Gelişmekte olan ülkeler de tüketime yöneldi
McKinsey Global Institute’un araştırmasına göre, Çin ve hızla büyüyen diğer pazarlar artık yurt içinde ürettiklerinden daha fazlasını tüketiyor. Bu da, yeni bir ekonomik gelişme seviyesine ulaştıklarını gösteriyor
08.02.2019 00:00:00





Önde gelen şirketlere, kamu kurumlarına ve sivil toplum kuruluşlarına hizmet veren global yönetim danışmanlığı firması McKinsey'nin işletme ve ekonomi araştırma kolu olan McKinsey Global Institute'un (MGI) "Geçiş Döneminde Küreselleşme: Ticaretin Geleceği" başlıklı raporuna temel oluşturacak araştırması, ticaretin ve küreselleşmenin önemli değişimlerden geçtiğini gösteriyor. Araştırmada 43 ülkeyi kapsayan 23 farklı sektördeki değer zincirlerinin ayrıntılı analizi yapıldı. Araştırmanın kilit bulguları şöyle özetlendi:
• Dünya çapında mal ihracatının artış oranı, üretimdeki artışa oranla azalıyor. 2007 ve 2017 yılları arasında, ihracatın gayri safi gelirdeki payı yüzde 28.1'den yüzde 22.5'e geriledi. Bu gerilemedeki temel faktörü 'yeni Çin etkisi' olarak tanımlanıyor. Çin ve hızla büyüyen diğer pazarlar artık yurt içinde ürettiklerinden daha fazlasını tüketiyor. Bu da, yeni bir ekonomik gelişme seviyesine ulaştıklarını gösteriyor.
Yenilikçilik önem kazandı
• Küresel ticarette 'en düşük ücretli iş gücü arayışı' giderek azalıyor. Günümüzde düşük ücretli istihdam sağlayan ülkelerden yüksek ücretli istihdam sağlayan ülkelere yapılan ihracat, dünya ticaretinin yüzde 20'sinin altına geriledi. Tüm sektörlerde artık daha nitelikli çalışanlar istihdam ediliyor. Bu gelişmelerle paralel olarak, Ar-Ge, markalar ve fikri mülkiyet gibi maddi olmayan varlıklara yapılan yatırımlar gelir payı bazında iki kat artış göstererek 2000 yılından bu yana yüzde 5.5'ten yüzde 13.1'e çıktı.
• Tüm dünyayı kapsayan tedarik zincirlerine sahip büyük şirketler, operasyonel anlamda yerelleşmeye daha fazla odaklanıyor. Şirketler tedarikçilerle daha sıkı koordinasyon sağlamak ve üretimi önemli tüketici pazarlarına yakınlaştırmak üzere bölgesel faaliyetlerini yoğunlaştırıyor.
• Günümüzde uluslararası ticari müzakereler tarım ve sanayi ürünlerine odaklanırken; telekom ve bilişim teknolojileri hizmetleri gibi bazı hizmet türlerinin ticareti, mal ticaretine oranla iki ila üç kat daha hızlı artıyor. Fikri mülkiyet ücretleri de aynı şekilde hızlı bir artış gösteriyor.
• Gelişmiş ülkelerden gelişmekte olan ülkelerdeki yeni tüketicilere yapılan ihracat hızla artış gösteriyor. Diğer taraftan önemli tüketici pazarlarına yakın olan ve hizmet ticaretinde üstün başarı gösteren bazı gelişmekte olan ülkelerin de kazançlı çıkacağı öngörülüyor. Son küreselleşme çağını kaçıran düşük gelirli ülkelerin ise üretimde düşük maliyetli iş gücünün avantajı erozyona uğradıkça daha zorlu bir süreçle karşı karşıya kalabileceklerine dikkat çekiliyor.
• Rapor, dünya çapındaki şirketlerin daha önce hiç olmadığı kadar karmaşık düzeyde bilinmezlerle karşı karşıya olduğuna dikkat çekiyor.
COŞKUN ÇELEKOĞLU/İSTANBUL
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.