logo
19 MART 2024

Geçmişi unutmamak adına...

22.02.2005 00:00:00
Aşağıdaki yazı Hürriyet Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Ertuğrul Özkök'ün sayın MHP lideri Bahçeli ile yaptığı röportajın bir özetidir.

25 Haziran 2002'de köşesindeki makalesine göre bakın neler konuşmuş Bahçeli-Özkök:

"Başbakan Yardımcısı Bahçeli'yle yarım saate yakın konuşuyoruz. Tabii ana konu, Avrupa Birliği'ne üyelik için gerekenlerin yapılması."

Cumhurbaşkanı'nın başkanlığında yapılan zirveden çıkan görüntü üzerinde konuşuyoruz.

Bahçeli şu ilginç öneriyi ortaya atıyor: "Cumhurbaşkanı, Çankaya zirvesinin zabıtlarını yayınlamalı. Özellikle de ikinci bölümde yapılan konuşmaları yayınlarsa, kim içeride ne demiş, sonra dışarı çıkınca nasıl şartlar öne sürmüş görülür.''

Kastettiği kişinin özellikle AKP Genel Başkanı Tayyip Erdoğan olduğu belli.

Bahçeli ülkede beliren sert kutuplaşmadan rahatsız. Bunu şöyle izah ediyor:

"Bazı çevreler Avrupa Birliği'ni destekleyen kişilere, 'Teslimiyetçi' diyor. Bu yanlış. Ama ötekiler de itirazı olan kişileri hemen AB karşıtı olarak damgalıyor. Bu da yanlış. Oysa bu iki suçlama dışında çok geniş bir alan var. Biz işte oradayız."

Bu pozisyon nedir?

Bahçeli bunu çok net bir şekilde anlatıyor. Önce Avrupa Birliği'ne bildirilen siyasi kriterleri metinden okuyor. Metnin 2.1.8 No'lu bölümü aynen şöyle:

"Türkiye Cumhuriyeti Anayasası'na göre kesinleşmiş idam cezalarının yerine getirilmesi kararı münhasıran TBMM'nin yetkisindedir. Hükümet, TBMM'nin 1984 yılından bu yana yaşama hakkının özüne dokunulmaması yönünde benimsediği uygulamaya saygılıdır.

Türk ceza hukukundan ölüm cezasının kaldırılması hususu, şekil ve kapsamı itibariyle TBMM tarafından orta vadede ele alınacaktır.'' Bahçeli iki noktanın altını özenle çiziyor:

"Bir, bizim ölüm cezalarının uygulanmayacağı yolunda bir moratoryum ilan ettik. Buna sadığız. İki, idam cezasının kaldırılmasını orta vadeli bir karar olarak ilan ettik. Buna sadığız.''

Bahçeli'nin gerçek pozisyonu ne? Öcalan'ın asılmasını mı istiyor? AB'ye karşı mı?

"Geçen hafta bana İngiltere'nin yeni büyükelçisi geldi. Türkçe de biliyormuş. Ama yanlış anlama olmasın diye Dışişleri'nin yetkilileri de vardı. Bana açıkça, sizden idam cezasını hemen kaldırmanızı kim istiyor, diye sordu. Kendileri Kuzey İrlanda ile ilgili olarak şu politikayı izlemişler. Terör tamamen sona ermeden hiçbir şeyi konuşmayız.''

Bahçeli kendi pozisyonunu, bir şemayla büyükelçiye anlatmış. O da elindeki deftere not almış.

Bahçeli önündeki bir dosyayı açıp bana gösteriyor. Bu dosyada, AB üyesi ülkelerin idam cezasının kaldırılması yolundaki 6 numaralı protokolü, tam üyelikten ne kadar yıl sonra imzaladıklarını gösteren bir liste var.

Öyleyse sorun ne?

MHP Genel Başkanı bunu şöyle izah ediyor:

"Biz şu soruyu soruyoruz: İdam cezasını kaldırdık. Kürtçe ile ilgili kararları aldık. Peki bütün bunlara rağmen bize tarih verilmezse ne olacak? Bu arada terör örgütü siyasallaşma yolunda epey mesafe alırsa bunun hesabını kim verecek?''

Haksız değil. Çünkü bu konuda kimse çıkıp teminat veremez.

Öyleyse AB'ye giriş meselesi nasıl çözülecek? MHP bu konuda ne öneriyor?

Önerisi şu:

"Bize bir tarih verilsin. Ondan sonra görüşmeler için 7-8 yıl var. Görüşmeler yürürken biz de üzerimize düşenleri tam olarak yaparız.''

Ya Öcalan'ın dosyasının Meclis'e getirilmesi meselesi?

"Biz şunu göstermek istiyoruz: Terörist başının bir ayrıcalığı yoktur. O nedenle iki isteğimiz var. Biri dosyanın Meclis'e getirilmesi, öteki de F tipi cezaevine nakli.''

Peki Meclis'e geldiği takdirde, bazı milletvekilleri, biraz da seçim ortamının etkisiyle, "Getirin şu dosyayı Meclis'te oylayalım'' derse ne olacak?

Bahçeli'nin cevabı şu:

"İdam cezaları uygulanmayacak diyen o moratoryumu kim imzaladı? Altında bizim imzalarımız yok mu? Elbette imzamıza sadık kalacağız.''

Kafamdaki son soruyu soruyorum:

"Ya yıl sonunda AB bize tarih vermezse ne olur? Bunun sorumluluğu MHP'nin üstüne yıkılmaz mı?''

"Siyaset risk alma sanatıdır. İnandığınız bir konuda elbette risk alacaksınız.''

Bunun arkasından şu sitemi yapıyor:

"Bize hep sadece devlet adamı gibi davranın, hiç parti başkanı gibi davranmayın deniyor. Siyasette hep aynı kişiye aynı yükümlülük verilir mi? Başkaları AB konusunu kendi partisi açısından kullanacak, biz ise partimizin verdiği sözleri hiç düşünmeden hep partiler üstü siyasetçi olarak davranmaya mecbur bırakılacağız. Böyle bir siyaset var mı?''

Haksız mı?

- Erdoğan'ın atağına

karşı telefon zirvesi -

AKP Genel Başkanı Tayyip Erdoğan dün sürpriz bir çıkış yaparak, AB için gerekli idam cezası konusunda koyduğu Anayasa şartını kaldırıyor ve "Getirin bunu kanun olarak geçirelim'' diyor. Tabii bu atak, hesapları bozuyor.

Tayyip Erdoğan'ın bu atağı Ankara'da duyulur duyulmaz hükümet kanadında karşı atak başlıyor. Başbakan Yardımcısı Hüsamettin Özkan, anında öteki iki başbakan yardımcısını telefonla arıyor. ANAP Genel Başkanı Mesut Yılmaz Brüksel'de. Özkan O'nu oradan arayıp şu değerlendirmeyi yapıyor: "Bana göre bu hükümeti yıkmak için bir taktik. O nedenle biz buna evet demeyelim, Meclis'i tatile sokalım.'' Yılmaz'ın onayını aldıktan sonra bu defa Bahçeli'yi arıyor ve O'nun da onayını alıyor.

Sonuç: "Tayyip Erdoğan'ın girişimine evet denmeyecek ve Meclis tatile girecek.''

- Maçtan yetişirlerse

2. AB zirvesi geliyor -

Bugüne kadar ANAP Genel Başkanı Mesut Yılmaz, AKP Genel Başkanı Tayyip Erdoğan, SP Genel Başkanı Recai Kutan ve DTP Genel Başkanı Mehmet Ali Bayar katılacağını bildirmiş.

Dikkat edilirse, bu kişiler Çankaya zirvesinde, "İdam ve Kürtçe konusuna evet diyen'' partilerin başkanları.

Röportaj burada bitse de, deyeceklerim bitmiyor.

Bu da Meclis tutanaklarından:

Başkan (M. Sökmenoğlu): Devam edin sayın Sağlam.

Mehmet Sağlam (DYP), (devamla): "Bir şey daha var: Şemdin Sakık ve 39 katil idama mahkûm, onların dosyalarını niye getirmediniz? Getiremezsiniz, yüreğiniz yetmez! Getiremezsiniz!.." (DYP sıralarından alkış, MHP sıralarında gürültüler)

Başkan: Sayın Sağlam, teşekkür ediyorum.

Mehmet Sağlam (devamla): "Şimdi bütün bunlara rağmen, Türkiye'nin 15 yılına, 35.000 canına ve 100 milyar dolarına mal olan terörist başının, Türkiye'nin geleceğine ipotek koymasına gönlümüz razı olmadığı için, bu teklife (Apo'nun affına) evet diyeceğiz, başka bir şey değil".

SP Rize milletvekili Mehmet Bekaroğlu: "30 bin insanımızı kaybettik. Devlet intikam almaz. Teröristbaşı Türk Devleti'nin elindedir. Bu barışa katkı sağlar."

AKP'li M. Ali Şahin: "Ölüm cezasının kaldırılması durumunda yerine getirilen müebbet hapis cezasının anayasal güvenceye kavuşturulması gerektiğini söyledi".

Hani Apo kimlere can borçludur bilesiniz diye yazdım bütün bunları.
 
Müslim Karabacak / diğer yazıları
İhracat azalıyor, ithalat katlanıyor
Sorun derinleşiyor, atölyeler kapanıyor
'Önce Atamızdan sonra Türk halkından özür dilesin'
Aytekin Şef'ten AKP'li başkana çağrı
Bir ayda 145 bin 480 emekli maaşı harcandı
Emekliye cefa, Saray'a sefa!
Rıza göstereceği tek 'darbeyi' açıkladı
'Ben o darbeye teslim olurum'
'Kazanamazsam geleceğimi düşünmem gerekir'
TİP'in Zan kararının perde arkası
MOSSAD Başkanı ve HAMAS lideri masada
Esir takası müzakereleri başladı
Filistinlilerin arazisine mahkeme el koydu
Gasp devam ediyor
Para sayılan ofisin sahibi avukatın ifadesi
'3 saat boyunca para getirdiler'
İsrail'den Refah'ta yeni katliam
En az 14 Filistinli öldürüldü
Rize'de il müdürünü görevden aldı
Erdoğan'dan yeni atamalar
Süleymaniye hatadan dönmeli
İstikrarı hakim kılmakta kararlıyız
8 yılda çıkan yerli sermaye 600 milyar dolar
Parası olan kaçırıyor, olmayan kaçıyor
Kaftancıoğlu da ifadeye çağrıldı
İki şüphelinin ifadesi ortaya çıktı
Erdoğan 4. Kolordu Komutanlığı'nda konuştu
Irak ve Suriye mesajı
Utan dünya!
Bombalardan kurtulanlar açlıktan ölüyor
İhracat azalıyor, ithalat katlanıyor
Sorun derinleşiyor, atölyeler kapanıyor
'Önce Atamızdan sonra Türk halkından özür dilesin'
Aytekin Şef'ten AKP'li başkana çağrı
Bir ayda 145 bin 480 emekli maaşı harcandı
Emekliye cefa, Saray'a sefa!
Rıza göstereceği tek 'darbeyi' açıkladı
'Ben o darbeye teslim olurum'
'Kazanamazsam geleceğimi düşünmem gerekir'
TİP'in Zan kararının perde arkası
MOSSAD Başkanı ve HAMAS lideri masada
Esir takası müzakereleri başladı
Filistinlilerin arazisine mahkeme el koydu
Gasp devam ediyor
Para sayılan ofisin sahibi avukatın ifadesi
'3 saat boyunca para getirdiler'
İsrail'den Refah'ta yeni katliam
En az 14 Filistinli öldürüldü
Rize'de il müdürünü görevden aldı
Erdoğan'dan yeni atamalar
Süleymaniye hatadan dönmeli
İstikrarı hakim kılmakta kararlıyız
8 yılda çıkan yerli sermaye 600 milyar dolar
Parası olan kaçırıyor, olmayan kaçıyor
Kaftancıoğlu da ifadeye çağrıldı
İki şüphelinin ifadesi ortaya çıktı
Erdoğan 4. Kolordu Komutanlığı'nda konuştu
Irak ve Suriye mesajı
Utan dünya!
Bombalardan kurtulanlar açlıktan ölüyor
logo

Beşyol Mah. 502. Sok. No: 6/1
Küçükçekmece / İstanbul

Telefon: (212) 624 09 99
E-posta: internet@yenimesaj.com.tr gundogdu@yenimesaj.com.tr


WhatsApp iletişim: (542) 289 52 85


Tüm hakları Yeni Mesaj adına saklıdır: ©1996-2024

Yazılı izin alınmaksızın site içeriğinin fiziki veya elektronik ortamda kopyalanması, çoğaltılması, dağıtılması veya yeniden yayınlanması aksi belirtilmediği sürece yasal yükümlülük altına sokabilir. Daha fazla bilgi almak için telefon veya eposta ile irtibata geçilebilir. Yeni Mesaj Gazetesi'nde yer alan köşe yazıları sebebi ile ortaya çıkabilecek herhangi bir hukuksal, ekonomik, etik sorumluluk ilgili köşe yazarına ait olup Yeni Mesaj Gazetesi herhangi bir yükümlülük kabul etmez. Sözleşmesiz yazar, muhabir ve temsilcilere telif ödemesi yapılmaz.