Geçen yıl AIDS'ten 690 bin kişi öldü

Fotoğraf: İstanbul Üniversitesi Cerrahpaşa Tıp Fakültesi Enfeksiyon Hastalıkları ve Klinik Mikrobiyoloji Ana Bilim Dalı öğretim üyesi Prof. Dr. Fehmi Tabak
 

1 Aralık Dünya AIDS Günü kapsamında GSK Türkiye'nin desteği ile gerçekleştirilen basın buluşmasında uzmanlar AIDS ile ilgili güncel bilgiler paylaştı. Hacettepe Üniversitesi Enfeksiyon Hastalıkları ve Klinik Mikrobiyoloji Anabilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Serhat Ünal, yaptığı değerlendirmede, 1980'lerin başında başlayan bu hastalığın dünyada bu zamana kadar 75 milyondan fazla kişide görüldüğüne işaret ederek, "Epideminin başından beri 32.7 milyon kişi hayatını kaybetti. 38 milyon civarında kişi de bu hastalıkla hayatını sürdürüyor. AIDS'le ilgili çok önemli adımlar da atıldı. Dünya Sağlık Örgütü liderliğinde hedefler belirlendi. Önceleri 90-90-90 hedefleri belirlenmişti, yani hedef toplumdaki HIV pozitif kişilerin yüzde 90'ına tedavi vermek ve yine tedavi verilen hastaların yüzde 90'ında tedavinin başarılı olmasıydı. Elimizdeki ilaçlarla viral hücre yükünü/sayısını sıfıra indirdiğimiz hastaların yaşam sürelerindeki muhtemel kısalmayı da engellemiş durumdayız. Yapılan test sayıları arttıkça 90-90-90 hedefi 95-95-95'e çıktı. Türkiye de bu hedeflere erişebilmek için bütün gücüyle çalışmalarını sürdürüyor" dedi.

 

Türkiye'deki durum

 

Marmara Üniversitesi Enfeksiyon Hastalıkları ve Klinik Mikrobiyoloji Öğretim Üyesi Prof. Dr. Volkan Korten de geçen yıl 690 bin kişinin AIDS'ten yaşamını yitirdiğine işaret ederek, "Ülkemizde ise 2019 sonu rakamlarına göre, 26 bin 164 HIV tanısı alan hasta var. 2020'de ise eklenen yeni hasta sayısının 4 bin civarında olması bekleniyor" diye konuştu. İstanbul Üniversitesi Cerrahpaşa Tıp Fakültesi Enfeksiyon Hastalıkları ve Klinik Mikrobiyoloji Ana Bilim Dalı öğretim üyesi Prof. Dr. Fehmi Tabak da şunları söyledi: "HIV/AIDS geçen yüzyıldan başlayarak bu yüzyıla kadar devam eden bir salgın hastalık diyebiliriz. Aslında tanısı çok kolay bir hastalık... Virüse karşı olan bir antikor bulaşmadan sonra 10-15 gün içerisinde pozitif oluyor. Hastalığın tedavisinde başarılı sonuçlar alıyoruz. Zor olan hastaya ulaşmak, bunun için de son yıllarda önemli adımlar atıldı. Ülkemizde HIV, evlilik öncesi, ameliyat öncesi ve kan bağışı öncesi alınan testlerle tespit edilebiliyor. Bunun yanı sıra, bulaşma açısından riskli bir durum varsa kişi kendi isteğiyle de test yaptırabiliyor. Hiçbir ücret talep edilmeden ve kişilerin kimlik bilgisi istenmeden, verilen bir kodla test sürecinizi takip edebileceğiniz anonim test merkezleri mevcut. Şişli (İstanbul), Beşiktaş (İstanbul), Çankaya (Ankara), Konak (İzmir), ve Nilüfer (Bursa) ilk kurulan anonim test merkezleri. Bu merkezlerde test yaptırıp aynı gün sonuç almak mümkün" dedi.

 

Hastalar damgalanıyorlar

 

Ege Üniversitesi HIV/AIDS Araştırma ve Uygulama Merkezi Müdürü Prof. Dr. Deniz Gökengin de "2011 yılında Türkiye'de HIV ile yaşayan bireylerde yaptırdığımız bir anket sonucuna göre, bireylerin yüzde 21'inin damgalanmış olduğunu ortaya koydu. En sık damgalanma nedenleri ise, birey hakkında dedikodu yapılması ve sözle incitilmesiydi. Damgalama nedenlerinin başında ise, toplumun HIV ile yaşayan bireyden hastalık bulaşabileceği korkusu yer alıyor" dedi. EYÜP KABİL