Faizi, önce "nema" şimdi de "gelir" yaptılar

Dün, Türkiye İstatistik Kurumu'nun (TÜİK), "Türkiye'de hane halklarının ortalama yıllık kullanılabilir gelirinin de 22 bin 63 TL" şeklindeki araştırma sonucunu gündeme taşımış, TÜİK'in "gelir" dediği bu rakamın, nasıl bankaların "faizli kredileri" olduğuna değinelim demiştim.AKP hükümetinin ekonomi icraatları ve iflas politikaları sebebiyle, halk borca ve faize batmış, devlet borca ve faize batmış vaziyettedir. Dahası devlet ve millet, her şeyini kaybetti... TÜPRAŞ gitti, PETKİM gitti, TELEKOM gitti, SEKA gitti, Şeker fabrikaları gitti, hava ve deniz limanları gitti, doğalgaz ve enerji dağıtım sistemleri gitti, madenler gitti, altın gitti, petrol gitti; elde kalan bir şey yok... Üç-beş karış vatan parçası elde kalan!Tamam, her şey satıldı gitti de; borç azaldı mı? Hayır... Borç da aldı başını gitti.Başbakan'a sorarsak, cevap belli; bu paralarla "duble yol yaptık". Duble yollara bakıyorsun; toplam harcama 6-7 milyar TL'yi geçmez. Hesap ortada? Gerisi nerede? Uçtu gitti.AKP iktidarı sürecinde ki özelleştirme furyasından elde edilen 40-45 milyar dolar. Bu para da satılan işletmelerin tanıtımına, pazarlamasına, oraya-buraya verildi gitti. Devletin de parası bitti, milletin de...Ver elini bankalar, ver elini borçlanmalar, ver elini krediler, ver elini faizler? Devlet ve millet, tefeciye paçayı kaptırdı.AKP hükümetinin TÜİK'i, buna "gelir" diyor.80'lerin radikal İslamcıları ve meydan mücahitleri, henüz "müteahhit" olmadan önce bu menem şeye "faiz" diyorlardı. İşbaşına geçince hocalarından devraldıkları görüşle önce "nema" yaptılar.  Milletin gözüne Deniz Feneri tuttular; cepleri ve kalpleri boşalttılar. Şimdiler de faizli banknotu "gelir" yaptılar, millete sattılar. 50-60 milyon insanın ömrünün 20-30 yılını bankalara bağlayarak milletin anasını ağlattılar. Gelir dedikleri de işte bu...Milli Ekonomi Modeli sahibi Prof. Dr. Haydar Baş Hoca'nın 8 tane uluslararası kongreyle ilim dünyasınca baş tacı edilen projelerine, emek ve üretim karşılığındaki helal paraya ve vatandaşlık maaşına burun kıvırır, sırtını dönersen; papaz Malthus'un uydurması bir liberal-kapitalist ekonomi mavalı başına dolanır, işin başına koyduğun papaz severler eliyle borç ve faiz batağına dalarsın. Debelendikçe de batarsın... Faizi de "gelir" diye yutarsın; dünyan da,  ahiretin de berbat olur! TÜİK'in hane halkı geliri dediği şu "banka rakamları"na şöyle bir bakalım, dilerseniz.Bankacılık sektöründe krediler toplamı,  Aralık 2010 yılı sonuna göre 681 milyar 91 milyon TL düzeyinde gerçekleşti.2010 yılı tüketicinin krediler ve kredi kartları aracılığıyla "kazanmadan" yaptığı harcamalar 220.3 milyar TL oldu. 2002 yılında tüketicilerin bankalara olan toplam borcu 6,3 milyar TL'ydi? Ayrıca halk arasında "sivil tefeci" olarak nam salmış faktöringlerin alacaklı olduğu müşteri sayısı aynı tarih itibariyle 66 in 414'e ulaştı? BDDK diyor.2002 yılı sonunda 2 milyar lira olan tüketici kredileri, 2010 yılı sonunda 126,9 milyar TL oldu. 2002 yılı sonunda kredi kartı borçları 4,3 milyar lira iken; 2010 sonu itibariyle sadece kredi kartı harcamaları 53 milyar 420 milyon TL'ye ulaştı.AKP'nin TÜİK'inin her hane halkının 22 bin 63 TL geliri var dediği dar gelirlinin "gelir" işte bu plastik para, faizli kredi...AKP'nin liberal-kapitalist papaz Malthus ekonomisi, 50-60 milyon vatandaşı tam bir faizci yaptı... Millet kendine yaptı.Ne demiştik; öyle başa böyle traş!