Fransız şampiyona İzmir'de 'dost kazığı'
Tüm dünyayı etkisi altına alan Covid-19 pandemisi sonrası ülkesine maske, eldiven ve koruyucu kıyafet ihracatı yapmak isteyen Fransız otomobil yarışı şampiyonu Pierre Barroso, nişanlısının da İzmirli olması nedeniyle İzmir'e gelerek bir ihracat şirketi kurdu. Barroso, Fransa'dan üniversite arkadaşı olan K.H.'nin kendisi ile tanıştırdığı kişilerle ticaret yapmak istemesiyle içinden çıkamadığı bir dolandırıcılık olayına karıştı.
Daha önce babasının Türkiye'de bir araba firmasında çalıştığını ve 5 yıla yakın Türkiye'de kaldıkları için Türkiye'ye gelmeyi tercih ettiğini söyleyen Barroso, 'Burada Türkiye ile Fransa, İspanya, Portekiz ülkeleri arasında ithalat-ihracat şirketlerimle çalışmaya başladım. Başladıktan sonra bazı dolandırıcıların eline düştüm. O insanlarla çok büyük sorunlarım oldu. Sahte evrak ve düzenledikleri sahte belgelerle benim paramı aldılar.
Yaklaşık 2 milyon euro zararım oldu. Yargıya şikayette bulunduktan sonra bahsettiğim kişiler tutuklanıp cezaevine gönderildi. Mahkeme süreci hala sürüyor. Çete üyelerinden 2 tanesi firari ve hala aranıyorlar' dedi.
'Maksatları beni bezdirip Fransa'ya göndermek'
Ticaret yapma bahanesiyle çete üyeleri tarafından yaklaşık 2 milyon euro dolandırılan Barroso'nun başına gelenler bununla da kalmadı. Şikayetçi olduğu çete üyelerinin kendisine farklı komplolar kurduğunu anlatan Barroso, 'Bu şikayetlerimden sonra başıma iki tane daha olay geldi. Bana komplo kurmaya çalıştılar.
Tutuklu olanlardan birinin eşi o tarihlerde Türkiye'de olmadığım halde çocuğunu alıp karakola giderek benim hakkımda suç duyurusunda bulundu. Onları silahla tehdit ettiğimi iddia edip sahte ifade verdiler. Birkaç gün önce de benim adıma imzamı taklit ederek sahte bir borç senedi düzenleyip evime haciz gönderdiler. Maksatları beni bezdirip Fransa'ya göndermek ama ben yılmayacağım' diye konuştu.
'Türk adaletine güveniyorum'
Türk adaletine güvendiğini ifade eden Barroso, 'Polisler, savcılar ellerinden geleni yaptı. Şimdi tek sorun olan Türkiye vatandaşı olmadığım için CİMER'e başvuramıyorum. Türkiye'de bir yabancı olarak haklarımın korunmasını istiyorum ve bunu bu dolandırıcılığa karışan hem Türk vatandaşları hem de yabancılar için istiyorum.
Ben burada normal bir vatandaş gibi alışverişimi yapıyorum, burada vergi veriyorum, çalışıyorum. Ben her zaman Türkiye'nin Avrupa'da iyi bir imajı olsun diye çalıştım ve çalışmaya devam edeceğim. Çünkü bu ülkeye inanıyorum. Bu tür insanların yüzünden Türkiye'nin yurt dışında kötü imajı olmasını istemem ve o yüzden ben burada kalmaya ve çalışmaya devam edeceğim' dedi.
'Avrupa'yla bağlarımızı güçlendirmek için elimden geleni yapacağım'
Kendisini bir Türk vatandaşı olarak gördüğünü ve burada kalmaya devam edeceğini söyleyen Barroso, 'Ben Türkiye'nin hukukuna, yargısına, devletimize inanıyorum. Şimdiye kadar hep inandım. Avrupa'da Türkiye'ye karşı bu ön yargıyı yıkmak için yine gönülden çalışacağım. Avrupa'yla bağlarımızı güçlendirmek için elimden geleni yapacağım. Türkiye bir cennettir ve o cenneti terk etmeye hiç niyetim yok' diye konuştu.
Dolandırılma olayının kendisi için çok ağır maliyetlere neden olduğunu ifade eden Barroso, 'Dolandırıldığım için 2 milyon euro kaybettim. Bunun yanında çok fazla sözleşme kaybettim. İspanya ile 7 milyon euro, Fransa ile 3 milyon euro, İngiltere ile 2 milyon euro ve Portekiz ile 1 milyon euro değerindeki sözleşmelerim iptal edildi. Müşterilerim başıma gelen bu olaydan sonra tedirgin olarak geri çekildiler. Ona rağmen ben yine buradaki işlerimi bırakmayıp daha çok müşteri bulacağım. Çünkü görecekler ki Türkiye Cumhuriyeti adaleti sağlayacaktır' dedi.