20 yıl boyunca devletin tüm kurum ve imkanlarını F. Gülen ve şürekasına peşkeş çekenler, bir gece ansızın nasıl FETÖ karşıtı kesildi iseler; nefesleri Atatürk'e ve mübarek annesi Molla Zübeyde'ye iftira ve hayatları Atatürk karşıtlığıyla geçenler, BTP Genel Başkanı Prof. Dr. Haydar Baş'ın "Atatürk Vatandır" sempozyumları ve "Hoş geldin Atatürk" eseriyle bir anda Atatürkçü oluverdiler.
Prof. Dr. Baş, 1987'lerden bu yana birçok il ve ilçede gerçekleştirdiği Birlik ve Beraberliğimizin Temel Unsurları konulu panellerde bir toplumun millet olabilmesinin şartlarını ortaya koyuyor, İnanç birliği, Kültür Birliği ve İktisadî bağımsızlığı anlatıyordu.
Prof. Dr. Baş, ta o günlerden beri Türk milletinin birliği ve Atatürk gerçeğinin tohumlarını ekti gönüllere?
Türkiye'nin, İslamcı kisveli siyasiler eliyle Amerika'nın Büyük Ortadoğu Projesi cenderesine alındığı süreçte; Prof. Dr. Baş, bu kuşatmayı yarmak üzere Gazi M. Kemal Atatürk'ün bağımsızlık karakteriyle Bağımsız Türkiye bayrağı açtı,
Milli Ekonomi Modeli'ni dünya gündemine taşıdı,
Sosyal Devlet projelerini ortaya koydu,
"Tevhidin Merkezi Ehl-i Beyt" ve "Atatürk Vatandır" sempozyumları başlattı.
Atatürk demek vatan demektir, dedi Prof. Dr. Baş?
Atatürk tam bağımsızlıktır, Atatürk milli birliktir, Atatürk devlettir, Atatürk vatandır, imandır, onurdur, topyekûn Türk milletidir.
Atatürk, Ehl-i Beyt soylu ulu bir Müslümandır. Abdülkerim Paşa'nın ilanıyla Kutb'ul-Aktab'tır, dedi.
Haydar Hoca'nın bu onurlu gür sadâsı yankılandı on milyonlarca samimi gönüllerde?
23 Nisan Ulusal Egemenlik, 29 Ekim Cumhuriyet bayramı ve 10 Kasım günlerinde soluğu Ata'sının huzurunda aldı çoluk-çocuk topyekun Türk milleti? Anıtkabir doldu taştı.
Bu büyük oluşu, nihayet 10 Kasım günü "Hoşgeldin Atatürk" eseriyle taçlandırdı Prof. Dr. Baş?
Atatürk, milli duruş ve ilkeleriyle Türk milletinin gönlünde adeta yeniden doğdu.
Cumhurbaşkanı R. T. Erdoğan'dan FETÖ'nün eski Taraf'ının ağzı kalabalık R. Ozan Kütahyalı'sına kadar cümle âlem Atatürkçü oluverdi.
Türkiye ve bölge üzerinde emperyalist planlarını yürüten küresel güçler, Türk milletindeki bu büyük Bağımsız Türkiye oluşunu ve Atatürkçülük dirilişini fark edince; anında devreye girerek kendi işbirlikçi siyasilerine ve BOP elemanlarına Atatürkçülük cüppesi giydiriverdiler.
Amerika'nın stratejik ortakçısı bir kısım İslamcılar, sekerât-ı mevt halinde Kelime-i Şehadet getirir gibi, BOP çukurunda kendileri için açılmış siyasi mezarlarını gördüklerinden olacak, papaz cüppelerini çıkartıp Atatürkçü cüppesine bürünüverdiler.
Bir gece ansızın fırdöndü Atatürkçü oluverdiler.
Ehl-i beyte salavat okumaya, Atatürk' rahmet dilemeye başladılar.
Toplumda yükselen ve kurtarıcı değer halini alan Bağımsız Türkiye oluşunu ve Atatürkçülük potansiyelini böylece kendi mandacı siyasetlerine ve Amerika'nın hizmetine akıtmak istiyorlar.
İster İslamcı, ister milliyetçi, ister gardrop Atatürkçü olsun fark etmez; Amerikancı ve Avrupa Birlikçi figüranları Atatürkçü görmek, onların konjonktürel istismarına kapılmak bizzat Atatürk'e, vatana, millete, devlete ve dine yapılabilecek en büyük ihanet olur.
İster İslamcı, ister milliyetçi, ister Atatürkçü, ister iyi-kötü, kim olursa olsun?
Bağımsızlık karakterli olmayandan,
Samimi dindar olmayanlardan,
Amerika'nın stratejik ortakçılarından,
Amerika'nın BOP'unda misyon üstlenen yahut rol kapmaya çalışandan,
Avrupa Birliği üyeliği hayaliyle avunan ve milleti avutan hayalperestlerden,
NATO'cudan ve kurtar bizi NATO yalvarışlarıyla NATO'yu vatan topraklarına davet edenlerden,
NATO'nun derin milliyetçilerinden,
NATO'nun derin İslamcılarından,
NATO'nun derin Atatürkçülerinden,
"Ne AB, ne ABD, tek çözüm Bağımsız Türkiye" diyemeyen, deyip de bunların projelerini adam gibi ortaya koyamayanlardan, Atatürkçü olmaz.
Kapitalizm ve liberalizm bağımlısı olandan,
Milli Ekonomi Modeli olmayandan,
Atatürk'ün ayağı çarıksız millet ile ortaklaşa inşa ettiği fabrika ve işletmeleri kelepir fiyatına ecnebilere peşkeş çekenlerden, Atatürkçü olmaz.
MEB müfredatından Atatürk'ü çıkartanlardan,
29 Ekim ve 19 Mayıs kutlamalarını yasaklayanlardan,
Milli bayramlarımızı gönül şenliğiyle kutlayamayanlardan,
Öz babasını rahmetle andığı gibi 10 Kasım'da Atatürk'ü rahmetle anamayanlardan, Atatürkçü olmaz.
İngiliz ve Yunan istihbaratı sözcüleri edasıyla ömürleri Atatürk'e ve mübarek annesine iftira ve bühtanla geçenleri başköşelere oturtanlardan,
Keşke Yunan galip gelseydi diyenleri akıl hocası diye saraylarda ağırlayanlardan, Atatürkçü olmaz.
Türk milletini Hacı Bektaş-ı Veli ve Ehl-i Beyt ruhaniyetiyle kuşatamayan ve birleyip bütünleyemeyenlerden Atatürkçü olmaz.
Olmazları sıraladık? Olmaz; ama olursa ne olur?
Çakma Atatürkçü olur, fırdöndü Atatürkçü olur!
Bugün Atatürkçü olmanın öz adı: Prof. Dr. Haydar Baş olmaktır, Haydar Baş gibi olmaktır, onun tarafında olmaktır.
Prof. Dr. Haydar Baş, Atatürkçü olmanın turnusolüdür.
Bağımsızlık karakteriyle, samimi dindarlığıyla, Milli Ekonomi Modeliyle, Sosyal Devlet teziyle, Ehl-i Beyt sevdasıyla, milli duruşu ve Atatürkçü projeleriyle, Prof. Dr. Baş, merhum Attila İlhan'ın dediği gibi "ulusal duruşun adresidir", Atatürkçülüğün somut timsalidir.
Prof. Dr. Baş, 1987'lerden bu yana birçok il ve ilçede gerçekleştirdiği Birlik ve Beraberliğimizin Temel Unsurları konulu panellerde bir toplumun millet olabilmesinin şartlarını ortaya koyuyor, İnanç birliği, Kültür Birliği ve İktisadî bağımsızlığı anlatıyordu.
Prof. Dr. Baş, ta o günlerden beri Türk milletinin birliği ve Atatürk gerçeğinin tohumlarını ekti gönüllere?
Türkiye'nin, İslamcı kisveli siyasiler eliyle Amerika'nın Büyük Ortadoğu Projesi cenderesine alındığı süreçte; Prof. Dr. Baş, bu kuşatmayı yarmak üzere Gazi M. Kemal Atatürk'ün bağımsızlık karakteriyle Bağımsız Türkiye bayrağı açtı,
Milli Ekonomi Modeli'ni dünya gündemine taşıdı,
Sosyal Devlet projelerini ortaya koydu,
"Tevhidin Merkezi Ehl-i Beyt" ve "Atatürk Vatandır" sempozyumları başlattı.
Atatürk demek vatan demektir, dedi Prof. Dr. Baş?
Atatürk tam bağımsızlıktır, Atatürk milli birliktir, Atatürk devlettir, Atatürk vatandır, imandır, onurdur, topyekûn Türk milletidir.
Atatürk, Ehl-i Beyt soylu ulu bir Müslümandır. Abdülkerim Paşa'nın ilanıyla Kutb'ul-Aktab'tır, dedi.
Haydar Hoca'nın bu onurlu gür sadâsı yankılandı on milyonlarca samimi gönüllerde?
23 Nisan Ulusal Egemenlik, 29 Ekim Cumhuriyet bayramı ve 10 Kasım günlerinde soluğu Ata'sının huzurunda aldı çoluk-çocuk topyekun Türk milleti? Anıtkabir doldu taştı.
Bu büyük oluşu, nihayet 10 Kasım günü "Hoşgeldin Atatürk" eseriyle taçlandırdı Prof. Dr. Baş?
Atatürk, milli duruş ve ilkeleriyle Türk milletinin gönlünde adeta yeniden doğdu.
Cumhurbaşkanı R. T. Erdoğan'dan FETÖ'nün eski Taraf'ının ağzı kalabalık R. Ozan Kütahyalı'sına kadar cümle âlem Atatürkçü oluverdi.
Türkiye ve bölge üzerinde emperyalist planlarını yürüten küresel güçler, Türk milletindeki bu büyük Bağımsız Türkiye oluşunu ve Atatürkçülük dirilişini fark edince; anında devreye girerek kendi işbirlikçi siyasilerine ve BOP elemanlarına Atatürkçülük cüppesi giydiriverdiler.
Amerika'nın stratejik ortakçısı bir kısım İslamcılar, sekerât-ı mevt halinde Kelime-i Şehadet getirir gibi, BOP çukurunda kendileri için açılmış siyasi mezarlarını gördüklerinden olacak, papaz cüppelerini çıkartıp Atatürkçü cüppesine bürünüverdiler.
Bir gece ansızın fırdöndü Atatürkçü oluverdiler.
Ehl-i beyte salavat okumaya, Atatürk' rahmet dilemeye başladılar.
Toplumda yükselen ve kurtarıcı değer halini alan Bağımsız Türkiye oluşunu ve Atatürkçülük potansiyelini böylece kendi mandacı siyasetlerine ve Amerika'nın hizmetine akıtmak istiyorlar.
İster İslamcı, ister milliyetçi, ister gardrop Atatürkçü olsun fark etmez; Amerikancı ve Avrupa Birlikçi figüranları Atatürkçü görmek, onların konjonktürel istismarına kapılmak bizzat Atatürk'e, vatana, millete, devlete ve dine yapılabilecek en büyük ihanet olur.
İster İslamcı, ister milliyetçi, ister Atatürkçü, ister iyi-kötü, kim olursa olsun?
Bağımsızlık karakterli olmayandan,
Samimi dindar olmayanlardan,
Amerika'nın stratejik ortakçılarından,
Amerika'nın BOP'unda misyon üstlenen yahut rol kapmaya çalışandan,
Avrupa Birliği üyeliği hayaliyle avunan ve milleti avutan hayalperestlerden,
NATO'cudan ve kurtar bizi NATO yalvarışlarıyla NATO'yu vatan topraklarına davet edenlerden,
NATO'nun derin milliyetçilerinden,
NATO'nun derin İslamcılarından,
NATO'nun derin Atatürkçülerinden,
"Ne AB, ne ABD, tek çözüm Bağımsız Türkiye" diyemeyen, deyip de bunların projelerini adam gibi ortaya koyamayanlardan, Atatürkçü olmaz.
Kapitalizm ve liberalizm bağımlısı olandan,
Milli Ekonomi Modeli olmayandan,
Atatürk'ün ayağı çarıksız millet ile ortaklaşa inşa ettiği fabrika ve işletmeleri kelepir fiyatına ecnebilere peşkeş çekenlerden, Atatürkçü olmaz.
MEB müfredatından Atatürk'ü çıkartanlardan,
29 Ekim ve 19 Mayıs kutlamalarını yasaklayanlardan,
Milli bayramlarımızı gönül şenliğiyle kutlayamayanlardan,
Öz babasını rahmetle andığı gibi 10 Kasım'da Atatürk'ü rahmetle anamayanlardan, Atatürkçü olmaz.
İngiliz ve Yunan istihbaratı sözcüleri edasıyla ömürleri Atatürk'e ve mübarek annesine iftira ve bühtanla geçenleri başköşelere oturtanlardan,
Keşke Yunan galip gelseydi diyenleri akıl hocası diye saraylarda ağırlayanlardan, Atatürkçü olmaz.
Türk milletini Hacı Bektaş-ı Veli ve Ehl-i Beyt ruhaniyetiyle kuşatamayan ve birleyip bütünleyemeyenlerden Atatürkçü olmaz.
Olmazları sıraladık? Olmaz; ama olursa ne olur?
Çakma Atatürkçü olur, fırdöndü Atatürkçü olur!
Bugün Atatürkçü olmanın öz adı: Prof. Dr. Haydar Baş olmaktır, Haydar Baş gibi olmaktır, onun tarafında olmaktır.
Prof. Dr. Haydar Baş, Atatürkçü olmanın turnusolüdür.
Bağımsızlık karakteriyle, samimi dindarlığıyla, Milli Ekonomi Modeliyle, Sosyal Devlet teziyle, Ehl-i Beyt sevdasıyla, milli duruşu ve Atatürkçü projeleriyle, Prof. Dr. Baş, merhum Attila İlhan'ın dediği gibi "ulusal duruşun adresidir", Atatürkçülüğün somut timsalidir.
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.
Misafir Kalem (K) / diğer yazıları
- Kongrelerden milli devlete bir iman mücadelesi / 25.07.2019
- İnsan bu kadar da ucuz değil! / 23.07.2019
- Amerika da Haydar Hoca'ya mahkûm / 22.07.2019
- İşsizliğin çok daha ağır faturaları var / 20.07.2019
- Sosyal patlamalara gebe kronik işsizlik / 17.07.2019
- Türkiye “hard currency”ye muhtaç değil / 13.07.2019
- İşçinin emeği ve sendikaların vebali / 11.07.2019
- Para, faiz ve MB Başkanı / 10.07.2019
- Çin’de-Maçin’de değil, kurtuluş içimizde / 08.07.2019
- Türkiye yeni çağa ayak uydurmalı / 07.07.2019
- İnsan bu kadar da ucuz değil! / 23.07.2019
- Amerika da Haydar Hoca'ya mahkûm / 22.07.2019
- İşsizliğin çok daha ağır faturaları var / 20.07.2019
- Sosyal patlamalara gebe kronik işsizlik / 17.07.2019
- Türkiye “hard currency”ye muhtaç değil / 13.07.2019
- İşçinin emeği ve sendikaların vebali / 11.07.2019
- Para, faiz ve MB Başkanı / 10.07.2019
- Çin’de-Maçin’de değil, kurtuluş içimizde / 08.07.2019
- Türkiye yeni çağa ayak uydurmalı / 07.07.2019