Rüzgâr ekiyorlar, hasattan haberleri yok!"Sırdaş Polis İhbar Noktası Projesi" adıyla yakında başlatılacak olan uygulamaya göre, her mahalleye yazılı ve sesli ihbar kutusu koyulacak ve ihbâr sistemine işlerlik kazandırılarak suçla daha hızlı ve etkin mücadele edilecekmiş!Beni kaç komşum ihbâr edecek bilemiyorum ama Vallahi ben kimseyi ihbâr etmeyeceğim!Suçu sâbit ve ceza almış teröristlerin, zavakların, kadın tacirlerinin "Gizli Tanık" edilmesi ile Hukuk adına nelerin yapılabileceğini izledik, gördük! Mussolini'nin bile anti-demokratik bularak uygulatmadığı söylenen, "ihbarcılığı teşvîk yasası"nın nelere mal olacağını, birlikte göreceğiz ve inşallah görmeyiz!Bu yanlışa işâret ettikten sonra; her şeye rağmen inandığım ve güvendiğim Cumhuriyet Savcılarına, alenen yapılan, hakim ve savcılara karşı AKP'lileri "Suça teşvik" hakkında, suç duyurusunda bulunacağım: Hacı Bektaş Velî'yi Anma Programı'nda bir vatandaş, Başbakan Yardımcısı Bekir Bozdağ'a saldırmış ve çıkarıldığı mahkemece serbest bırakılmıştı. Bu olay üzerine Sayın Bakan; "Umarım bu kararı veren hâkimler, savcılar benim gibi bir yumruk yemezler. Yumruk yedikleri zaman ben takip edeceğim. Ne oluyor bakalım tutukluyor mu?" dediler! Sütten ağzı yanmış ve aktan korkup yoğurda üfleyen bir vatandaş olarak ürktüm!Daha önce Kayseri'de Enerji Bakanı Taner Yıldız'a saldıran Şahin Şimşek'e uygulanan linçi, iki sefer gündeme taşıdık! Bizzat Taner Yıldız'la da görüştüğümüzü ve Sayın Bakan'ın âlîcenâblığını, kamuoyu ile paylaşmıştık! Verilen sözlerin sonucunu, beklediğimizi de bu vesîle ile hatırlatmak isteriz!Suçu ve suçluyu övmek gibi bir kastımız asla olmadı, olmaz da! Ama kırk bin kişinin, on bine yakın resmî görevlinin ve kundaktaki Kürt bebeklerin katili bir vampire; İleri Demokrasi ve İnsan Hakları diye sağlanan ayrıcalıklar yetmez gibi, affetme hazırlıkları konuşuluyorken bir Bakanın, "İki kişiden biri"ni veya Başbakan'ın evlerinde zor tuttuklarını söylediği "% 50'miz" dediği kişileri, Savcı ve Hakimlere karşı saldırıya teşvîk ettiğini görüyor ve suç duyurusunda bulunuyorum!Oturarak, saz-gitar çalıp şarkılar söyleyerek, kitap okuyarak veya Duran Adam, Duâ Eden Türk eylemleriyle Gezi Direnişi yapanlara uygulanan muameleyi hatırlayıp hatırlatarak Cumhuriyet Savcılarını, Bekir Bozdağ'ın âlenen yaptığı "Suça Teşvîk" hakkında göreve çağırıyorum!Ayrıca tarihî Balkon Konuşması'nda, "% 48'den oy aldık ama yüzde yüzün emrinde ve hizmetindeyiz!" diyen Başbakan'ın dikkatini de bu beyânata çekmek istiyorum!İleri Demokrat Başbakan'a; "O bakanı kulağından tutar, kapının önüne koyarım!" tarihî Demokrat Beyanatı(!)nı da ısrarla hatırlatarak, Bekir Bozdağ'ın bu beyânatının gereğini yapmasını bekliyorum! Çünkü çok tehlîkeli!BOP Eş Başkanı Başbakan'a oy veren % 48'in içinde yokum, oy vermeyi de düşünmüyorum ama hizmet sözü verdikleri, yüzde yüzün içindeyim! Şahsıma bir beklentim yok ama hizmet sözü verdikleri yüzde yüz adına, isteme hakkımı kullanıyorum! Çünkü Türkiye Cumhuriyeti Devleti'ni kuran irâdenin torunlarındanım ve emânetlerinin sâdık bir vârisiyim.Başka bir konu:Son günlerde; yalnızlıktan korkanların oluşturduğu kalabalıkların baş belâsı panik yüzünden, tehlikeli işler seyrediyoruz! Başbakan ve AKP'liler; "Anam bana kör dedi! Gelen geçene vur dedi!" mantığıyla yakın-uzak herkese vurmaya başladılar! Freni patlamış yüklü bir TIR gibi, önlerine geleni ezip geçiyorlar! Yokuş aşağı, her ân hızlanarak ve kontrolsüz bir şekilde gidiyorlar! Bu kontrolsüz gidişin sonu iyi değil! Bir yerde, mutlaka bir duvara, Türk Milletine toslayacaklar!Binlerce yıllık tecrübe, teâmül ve direnciyle Türk Milleti, bu freni patlak TIR'ı da durdurur ama toslama şiddetiyle, direksiyon hakimiyeti de olmayan sürücünün hâli ne olur? İşte onu tahmin edemiyorum!Çiftçiyi ezip geçtiler! Memuru işçiyi çamurluklara taktılar ve sürüklüyorlar! Emekliyi silindir gibi ezip geçtiler! Küçük esnafı ezip yok ettiler! Sendikaları çarpıp sakat bıraktılar!Anadolu'nun Türkleşmesinde emek sahibi ve Türk kalmasında direnen tek grup olan Ehl-i Beyt Dostu; Âlevilere, Bektâşilere, Câferîlere tosladılar! TIR'ın direksiyonundaki acemi sürücü panikte olduğu için bu çarpışmadan aldığı darbelerin farkında değil! Millete toslayıp durduğunda hâlâ aklı başındaysa anlayacak ama biliyorum ki geç olacak!Bir başka konu: Son günlerde yandaş medya ve basında, ayrıca fısıltıyla camilerde ve yandaş mahfillerde, ısrarla gündeme taşınmak istenen bir tarihî olaya da dikkat çekmek istiyorum:Uhud Savaşı'nda, Hz. Hamza'yı şehît eden Vahşi'yi ve ciğerini çıkarıp çiğneyen Hind'i, Hz. Peygamber'in affettiğini ballandıra ballandıra anlatanlar, iyice çoğaldı! Bu fısıltı propagandasının niye yapıldığını, aklı kesen herkes biliyor ama bir gerçeğin -altı çizilerek- herkese hatırlatılması gerek: Hz. Peygamber'in, Uhud'da şehîd olan 72 kişinin her birinin cenâze namazında, Hz. Hamza'nın cenâze namazını tekrarladığı, yani 72 kere cenâze namazı kıldığı ve kıldırdığı kesindir! Bu bile Hz. Peygamber'in Hz. Hamza'ya sevgisini anlamamıza yeter. Hz. Fahr-i Kâinat böylesine sevdiği Amcası'nın katili Vahşi'nin, Müslüman olmasını kabûl etmiş, canını bağışlamıştır ama "Gözüme görünmesin!" uyarısını, nereye koyacağız? Canını, Müslüman olduğu için bağışladığı Vahşi'yi affetmiş midir?Birileri, "dolma kalemler"e ve yandaşlara bu olayı ısrarla anlattırarak neyin peşinde veya neyin hazırlığındalar? Merak etmeyelim mi? Bu konuda aydınları ve milleti uyarmayalım mı?Bu konuda ûlemâya da bir görev düşmez mi, diye sormayalım mı?Bugün bir sözüm de Prof. Dr. Haydar Baş Hoca'ya: Avâma göre işiniz zor Hocam! Bu zor işe sizden başka kimse cesâret edememişti! Yemîn olsun edemez de! Şükürler olsun ki işiniz imkânsız değil! Çünkü -sâyenizde- biliniyor ki; "Ey Rabbim! Senin emrinle şöyle diyorum: Allah'ım! Ali'yi seven kimseyi sev, Ali'ye düşman olan kimseye düşman ol, ona yardım edene yardım et, onu yalnız bırakan kimseyi sen de yalnız bırak. Ali'yi inkâr eden kimseye lânet et; Ali'nin hakkını inkâr eden kimseye gazap et" (Prof. Dr. Haydar Baş, Rahmeten Li'l-Âlemin Hz. Muhammed, cilt II, Gadir-i Hum Hutbesi, s. 459) şeklindeki Peygamber duâsıyla desteklisiniz ve duânın hikmetiyle sevenleriniz sizi, Allah için seviyorlar vesselâm..."OLAMAZ TÜRK'E BAŞ, TÜRK'ÜM DEMEYEN"Selâm, sevgi, duâ...
Mustafa Aslan / diğer yazıları
- Atatürk'ün anlatımıyla Çanakkale savaşları / 20.03.2017
- İnsandan insana, insansa... / 19.03.2017
- 'Anam bana kör dedi!' / 14.03.2017
- Söyle-ni-yorum-2 / 13.03.2017
- Hâlâ iyiler varmış şükrolsun / 10.03.2017
- Savaş ve insan / 09.03.2017
- Ben, kim miyim? / 08.03.2017
- Milli siyaset hakemliği / 07.03.2017
- Sakındığımız dostluk / 02.03.2017
- Yol özel yolcu güzel / 28.02.2017
- İnsandan insana, insansa... / 19.03.2017
- 'Anam bana kör dedi!' / 14.03.2017
- Söyle-ni-yorum-2 / 13.03.2017
- Hâlâ iyiler varmış şükrolsun / 10.03.2017
- Savaş ve insan / 09.03.2017
- Ben, kim miyim? / 08.03.2017
- Milli siyaset hakemliği / 07.03.2017
- Sakındığımız dostluk / 02.03.2017
- Yol özel yolcu güzel / 28.02.2017