Gizliler iş başında!..

Bundan 15-20 sene öncesini hatırlar mısınız? Gizli gizli İslam'ı anlatan, gizli Müslüman olan papaz ve kardinalleri! Yanlış okumadınız, Müslüman papaz ve kardinaller! Haklısınız, papaz kim, İslam'ı anlatmak kim! Bizim gizliler Müslüman mahallesinde gizli gizli bu haberi servis ediyorlardı.

Dinler kardeş, mensupları kardeş, hepsi Allah'ın kulları, hepsine rahmet nazarıyla bakıp düşmanlıkları tarih sayfasına kapatmalı, İbrahim'de buluşulmalıydı... Kulağa hoş geliyor; kardeşlik, barış, hoşgörü, kime zararı olabilir ki! Ama şimdilik gizlilikleri aramızda kalsın, Hıristiyan dünya hidayete erince aşikar olacaklar!.. Sevindi saflar, inandılar, Hıristiyan âleminin fethine ramak kalmıştı!..

Hep Müslüman'ın gizlisini duyduk. Ya kâfirin? Duyanınız var mı? Kâfirin gizlisi olmaz mı, yok mudur ? Gizli gizli, gizlileri anlatanlar, gizli olmasınlar! Adı üzerinde gizli, kim bilir!? Gizlileri bilen gizliler, Müslüman'ın gizlisini gizli gizli aşikâr ederken, kâfirin gizlisini gizliyor olmasınlar! Olur mu olur, gizli çünkü!     

Herkes papazların gizli Müslüman olduğunu duydu da, İslam'ı anlattıklarını ya da ne anlattıklarını hiç duymadı. Hiç tanışmadı! Kimse de merak edip sormadı, sormayı düşünmedi, düşünemediler, düşünemezler de. Allah'ın nurundan uzak gönül sahibinin, Resûlullah'ın ölçüsünden uzak hayat sahibinin, Ehl-i Beyt'in kulluğundan uzak ahlâk sahibinin bu soruyu sormasını beklemek biraz saflık olmaz mı?

Müslüman Türk milletinin inancına, kültürüne, kimliğine âşık birisi bu soruyu sorabilirdi. Prof. Dr. Haydar Baş Bey sorabilirdi. Sordu da. Sayın Baş ardından; kutsallarımızı tartışmaya açan, bizi biz yapan inanç ve kültürümüzü iğdiş eden, toplumu çağdaş uşaklık ve sömürüye hazırlayan gizlilere karşı hep uyardı milletini. Bu kol sizin kolunuz tutun, gizlilere, geriye dön marş marş diyelim dedi.

Gizliler, sanıyorum bugünlerde yılbaşı örtüsünü kullanıyorlar. Müslüman'ın kâfire benzememesi için koşuşturuyorlar! Nasıl da çekiştiriyorlar örtüyü, açıkta yerimiz kalmasın diye! Mü'min mü'mini 365 gün 6 saat uyarır ve de nasihat eder. Beklediği karşılık Allah'ın rızasıdır. Bu niyettendir ki ikaz eden de, edilen de mutlu ve duacıdır. Bu ölçüdeki dost ve kardeşler baş üstüne, Allah onlardan razı olsun.       

Haramlarla helallerin karıştırıldığı, milletin topyekûn yanlışa sürüklendiği zaman ortalarda görülmeyen, sesi çıkmayan uyarıcılar, tebliğ bahanesiyle gizliliklerini, noel babalarının elbisesiyle gizledikleri o kadar gizlenemiyor ki... Her şey aşikar!.. 

Kullandığımız miladi takvime göre yeni bir seneye giriyoruz. Elbette heyecanlanırız. Mutlu olur, sağlık ve güzellikler bekleriz. Hayır ve bereket ister, dua ederiz. Duygularımızı  paylaşır, ikramlarda bulunuruz.

Vay!.. Sen!.. Sayın gizli, sen yalan söylüyorsun. Yılbaşının Noel'le bir ilgisi yoktur. Lütfen biraz araştır.

Müslüman Türk milletine karşı asla başarılı olamayacaksınız. Belki biraz umutlanacaksınız, lakin kursağınızda kalacak. Unutmamışsınızdır, dedeleriniz dedeme 'ölmek üzere olan hasta adam' muamelesi yapmıştı. Yapmıştı da, Türk oğlu Türk Atatürk, hevesini kursağında bırakmıştı dedenin. Dün Gazi Mustafa Kemal Atatürk ile bir bilek bir yürek olup gizlilerin çirkin planlarını boşa çıkaran Türk milleti, bugün de Prof. Dr. Haydar Baş'ın yolunda, evladı Hüseyin Baş ile bir bilek bir yürek olmasını bilecek, gizli torunların gizli emellerini ortaya çıkaracaktır. Sen de dedeni hatırlayacak, kuru kuru yutkunmakla kalacaksın.

Gizlileri aşikâr için kucaklaşmak üzere yeni yılınız sağlıklı, mutlu, huzurlu ve bereketli olsun inşallah.    

Sağlıcakla kalın...