Uludere’de, Afyonkarahisar’da ne oldu, öğrenmek hakkımız” açıklamasını yapan TÜSİAD Başkanı Ümit Boyner’e Başbakan’ın karşılığı sert oldu.
Erdoğan şu cevabı verdi:
“Öğrenmek hakkımızdır falan, neyi ne kadar öğrenmek, kimin hakkı, kimin hakkı değil, onun ölçüsünü Ümit Boyner belirlemeyecek. O işine baksın.”
Oysa Uludere’de, Afyonkarahisar’da, Suriye karasularına düşen uçağımıza neler olduğunu hepimiz merak ediyoruz.
Sayın Başbakan’ın açıklamasında belirttiği gibi “neyi, ne kadar öğrenmek, kimin hakkı kimin hakkı değil” bunun ölçüsünü TÜSİAD Başkanı belirlemeyecek.
Bunu anladık.
Peki, neyi ne kadar öğrenmek, kimin hakkı, kimin değil ölçüsünü kim belirleyecek?
Öyle ya Sayın Başbakan bu ölçüyü Ümit Boyner’in belirleyemeyeceğini söylüyor ama belirleyicinin kim olduğundan bahsetmiyor.
Ama realitede milletin neyi öğrenip ne öğrenemeyeceğine hükümetin karar verdiğini herkes biliyor.
Oysa gerçek demokrasilerde gerçekler, Türkiye’de olduğu gibi sansüre uğramaz.
Halk tüm gerçekleri, bütün veçheleriyle öğrenme hakkına sahiptir.
Bu nokta aslında demokrasinin kalitesini de ortaya koymaktadır.
Yani gerçeklere kolay ulaşabiliyorsanız, sizden hiçbir şey gizlenemiyorsa o ülkede demokrasiden bahsedilebilir.
Türkiye’de olduğu gibi gerçekler millete ulaşana kadar onlarca süzgeçten geçiyorsa o zaman demokrasi sözde kalır.
Mesela bazı milletvekilleri kısa süre önce Suriyeli sığınmacıların kaldığı Hatay’daki Apaydın Kampı’na girmek istemiş ama kampa sokulmamışlardı.
Kampta her ne oluyorsa ne vekiller öğrenebildi ne de asıllar, yani milletimiz.
O kamptaki gerçeklerin milletten gizlenmesine kim karar vermişti?
AKP hükümeti…
Örnekleri çoğaltmak mümkün.
Milletin vekilleri;
2’nci Ordu Komutanlığı Karargâhını,
1’nci Hava Kuvvet Komutanlığı Karargâhını,
Jandarma Asayiş Komutanlığı Karargâhını,
Malatya Kürecik’teki radar istasyonunu,
TSK’nın envanterindeki İnsansız Hava Araçlarını,
İncirlik Hava Üssünü ziyaret etmek istediler.
Hangi cevabı aldılar dersiniz?
Hayır…
Yine milletvekilleri Afyon’da şehit olan ve yaralanan askerlerle, yakınlarını GATA’da ziyaret etmek istemişler, ancak izin verilmemişti.
Bu ziyaret taleplerini kim reddetti?
Milli Savunma Bakanlığı?
Buralardaki gerçeklerin öğrenilmesini kim engelledi?
AKP hükümeti.
O zaman şu tespiti yapmak yanlış olmayacaktır:
Türkiye’de kimin neyi, ne kadar öğrenip öğrenmemesine hükümet karar vermektedir.
Bunun adı gerçeklerin sansür edilmesi değilse nedir?
O zaman demokrasi sözde kalmış olmuyor mu?
Erdoğan şu cevabı verdi:
“Öğrenmek hakkımızdır falan, neyi ne kadar öğrenmek, kimin hakkı, kimin hakkı değil, onun ölçüsünü Ümit Boyner belirlemeyecek. O işine baksın.”
Oysa Uludere’de, Afyonkarahisar’da, Suriye karasularına düşen uçağımıza neler olduğunu hepimiz merak ediyoruz.
Sayın Başbakan’ın açıklamasında belirttiği gibi “neyi, ne kadar öğrenmek, kimin hakkı kimin hakkı değil” bunun ölçüsünü TÜSİAD Başkanı belirlemeyecek.
Bunu anladık.
Peki, neyi ne kadar öğrenmek, kimin hakkı, kimin değil ölçüsünü kim belirleyecek?
Öyle ya Sayın Başbakan bu ölçüyü Ümit Boyner’in belirleyemeyeceğini söylüyor ama belirleyicinin kim olduğundan bahsetmiyor.
Ama realitede milletin neyi öğrenip ne öğrenemeyeceğine hükümetin karar verdiğini herkes biliyor.
Oysa gerçek demokrasilerde gerçekler, Türkiye’de olduğu gibi sansüre uğramaz.
Halk tüm gerçekleri, bütün veçheleriyle öğrenme hakkına sahiptir.
Bu nokta aslında demokrasinin kalitesini de ortaya koymaktadır.
Yani gerçeklere kolay ulaşabiliyorsanız, sizden hiçbir şey gizlenemiyorsa o ülkede demokrasiden bahsedilebilir.
Türkiye’de olduğu gibi gerçekler millete ulaşana kadar onlarca süzgeçten geçiyorsa o zaman demokrasi sözde kalır.
Mesela bazı milletvekilleri kısa süre önce Suriyeli sığınmacıların kaldığı Hatay’daki Apaydın Kampı’na girmek istemiş ama kampa sokulmamışlardı.
Kampta her ne oluyorsa ne vekiller öğrenebildi ne de asıllar, yani milletimiz.
O kamptaki gerçeklerin milletten gizlenmesine kim karar vermişti?
AKP hükümeti…
Örnekleri çoğaltmak mümkün.
Milletin vekilleri;
2’nci Ordu Komutanlığı Karargâhını,
1’nci Hava Kuvvet Komutanlığı Karargâhını,
Jandarma Asayiş Komutanlığı Karargâhını,
Malatya Kürecik’teki radar istasyonunu,
TSK’nın envanterindeki İnsansız Hava Araçlarını,
İncirlik Hava Üssünü ziyaret etmek istediler.
Hangi cevabı aldılar dersiniz?
Hayır…
Yine milletvekilleri Afyon’da şehit olan ve yaralanan askerlerle, yakınlarını GATA’da ziyaret etmek istemişler, ancak izin verilmemişti.
Bu ziyaret taleplerini kim reddetti?
Milli Savunma Bakanlığı?
Buralardaki gerçeklerin öğrenilmesini kim engelledi?
AKP hükümeti.
O zaman şu tespiti yapmak yanlış olmayacaktır:
Türkiye’de kimin neyi, ne kadar öğrenip öğrenmemesine hükümet karar vermektedir.
Bunun adı gerçeklerin sansür edilmesi değilse nedir?
O zaman demokrasi sözde kalmış olmuyor mu?
Orhan Dede / diğer yazıları
- Oyları hunharca bölün… / 23.03.2024
- Siyasette devrimi millet yapmalı / 22.03.2024
- İslam ülkeleri Endülüs’ün hâline düştü / 19.03.2024
- İktidardakiler sazan avına mı çıktı? / 14.03.2024
- Değişim istiyorsan önce sen değişmelisin! / 11.03.2024
- Hiçbir şey yapamıyorsanız ABD’nin istemediğini yapın / 20.09.2023
- Türkiye’ye göç etmek çok kolay! / 29.08.2023
- AKP beceremedi diye nas yok olmaz! / 26.08.2023
- Gerçek itibar ormanı yanmaktan korumaktır / 24.08.2023
- Aynı insanlarla değişim olmaz / 22.08.2023
- Siyasette devrimi millet yapmalı / 22.03.2024
- İslam ülkeleri Endülüs’ün hâline düştü / 19.03.2024
- İktidardakiler sazan avına mı çıktı? / 14.03.2024
- Değişim istiyorsan önce sen değişmelisin! / 11.03.2024
- Hiçbir şey yapamıyorsanız ABD’nin istemediğini yapın / 20.09.2023
- Türkiye’ye göç etmek çok kolay! / 29.08.2023
- AKP beceremedi diye nas yok olmaz! / 26.08.2023
- Gerçek itibar ormanı yanmaktan korumaktır / 24.08.2023
- Aynı insanlarla değişim olmaz / 22.08.2023