Makamınız, mevkiiniz, rütbeniz ve göreviniz ne olursa olsun, kendi bilgisizliğinizi, kendi beceriksizliğinizi ve kendi tedbirsizliğinizden doğan zararları torunlarınıza ve onların torunlarına fatura etmeye ne hakkınızı var?
Yaşadığınız zaman dilimindeki ülke kaynaklarını harcayıp tükettiğiniz yetmezmiş gibi bir de tutup torunlarınıza borç takma hakkını ve selahiyetini kimden alıyorsunuz?
Dünyaya yeni gelen, dünyanıza daha yeni merhaba diyen her doğan çocuğu bilmem kaç bin dolar borçla karşılamaktan utanıp sıkılmıyor musunuz?
Aklı başında olan herkes, her kesim lütfen başını iki elinin arasına alsın ve düşünsün, saatlerce, hatta günlerce düşünsün; bilmem kaç kuşak sonraki torunların hakkını bugünden harcamak ve onlara tonlarca borç bırakmak hangi aklın, hangi iz'an ve idrakin ürünü ve sonucudur?
Bunca kaynağa, sayısız nimete rağmen her günü borçla kapatmak, her haftayı borçla bitirmek, her ayı ve her yılı bir sonrakine borçlarla devretmek nasıl bir gafletin, nasıl bir savrulmanın sonucudur?
Gelecek nesillere güzel bir gelecek hazırlama vaadleriniz nerede kaldı?
Gelecek kuşaklara, torunların torunlarına temiz sular, temiz havalar, yemyeşil çevreler ve insanca yaşanabilir yerleşim yerleri bırakma vazifelerinizi ne çabuk unuttunuz?
Hırslarınıza, ihtiraslarınıza ve aç gözlülüğünüze kim dur diyecek?
Kaynakları kurutulmuş, ormanları tüketilmiş, çayları ve dereleri kirletilmiş, denizleri leş gibi kokar hale getirilmiş bir vatan bırakıp giderken dedelerinize ne cevap vereceksiniz ve sizden sonraki sakinlerinin ellerinden yakanızı nasıl kurtaracaksınız?
Hem kaynakları kurutulmuş bir vatan hem de çuval çuval borçları birikmiş bir gelecek…
Hem kaynakları kurutulmuş, yer altı ve yer üstü zenginlikleri satılmış bir vatan hem de gelecek nesillerin çözümüne havale edilmiş yığın yığın problemler…
Gelecekten yemeğe kimin ne hakkı var?
Ülkenin geleceğini tüketmeye ve gelecek kuşakları borçlandırmaya kimlerin ne haddi var?
Toz pembe tablolarla, çocukları uyutmak için anlatılan masallarla kitleleri daha ne kadar uyutacağınızı zannediyorsunuz?
- Dilde adalet / 18.04.2024
- İlk çeyrek heba oldu gitti / 16.04.2024
- Dosdoğru dostluklara yelken açmak… / 14.04.2024
- Dosdoğru dostluklara yelken açmak… / 10.04.2024
- Bayram gelmiş! / 09.04.2024
- Ağır misafiri yolcu ederken… / 08.04.2024
- Doğru tartan bir kantara çıkmalı / 06.04.2024
- ‘Demir olsa erir odunsa yanar Bakın yüreğine taş mı bağlamış?’ / 05.04.2024
- Gazzeli çocukların çığlıkları çarpmış olabilir mi? / 04.04.2024