vesile olur."
İmanla ve ihlasla oruç tutmak:
Sevgili Peygamberimiz Hz. Muhammed Mustafa (s.a.a) hadis-i şeriflerinde buyuruyor:
"Men sàme ramadàne imânen vahtisaben gufira lehû mâ tekaddeme min zenbihî."
Anlamı: "Kim, faziletine inanarak ve karşılığını yalnızca Allah'tan bekleyerek Ramazan orucunu tutarsa, geçmiş günahları bağışlanır." (Buhârî).
Diğer bir hadis-i şerifte, "Ve'ssıyamü cünneh" buyrulur.
Anlamı: "Oruç, günahlara karşı kalkandır."
Ramazan-ı Şerif'in ilk günlerinde okuduğumuz hadis-i şerifi tekrarlayalım:
"İza cae şehr-u ramadane fütihat abvabu'l cenneti ve ğullikat ebvabu'n-nari ve suffideti'şeyatınu ve nada münadin: Ya bağiye'l hayri helümme va ya bağiye'şşerri, aksır."
"Ramazan ayı geldiğinde, cennet kapıları açılır. Cehennem kapıları kapanır. Şeytanlar bağlanır. Bir münadi şöyle seslenir: Ey hayrı isteyen gel. Ey kötülük peşinde olan vazgeç."
Mü'min suresinde Cenab-ı Hak buyuruyor:
"Arş'ı yüklenenler ile onun çevresinde bulunanlar Rab'lerini hamd ile tesbih ederler, O'na iman ederler ve müminlerin bağışlanmasını dilerler: Ey Rabbimiz! Sen, rahmetin ve ilminle her şeyi kuşattın. Tevbe edenleri ve yolundan gidenleri bağışla, onları cehennem azabından koru." (Mü'min, 7).
"Rabbimiz! Onları ve atalarından, eşlerinden ve nesillerinden olup da iyi yolda bulunanları kendilerine vaad ettiğin Adn cennetlerine kabul buyur. Kuşkusuz Sen sınırsız izzet ve hikmet sahibisin." (Mü'min, 8).
"Onları kötü sonuçlardan koru. O gün Sen kimi kötü sonuçlardan korumuşsan onu rahmetine mazhar kılmışsın demektir. İşte en büyük kurtuluş da budur." (Mümin, 9).
İsmail Hakkı Bursavi'nin, 'Şerbet-i gufran içer günahkarlar' yani, günahkârlar af şerbeti içer, dediği anlam yüklü şiiri:
"Ehl-i cürmün Hak gözü yaşın siler
Ağlayanlar şad olur daim güler
Şerbet-i gufran içerler asiler
Hamdülillah geldi mah-ı Ramazan.
Kıl teravihi safalar bulagör
Et tesabihi (tesbihleri) vefalar bulagör
Zikr ü taat nuru ile dolagör
Hamdülillah geldi mah-ı Ramazan.
Kalbi ceng-i masivadan eyle ağ
Bu vücudun zenbin andan kıl ferağ
Hakkıya nur-ı Hudadan yak çerağ
Hamdülillal geldi mah-ı Ramazan
(Mah-i Ramazan: Ramazan ayı.
Vucudun zenbi: Vücudun günahı
Nur-i Hüda: Allah'ın nuru.
Çerağ: Kandil, ışık).
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.