"Faiz ve taviz maliyetli ecnebi kâğıdı" olmuş kafa kâğıdı

Türk milleti, şayet "GSMH'mıza nispeti yüzde 2-3'lerde gezinen" emisyon hacmi meselesini kavrayabilse, Türkiye'ye bu "büyük hortumlama oyunu"nu oynayan devlet ve hükümet erkanının gırtlağına demokratik usulle yapışır, ayaklarını yerden keserdi.Millete şu nakaratı ezberletmişler: Para basma enflasyon olur? Bununla avutuluyor, bununla batırılıyoruz!Bu nakaratın reel ifadesi şudur: Sen Türk devleti olarak, Gayri Safi Milli Hasıla'nın karşılığında kendi paranı basma. Senin yerine ABD para basıyor, AB ülkeleri para basıyor, İngiltere para basıyor, diğerleri para basıyor! Onlar darphanelerini 24 saat çalıştırıyorlar! Kağıdı boyuyorlar! Senin yerine banknot üretiyorlar. Ey Türkiye, ey Türk devleti, sakın TL basma; sana, "faiz ve taviz maliyetli" bu ecnebi banknotları yeter! Bozdur bozdur kullan; neyine yetmiyor?!IMF stand-by'ları bu, DB kredileri bu, sendikasyon kredileri işte bu!Akıl almaz şu çarpıklığı seyredin şimdi? AB ülkeleri, GSMH'larının yüzde 38'i oranında Euro basabiliyor, emisyon hacimlerini genişletebiliyor. İngiltere, GSMH'sının yüzde 47'si nispetinde parasını basabiliyor.  Çin, GSMH'sının yüzde 69.7'i oranında parasını basabiliyor. ABD, hiçbir oran ve hiçbir GSMH hesabı gözetmeksizin kağıdını yeşile boyuyor, "dolar" diye dünyaya kusuyor? Kimse bunlara, para basmayın enflasyon olur, demiyor! 70 milyon Türk evladı, yaz-kış demeden çalışıyor. Bağ-bahçe demeden çabalıyor. Zar-zor ayakta duran fabrikalarda-imalathanelerde anası dini ağlayarak üretiyor. Beynini-yüreğini çatlatarak hizmet ve bilgi ortaya koyuyor. Vergiyle, stopajla, kirayla, hacizle-icrayla cebelleşiyor? Yıllık Gayri Safi Milli Hasıla ortaya çıkıyor. Eli sıcak sudan soğuk suya değmeyen Türkiyeli kimi devlet ve hükümet erkanı da, milletin bu emeğini, alınterini, üretim, hizmet ve bilgi toplamını, yani GSMH'sını gâvurun karşılıksız boyalı kağıdına "karşılık" yapıyor!Akılsız başın, ne çeker ayakları der, atalarımız; milletin çektiği yokluk ve açlık bu!Elin ecnebisi, GSMH'mıza karşılık boyadığı kağıdını "kredi" diye "faiz ve taviz maliyeti"yle bize satıyor? Böylece Türk milletinin her şeyi, yabancıya transfer ediliyor, hortumlatılıyor!Devlet borca batırılıyor, millet parasızlığa talim ediyor, her şeyini yabancıya kaptırıyor.Bunu görmemek körlüktür, sağırlıktır, ahmaklıktır; hatta dalalet ve ihenettir!Bu nasıl tezgahlanıyor!? İktidara getirdikleri, bürokrasiye yerleştirdikleri kendilerine bağımlı kimi devlet ve hükümet erkanı ile, siyasetçilerle, medyacılar, sivil toplum elamanları, darbeciler ve karşı darbeciler eliyle yapıyorlar bu sömürü ve hortumlamayı? Neyin karşılığında?! Devlet veya hükümet koltuğa oturtma, koltukta tutma, özel fonlama, Atlantik ötelerinde ikamet ettirme ve "tasmalı bey" gibi ağırlama, küresel ölçekli ortaklıklardan komisyon zokası yutturma, ikbal ve istikbal karşılığında!BTP Genel Başkanı Prof. Dr. Haydar Baş bey, Milli Ekonomi Modeli ile, işte bu "ecnebi-yerli işbirliğiyle döşenen büyük hortum"u kesiyor! Prof. Dr. Baş, devlet ve milletimize yazık etmeyelim, kendi GSMH'mız karşılığında kendi paramızı basalım, deyince; oluyor enflasyon! Bizim GSMH'mıza karşılık ecnebinin bastığı faiz ve taviz maliyetli ecnebi kâğıdı ise "para" oluyor, hem de doğurgan para? Böylesi bir "enflasyon" nakaratına ahmaklar dahi kanmaz! Kanmıyor! Prof. Dr. Baş'ı duyan dünyanın, aklı başına geldi, dış kredilerden, karşılıksız banknot vaziyetindeki "dolar"dan kaçıyor! Yeni oluşumlara gidiyor!Türkiye ise yerinde sayıyor, saydırılıyor; yerinde saydırılarak batırılıyor! Dolayısıyla bu iş, ahmaklık, bilmezlik, cehalet filan değil, düpedüz devlet ve milletimizin birikimini ecnebiye transfer etmek gibi bir dalalet ve ihanettir.Bu "büyük hortumlama" ile, sadece milletin GSMH'sı ecnebiye transfer edilmiyor. Devlet borca ve faize batırılıyor. Millet de yerli-yabancı tefecilerin kucağına düşüyor; içerideki "distribütör bankacı"lar ise kredi kartı adıyla "plastik para" basarak anası ağlayan milletin sırtından yüzde 120'lere varan oranlarda faiz devşiriyor. Devlet ve milletin en kârlı işletmeleri elden çıkıyor. Yer altı kaynakları ve el değmemiş madenler yabancıların eline geçiyor. Millete de aç-susuz bey gibi yaşamak, devlet-millet dalaşıyla parçalanmak ve birbirini yemek düşüyor.Üç aşağı beş yukarı Endonezya'da, Guatemala'da, Bolivya'da, Ekvator'da, Brezilya'da, Nijerya'da, Tibet'te, Latin Amerika'da, Afrika'da, Asya'da, Afganistan'da, Irak'ta; saymakla bitmez, hep bu yapıldı, yapılmaya devam ediyor. Türkiye'de de bu yapıldı, bu yapılıyor! Küresel vahşi sömürgecilerin "özel eleman"larının hatıratlarını ve kitaplaştırdıkları itiraflarını okuyun, mesela Dünya Bankası başdanışmanlarından John Perkins'i okuyun, göreceksiniz!GSMH'sının sadece yüzde 2-3'lük nispetinde emisyon hacmini genişleten, hatta bu emisyon hacmini bile ecnebiden aldığı faizli banknot karşılığı genişleten Türkiye'de, GSMH'mızın en az yüzde 35-40 oranlık karşılığında TL basmamız şarttır, bu emisyon hacminin bilimsel denklemi Prof. Dr. Baş'ın Milli Ekonomi Modeli'nde vardır, denilince; Pavlov'un şartlı refleksine tutulmuş gibi, akıllısı-delisi, okumuşu-okumamışı "Olmaz, enflasyon hortlar" diye ayağa kalkıyor!Diğer devletler kadar bile olsa Türkiye'nin de GSMH'sına karşılık TL basma hakkını kullanmasına böylesine şartlı refleks gösterenler, ecnebinin "faiz ve taviz maliyetli karşılıksız banknotu"nun ithal edilmesine, bu boyalı kağıtlarla vatanımızı, işletmelerimizi ve hatta milletin her kesiminde fertlerini satın almasına karşı ayağa kalkmıyorlar, amuda kalkıyorlar!Tabandan tavana yüce milletimizin kafa kâğıdı, "faiz ve taviz maliyetli ecnebi kâğıdı" olmuş vaziyette!Bu şartlı ve liberal-kapitalist örümcek ağları bağlamış kafalarla devlet de tepetaklak olur, millet de tepetaklak olur. Kimse günyüzü göremez!İşte bu büyük hortumu kesen ve devlet ve milletin batırılması oyununu bozan bilge insan, ilim, fikir, siyaset ve devlet adamı Prof. Dr. Baş'a kulak asmamız, kafalarımıza onun dünyaca kabul görmüş ve uygulanan ekonomi ölçütlerine göre ayar çekmemiz şarttır. Aksi halde hortumlanmaya, açlığa, sefalete, dalaşa, batışa, yok oluşa devam?