Gördün mü eğitimin gücünü?

Devlet, ehliyet, samimiyet…

Eğitimi; "bireyde bilerek, isteyerek değişimler oluşturmaktadır" diye tarif etmek mümkündür. Bu tarif birçok tarifin özünü oluşturur. Tarifin çerçevesinden bakıldığında insan iyilik için eğitilebildiği gibi kötülük için de eğitilebilmektedir. Bu bağlamda asker ile teröristi örnek gösterebiliriz. Birisi devleti ayakta tutmak üzere, diğeri yıkmak üzere eğitim alırlar.

Millet ve toplum yararına her türlü eğitim aşamasında devletin varlığı zaruridir. Devlet denetimli, ehil eğitimci elinde istenilen sonucun alınmaması için geçerli sebep göstermek mümkün değildir. Yaşadığımız salgın döneminde eğitimin gücü ispatlanmış, millet devleti; devlet milleti için el ele verdiği takdirde bir bir engellerin aşılacağı görülmüştür.

Başta ehil eğitimci olarak sağlık dünyası devreye girdi çünkü bu konuda işi bilen onlardı. Bakanından başlayıp listenin en sonuna kadar tek yürek olup, milletten illeti, illetten milleti uzak tutmaya karar verdiler. Sağlık bakanlığı diğer bakanlıkları, her bakanlık alt birim elemanlarını eğitti. Eğitilen her birim ve birey artık toplumun eğitimini üstlenmişti. Bir anda pandemi ile ilgili ülkede milyonlarla ifade edilen eğitim ordusu oluştu. İyi ki de oluştu, iyi ki de varlar, elinize yüreğinize sağlık.

Bu süreçte toplum kendi keyfine bırakılmadı. Devlet her türlü eğiticisiyle bir olup özgürlükleri başkalarının özgürlük sınırında sınırladı. Her birey; evinde, sokağında, okulunda, işinde, yazılı, görsel ve sosyal medyasında pandemiyle doğru mücadeleye yönlendirildi. Toplum her zaman ve her yerde uyarıcıların aynı ikazıyla muhatap oldu. Devlet millet bir hedef belirledik, beraber hedefe kilitlendik, birlikte ısrar ettik, devamlılık şarttır dedik, dedik ve başardık. Başarımızın temelini de öğrendik: Liyakatlı ehil eller ve ehil ellere el veren devlet eli.

Tabloyu seyredelim. Çünkü aynı kararlılığı, birlik ve beraberliği toplumun manevi eğitiminde de kullanacağız. Liyakat sahibi sağlık kurulu toplandı. Toplumu bu yönde nasıl eğiteceğine ve yönlendireceğine karar verdi. Kararlarını önce kendi uyguladılar. Gereğini tevdi ettiler. Tam da bu noktada topyekûn eğitimi ve ikaz seferberliği başladı. Devletimizin bütün kadrosu kararları uyguladı, uygulattı. Yazılı ve görsel medyaya baktık bizi doğruya yönlendirdi, sokağa, çarşıya, pazara çıktık bizi doğruya yönlendirdi, okula gittik bizi doğruya yönlendirdi, sosyal medyaya girdik bizi doğruya yönlendirdi, artık yediden yetmişe toplum birbirini doğruya yönlendirir oldu. Hem kendimiz hem de karşımızdaki için temizlik, maske, mesafe kuralını öğrendik. Birimiz hepimiz, hepimiz birimiz sloganına can verdik. 

Maddi temizlik, sağlık ve pandemi kurallarının uygulanması konusunda olduğu gibi işe bireyden başlayıp yeni bir hedefe kilitlenelim. Eğitimin gücünü ortaya koyup, manevi temizlik, sağlık ve kuralları için bir heyet oluşturmanın ardından seyredelim o güzel insanı. Nasıl mı?

Kul nereye bakarsa baksın, nerde olursa olsun muhatap olduğu her uyarıcı kendisine nefsin düşmanlığını, Allah'ın dostluğunu hatırlatacak olan bilgi, yön, tehlike ve ikaz levhalarıyla karşılaşacak ve gereğini yapacak komple bir eğitim anlayışı ortaya konması gerekecektir. Okuduğumuz gazetemiz, seyrettiğimiz televizyonumuz, çıktığımız pazar ve sokağımız, hayatı öğrendiğimiz okulumuz, dünyalığımızı kazandığımız iş yerimiz, komple hayatımız bizi hep iyiye, güzele ve doğruya yönlendirecektir.

Saadet Asrı diye adlandırıp sevgili Peygamberimiz(sav) dönemine yakıştırdığımız zaman diliminde bundan daha farklı bir metot uygulanmadı. Güzel Peygamber(sav) aldığı vahyi içselleştirdi, yaşadı. Aldığı bu güzel emaneti gönlünde yeşerten Ehl-i Beyt saadet asrının tüm birey ve gönüllerine iletti. Pandemi döneminde merkeze konulan akıl ve bilimin yanına o asrın sakinleri kalbi ve gönlü eklediler. Yaşadılar yaşattılar, anladılar anlattılar gönüllerini Allah'ın evi yaptılar. Beytullah'ı ibadet, güzel ahlak ve zikirle temizlediler. Âleme sığmayan Allah geldi o gönle sığdı. Bu eğitimin gücünün ta kendisidir.

Allah Resulü ve Ehl-i Beyt'inin ortaya koyduğu eğitim sürecini unutan topluma o yolun gönüllerini hatırlattılar. Tıpkı pandemi sürecinin eğitim ve kurallarını ortaya koyan ehliyetli bilim ve sağlık kurulunun yaptığı gibi. Yoksa hatırlarsınız yarımların candan ve dinden ettiğini. Allah muhafaza! 

Geçmekte olduğumuz sıkıntılı dönemde olduğu gibi üç temel noktayı asla unutmamak gerekir: Devlet. Ehliyet. Samimiyet.

Sağlıklı günlere…