"Yahudiler ve Hristiyanları kınayan ve azarlayan ayetler ya Hz. Muhammed (sav) döneminde yaşayan ya da kendi peygamberleri döneminde yaşayan bazı Yahudi ve HIristiyanlar hakkındadır."
Evet, dünkü yazımızda ifade etmiştik; bu cümle Fethullah Gülen'e ait. Başka eserlerde de yer alıyormuş ama ben Küresel Barışa Doğru adlı eserden aldım. Bilmeyenler için tekraryalım, bu kitap kendilerinin onursal başkanı olduğu Gazeteciler ve Yazarlar Vakfı'nın yayınıdır.
Dünkü yazımızda, Tevbe suresinin 30. ayetinden 34. ayetine kadar alıntı yaparak, ayetler ışığında yukarıdaki cümleyi yanıtlamıştık. Gülen'in bu cümlesi ile, biri yaşayan Yahudi ve Hristiyanlara, diğeride yaşayan Müslümanlara yönelik olmak üzere iki mesaj verdiğine işaret etmiştik.
Gülen'in bu beyanında, bugünkü Yahudi ve Hıristiyanlardan, Kur'an adına, dolayısıyla Allah adına bir özür dileme hali sezilmektedir. Halbuki buna hiç kimsenin yetkisi ve selahiyeti yoktur. Allah ne buyurmuşsa mutlaka doğrudur, nasıl tanımlamışsa eksiksiz ve şüphesiz öyledir.
Tevbe suresinin 30. ayeti kerimesinde şöyle buyuruluyor:
"Yahudiler 'Üzeyir Allah'ın oğludur' dediler. Hıristiyanlar da 'Mesih (İsa) Allah'ın oğludur' dediler. Bu onların ağızlarıyala geveledikleri sözlerdir ki, daha önce küfretmiş olan kimselerin sözlerine benziyorlar. Allah onları kahretsin! Nasıl da Hak'tan döndürülüyorlar."
Bugünkü Yahudi ve Hıristiyanların şöyle bir beyanına rastlamadık:
"Bu ayet-i kerime yüzyıllar önce yaşamış olan dedelerimizin saplantılarını, bâtıl inançlarını anlatıyor, ama biz onların inandığı gibi inanmıyoruz. Üzeyr ve İsa'ya Allah'ın oğludur demiyoruz. Son peygamberin tanıttığı ve inandığı şekliyle bir Allah'a inanıyoruz. Dolayısıyla "Allah onları kahretsin! Nasıl da haktan döndürülüyorlar" ifadeleriyle azarlanan Yahudi ve Hıristiyanlardan değiliz."
Onların böyle bir beyanı yok, aksine atalarının izledikleri yolu santim santim takip ettiklerini her fırsatta hem söylüyorlar, hem de icraatlarıyla ortaya koyuyorlar.
Dolayısıyla İslam adına birinin çıkıp da, "Bizim kitabımızda sizleri azarlayan ayetler var ama, siz üstünüze almayın, bu ifadeler geçmiş ümmetler hakkındadır. Çağdaşınız olan Yahudi ve Hıristiyanlara bu gözle bakmayın. Başınızdan aşağı bomba da yağdırsalar, memleketinizi işgal eip, evinizi barkınızı yağma da etseler, çoluk çocuğunuza gözünüzün önünde tecavüz de etseler, sakın; 'Allah onları rahretsin! Nasıl da Hak'tan döndürülüyorlar' mealindeki Kur'an ayetinin muhatapları bunlardır zannetmeyin" demesi büyük bir cinayettir.
Yine; "Ey iman edenler! Gerçekten hahamlardan ve papazlardan bir çoğu insanların mallarını haksız yollardan yerler ve (insanları) Allah yolundan alıkoyarlar"(Tevbe: 34) ayetini okuyup da, "Bugünkü papaz ve hahamların, insanları Allah yolundan alıkoyması eskidenmiş. Görmüyor musunuz ki; biz de onları iftar sofralarının baş köşesine oturtup sofra duasını da onlara yaptırıyoruz" demesi bir başka cinayettir.
Tefsir usulü ilmine ve tefsir geleneğine taban tabana zıt olan söz konusu açıklamanın vermek istediği her iki mesaj da tek kelimeyle cinayettir.
Evet, dünkü yazımızda ifade etmiştik; bu cümle Fethullah Gülen'e ait. Başka eserlerde de yer alıyormuş ama ben Küresel Barışa Doğru adlı eserden aldım. Bilmeyenler için tekraryalım, bu kitap kendilerinin onursal başkanı olduğu Gazeteciler ve Yazarlar Vakfı'nın yayınıdır.
Dünkü yazımızda, Tevbe suresinin 30. ayetinden 34. ayetine kadar alıntı yaparak, ayetler ışığında yukarıdaki cümleyi yanıtlamıştık. Gülen'in bu cümlesi ile, biri yaşayan Yahudi ve Hristiyanlara, diğeride yaşayan Müslümanlara yönelik olmak üzere iki mesaj verdiğine işaret etmiştik.
Gülen'in bu beyanında, bugünkü Yahudi ve Hıristiyanlardan, Kur'an adına, dolayısıyla Allah adına bir özür dileme hali sezilmektedir. Halbuki buna hiç kimsenin yetkisi ve selahiyeti yoktur. Allah ne buyurmuşsa mutlaka doğrudur, nasıl tanımlamışsa eksiksiz ve şüphesiz öyledir.
Tevbe suresinin 30. ayeti kerimesinde şöyle buyuruluyor:
"Yahudiler 'Üzeyir Allah'ın oğludur' dediler. Hıristiyanlar da 'Mesih (İsa) Allah'ın oğludur' dediler. Bu onların ağızlarıyala geveledikleri sözlerdir ki, daha önce küfretmiş olan kimselerin sözlerine benziyorlar. Allah onları kahretsin! Nasıl da Hak'tan döndürülüyorlar."
Bugünkü Yahudi ve Hıristiyanların şöyle bir beyanına rastlamadık:
"Bu ayet-i kerime yüzyıllar önce yaşamış olan dedelerimizin saplantılarını, bâtıl inançlarını anlatıyor, ama biz onların inandığı gibi inanmıyoruz. Üzeyr ve İsa'ya Allah'ın oğludur demiyoruz. Son peygamberin tanıttığı ve inandığı şekliyle bir Allah'a inanıyoruz. Dolayısıyla "Allah onları kahretsin! Nasıl da haktan döndürülüyorlar" ifadeleriyle azarlanan Yahudi ve Hıristiyanlardan değiliz."
Onların böyle bir beyanı yok, aksine atalarının izledikleri yolu santim santim takip ettiklerini her fırsatta hem söylüyorlar, hem de icraatlarıyla ortaya koyuyorlar.
Dolayısıyla İslam adına birinin çıkıp da, "Bizim kitabımızda sizleri azarlayan ayetler var ama, siz üstünüze almayın, bu ifadeler geçmiş ümmetler hakkındadır. Çağdaşınız olan Yahudi ve Hıristiyanlara bu gözle bakmayın. Başınızdan aşağı bomba da yağdırsalar, memleketinizi işgal eip, evinizi barkınızı yağma da etseler, çoluk çocuğunuza gözünüzün önünde tecavüz de etseler, sakın; 'Allah onları rahretsin! Nasıl da Hak'tan döndürülüyorlar' mealindeki Kur'an ayetinin muhatapları bunlardır zannetmeyin" demesi büyük bir cinayettir.
Yine; "Ey iman edenler! Gerçekten hahamlardan ve papazlardan bir çoğu insanların mallarını haksız yollardan yerler ve (insanları) Allah yolundan alıkoyarlar"(Tevbe: 34) ayetini okuyup da, "Bugünkü papaz ve hahamların, insanları Allah yolundan alıkoyması eskidenmiş. Görmüyor musunuz ki; biz de onları iftar sofralarının baş köşesine oturtup sofra duasını da onlara yaptırıyoruz" demesi bir başka cinayettir.
Tefsir usulü ilmine ve tefsir geleneğine taban tabana zıt olan söz konusu açıklamanın vermek istediği her iki mesaj da tek kelimeyle cinayettir.
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.
Aziz Karaca / diğer yazıları
- Kavmi de Karun’a nasihat etmiş / 10.05.2025
- Ekmekten aştan bîhaber iktidar / 07.05.2025
- Bozulmamış ne kaldı? / 05.05.2025
- Aç bırakanlar ağlamayı da yasaklıyorlar / 02.05.2025
- Gözenin başında kim var? / 01.05.2025
- Nasıl oluyor da oluyor? / 30.04.2025
- Kiminin başı döner açlıktan kiminin başı çıkmaz balçıktan / 29.04.2025
- Gelsin / 25.04.2025
- İktidara düşen… / 22.04.2025
- Yaşadıklarımızın resmidir / 21.04.2025
- Ekmekten aştan bîhaber iktidar / 07.05.2025
- Bozulmamış ne kaldı? / 05.05.2025
- Aç bırakanlar ağlamayı da yasaklıyorlar / 02.05.2025
- Gözenin başında kim var? / 01.05.2025
- Nasıl oluyor da oluyor? / 30.04.2025
- Kiminin başı döner açlıktan kiminin başı çıkmaz balçıktan / 29.04.2025
- Gelsin / 25.04.2025
- İktidara düşen… / 22.04.2025
- Yaşadıklarımızın resmidir / 21.04.2025