İsrail'e özür dileten başbakanımız bununla da yetinmeyip bir de Gazze'ye uygulanan ambargoyu kaldırtmıştı!
Yani çifte zafer.
Nede olsa dünya lideri, olacak o kadar!
İsrail'i dize getiren(!) başbakanımız zaferini taçlandırmak için Gazze seferine çıkmaya karar verdi.
Amma velakin evdeki hesap Sam amcanın hesabına uymadı.
Nisan ayında Türkiye'ye gelen ABD Dışişleri Bakanı John Kerry görüşmelerinin ardından düzenlediği basın toplantısında "bu gezinin biraz ertelenmesinin iyi olacağını söyledik" dedi.
***
Bu kibar uyarı bizimkilerin fiyakasını bozdu.
Duruma kurturma adına "Türkiye Cumhuriyeti bağımsız bir devlettir" şeklinde açıklamalar yapıldı.
Mesela Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç; "Başbakan veya bir Türk yetkilisinin ne zaman nereye gideceğine hükümet karar verir. Bunu sayın Kerry de dünya da bilir ki Türkiye ne zaman ne arzu ediyorsa bunu gerçekleştirecek güçtedir" dedi.
Ziyaretin ertelenmesinin söz konusu olmadığını belirten Başbakan Erdoğan da, "Ben zaten ABD ziyaretinden sonra gideceğimi söyledim. Erteleme yok" dedi.
Erdoğan son olarak Beyaz Saray'da (Mayıs 2013) ABD Başkanı Obama ile yaptığı görüşmede, "Gazze'ye yapacağım ziyaretin gerek İsrail-Filistin barışına gerek Filistin'in ittifakına önemli katkılar sağlayacağına inanıyorum" dedi.
***
Evet... ABD'nin uyarısına rağmen "Gazze'ye gidilecek" mesajları veriliyor bir yandan da ziyaret tarihi sürekli erteleniyordu.
Nisan, Mayıs, Haziran, Temmuz, Ağustos...
Aylar geçiyor ama ziyaret gerçekleşmiyordu. Ortada tıpkı şu şarkı sözlerindeki gibi bir durum vardı:
"Biz bu sonbaharda buluşacaktık
Bahar geldi geçti sen gelmez oldun
Taşlara mı döndü kalbin gelmedin
Aylar geldi geçti sen gelmez oldun."
***
Verilen tarihler geldi, geçti ama Gazze ziyareti gerçekleşmedi. Sonra konu gündemden düştü, kimse Gazze'yi ağzına almaz oldu.
Ve ay başında İsrail basınında bir haber.
Haberde "Erdoğan'ın Gazze ziyareti iptal edildi" deniyordu.
Türkiye Cumhuriyeti Başkanı "Gazze'ye gideceğim" diyor, ABD "gidemezsin" diyor ve İsrail basınından ziyaretin iptal edildiğini öğreniyoruz.
Nasıl ama!
İşte küresel oyuncu haline getirdikleri Türkiye.
Yoksa küresel oyuncak mı demek lazım.
Ne dersiniz?
Yani çifte zafer.
Nede olsa dünya lideri, olacak o kadar!
İsrail'i dize getiren(!) başbakanımız zaferini taçlandırmak için Gazze seferine çıkmaya karar verdi.
Amma velakin evdeki hesap Sam amcanın hesabına uymadı.
Nisan ayında Türkiye'ye gelen ABD Dışişleri Bakanı John Kerry görüşmelerinin ardından düzenlediği basın toplantısında "bu gezinin biraz ertelenmesinin iyi olacağını söyledik" dedi.
***
Bu kibar uyarı bizimkilerin fiyakasını bozdu.
Duruma kurturma adına "Türkiye Cumhuriyeti bağımsız bir devlettir" şeklinde açıklamalar yapıldı.
Mesela Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç; "Başbakan veya bir Türk yetkilisinin ne zaman nereye gideceğine hükümet karar verir. Bunu sayın Kerry de dünya da bilir ki Türkiye ne zaman ne arzu ediyorsa bunu gerçekleştirecek güçtedir" dedi.
Ziyaretin ertelenmesinin söz konusu olmadığını belirten Başbakan Erdoğan da, "Ben zaten ABD ziyaretinden sonra gideceğimi söyledim. Erteleme yok" dedi.
Erdoğan son olarak Beyaz Saray'da (Mayıs 2013) ABD Başkanı Obama ile yaptığı görüşmede, "Gazze'ye yapacağım ziyaretin gerek İsrail-Filistin barışına gerek Filistin'in ittifakına önemli katkılar sağlayacağına inanıyorum" dedi.
***
Evet... ABD'nin uyarısına rağmen "Gazze'ye gidilecek" mesajları veriliyor bir yandan da ziyaret tarihi sürekli erteleniyordu.
Nisan, Mayıs, Haziran, Temmuz, Ağustos...
Aylar geçiyor ama ziyaret gerçekleşmiyordu. Ortada tıpkı şu şarkı sözlerindeki gibi bir durum vardı:
"Biz bu sonbaharda buluşacaktık
Bahar geldi geçti sen gelmez oldun
Taşlara mı döndü kalbin gelmedin
Aylar geldi geçti sen gelmez oldun."
***
Verilen tarihler geldi, geçti ama Gazze ziyareti gerçekleşmedi. Sonra konu gündemden düştü, kimse Gazze'yi ağzına almaz oldu.
Ve ay başında İsrail basınında bir haber.
Haberde "Erdoğan'ın Gazze ziyareti iptal edildi" deniyordu.
Türkiye Cumhuriyeti Başkanı "Gazze'ye gideceğim" diyor, ABD "gidemezsin" diyor ve İsrail basınından ziyaretin iptal edildiğini öğreniyoruz.
Nasıl ama!
İşte küresel oyuncu haline getirdikleri Türkiye.
Yoksa küresel oyuncak mı demek lazım.
Ne dersiniz?
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.
Bayram Çoşgun / diğer yazıları
- Teröriste kravat taktırınca! / 01.03.2025
- Sosyal medyada İslam’a alçak saldırılar / 22.02.2025
- Artık bu işin suyu çıktı! / 13.02.2025
- CHP, Erdoğan ne isterse veriyor! / 05.02.2025
- Futbol üzerine / 30.01.2025
- SMA hastası çocuklar ve aileleri / 24.01.2025
- Haklı çıkmaya devam ediyor / 16.01.2025
- Ne günlere kaldık! / 06.01.2025
- BOP ve Türkiye / 01.01.2025
- Suriye’de mezhep çatışması çıkarmak istiyorlar / 28.12.2024
- Sosyal medyada İslam’a alçak saldırılar / 22.02.2025
- Artık bu işin suyu çıktı! / 13.02.2025
- CHP, Erdoğan ne isterse veriyor! / 05.02.2025
- Futbol üzerine / 30.01.2025
- SMA hastası çocuklar ve aileleri / 24.01.2025
- Haklı çıkmaya devam ediyor / 16.01.2025
- Ne günlere kaldık! / 06.01.2025
- BOP ve Türkiye / 01.01.2025
- Suriye’de mezhep çatışması çıkarmak istiyorlar / 28.12.2024