logo
28 NİSAN 2024

Geçen haftanın ardından…

04.09.2020 00:00:00

Mutluluk, sevinç, hüzün ve matemiyle iç içe yaşadık geçen haftayı. Yeni hicri bir yıla girmenin sevincini yaşarken, aşuradaki Kerbela matemiyle de hüzün çöktü gönül dünyamıza. Adeta kursağımızda kaldı sevincimiz. Dedelerim Alparslan ve Mustafa Kemal'in hediyesi vatan ve zafere sevinirken, bu defa da, Kerbela'da, Malazgirt'te ve Dumlupınar'da karşı cephedekilerin torunlarının nankörlüğü sevincimizi elimizden aldı. Lakin, sevincimizi hüzne döndüren her türlü tutum, davranış, söylem ve fikirlere rağmen geçen haftanın öğrettikleri mutlu olmamız için yetti de arttı bile.

Muharrem, Allah'ın ayı, ne de güzel ay. İbadetlerin kat kat karşılık bulduğu, haramlardan uzaklaşıp Yüce Allah'a yaklaşıldığı, yeni yılın girişiyle Müslümanların mutlu olduğu, aşure tatlısının ikram edildiği ay. Öğrendim ki, on peygambere on müjde sonucu ikram edilen aşureye Kerbela'da kan damlamış. Peygamber emaneti, peygamber evladı, cennet gençlerinin efendisi, Fatıma anamın ciğerparesi Hüseyin'imin kanı damlamış. Artık Kerbela'dan sonraki aşurenin tadı yoktur. Artık o zehirle pişmiş bir aştır. Kerbela'ya kadar evet, ardından Hüseyni duruşu gölgelemek ve matemi unutturmak adına sunulan aşureye hayır!

Öğrendim ki, gül yüzlü Hüseyin aynaymış, her bakan kendini görürmüş. Turnusol kağıdıymış Hüseyin, herkesin rengini gösterirmiş. Müslüman baktığında, hüzne ve mateme bürünür, Hüseyni duruş ve ahlaka sahip olur, Resul ve Ehl-i Beyt'ine sevdalanırmış. Diğerleri de bakarlar, kendilerini görürlermiş.

İmam hatip ve ilahiyat yıllarımızda çok masumane öğretilirdi bize de, ne geniş gönüllü olurduk! Biz onların aralarına girmeyelim derdi öğretmenlerimiz. İyi de öğretmenim, Allah aralarına girin ve adaletle hükmedin diyor bize! Kasten mü'mini öldüren ebedi cehennemliktir, ayetinin taraflarını tanıtmadılar bize. Ama öğrendim ki, müteammiden öldürülen Fatıma evladı can Hüseyin'miş!

Öğrendim ki, Kerbela'yı Gadir-i Hum'dan ayrı düşünmek mümkün değil, bilakis sebebi, Allah'ın nasbının yerine insanların nasbını koymalarının sonucuymuş.

Muaviye ve Yezid'i Ehl-i Sünnet perdesinin arkasında saklayan sarıklı, şalvarlı, cübbeli ve fesli sözcülerin sayıları parmaklarımızla sayılırlar. Oysa savunmalarına baktığında, Müslüman dünyayı temsil ettiklerini zannederler. Fakat Ehl-i Sünnetin can Hüseyin ile bir derdi yoktur. Arkalarına saklanan Muaviye ve oğlunu sevmezler, onlardan rahatsızdırlar. Geçen hafta öğrendim ki, borazanlar bizden değillermiş.

Öğrendim ki, kendinden başkalarına kâfir damgası vurup Allah adına konuşanlar hâşâ Allah'ın avukatlığını yapmaktadırlar. Resûlullah (sav)'ın; şehadet getirdiği halde düşmanını öldüren sahabiye "kalbini yarıp baktın mı?" sorusunu ne muhatap alırlar ne de muhatabını hatırlarlar. Öğrendim ki, Alevi'sinin, Caferi'sinin, Nusayri'sinin, Şii'sinin, Sünni'sinin Kerbela adına, iman adına, kardeşlik adına, birlik ve beraberlik adına sıkıntısı yok, az olan kendileriymiş.

Muaviye ve Yezid'in isminin önüne hazret ekleyenler kendi evlat, soy ve nesline hazretli isimleri neden koymazlar sorusunun cevabını buldum. Kendileri bile beğenmiyorlar. Çok da değil ha, az bir pahaya dini satanlar, sevmediği halde savunanlar en hafif deyimiyle yalancı ve sahtekardırlar. Öğrendim ki, yalan ile iman bir arada durmazmış. Yalan onlarda olduğuna göre iman bu tarafta kalmıştır.

Maslahat, Allah ve Resulünün açık hükmü bulunmayan konularda, Allah ve Resulünün genel hükümlerine aykırı düşmeyecek şekilde, konuyu Müslümanların lehine olacak şekilde yorumlamaktır. Allah ve Resulünün kesin emir ve nasbı olan konuda maslahata başvurmak Allah'a başkaldırmaktır, isyandır. Maalesef Kerbela, Sakife'de başlayan bu hastalığın eseridir. Öğrendim ki, o gün maslahat hastalığıyla Hz. Ali, Hz. Hüseyin ve daha sonraki asırlarda Ehl-i Beyt'in karşısına çıkanlarla, Gazi Mustafa Kemal Atatürk ile Prof. Dr. Haydar Baş'a karşı çıkanlar meğer akrabalarmış.

Ağlamak ve matem tutmak itikada aykırıdır diyerek yeni bir itikat icat ettiler. Müslüman basiret sahibidir, yıktı attı tuzakları. Topyekûn Hüseyin'in yanında yer aldılar. Öğrendim ki, sünnet ehli Müslümanlar tıpkı İmam Azam gibi, İmam Şafi gibi, İmam Maliki gibi, İmam Hanbeli gibi, İmam Gazali gibi dimdik Hüseyin'in yanındalar. Azınlık ise karşıda kaldı.

Bedir'den Malazgirt'e, Malazgirt'ten Dumlupınar'a uzanan ince ve hassas bir çizgi vardır. Zincirin halkasında zayıflık veya kopukluk yoktur. Hepsi bize aittir. Bizimdir. Milli ile dini bayramlar ayrılamaz ikilidirler. İkisi ya vardır, ya da yoktur. İkisi de tek vatanda kutlanır. Vatan ikisinin de varlığına muhtaçtır ve ikisinin varlığından doğmuştur. Öğrendim ki, Müslüman Türk ikisine de aşıkmış.

Prof. Dr. Haydar Baş ne güzel özetlemiş: "Bugün Ehl-i Beyt'in yanında olamayanlar dün Peygamber ve Ehl-i Beyt'in saflarında olamazlardı."

Hoşça kalın…

 
Hüseyin Emanet / diğer yazıları
Akşener'in ekibinden bazı isimler listede
Dervişoğlu'nun A Takımı
Bu çabanın karşılığı günde 900 lira
Günde 12 saat çalışıyorlar
'Temmuz, Ağustos'ta düşünemiyoruz bile'
54 yılın rekoru kırıldı
Olası 'tutuklama emri' konusunda
Netanyahu 'çok gergin'
5. Olağanüstü Kurultay'ın ardından
İYİ Parti'nin GİK ve MDK üyeleri belirlendi
İki polis şehit
Adıyaman'da dehşet olay
ABD, temel hakların bir numaralı düşmanı
Özgürlüğün sadece heykeli var!
Lider 3 yaş gençleşti!
İYİ Parti'de Dervişoğlu dönemi
Fenerbahçe derbide hata yapmadı
Beşiktaş bu sezon ezeli rakiplerini yenemedi
İmamoğlu şimdilik sadece izliyor
Saray ziyareti için ne düşünüyor?
Furkan Apartman davasında tek tutuklu sanık kaldı
3 sanık tahliye edildi
TZOB'tan TMO'ya çağrı
Çiftçi küstürülmesin
3 maaşlı eski bakan, Bilim Kurulu Üyesi!
Yeşilay kime çalışıyor?
Bakan'dan asgari ücret açıklaması
'Ekonomi denge işidir'
Hüseyin Baş'tan tasarruf çağrısı
'Örtülü ödenekten, Saray'dan başlasın'
Akşener'in ekibinden bazı isimler listede
Dervişoğlu'nun A Takımı
Bu çabanın karşılığı günde 900 lira
Günde 12 saat çalışıyorlar
'Temmuz, Ağustos'ta düşünemiyoruz bile'
54 yılın rekoru kırıldı
Olası 'tutuklama emri' konusunda
Netanyahu 'çok gergin'
5. Olağanüstü Kurultay'ın ardından
İYİ Parti'nin GİK ve MDK üyeleri belirlendi
İki polis şehit
Adıyaman'da dehşet olay
ABD, temel hakların bir numaralı düşmanı
Özgürlüğün sadece heykeli var!
Lider 3 yaş gençleşti!
İYİ Parti'de Dervişoğlu dönemi
Fenerbahçe derbide hata yapmadı
Beşiktaş bu sezon ezeli rakiplerini yenemedi
İmamoğlu şimdilik sadece izliyor
Saray ziyareti için ne düşünüyor?
Furkan Apartman davasında tek tutuklu sanık kaldı
3 sanık tahliye edildi
TZOB'tan TMO'ya çağrı
Çiftçi küstürülmesin
3 maaşlı eski bakan, Bilim Kurulu Üyesi!
Yeşilay kime çalışıyor?
Bakan'dan asgari ücret açıklaması
'Ekonomi denge işidir'
Hüseyin Baş'tan tasarruf çağrısı
'Örtülü ödenekten, Saray'dan başlasın'
logo

Beşyol Mah. 502. Sok. No: 6/1
Küçükçekmece / İstanbul

Telefon: (212) 624 09 99
E-posta: internet@yenimesaj.com.tr gundogdu@yenimesaj.com.tr


WhatsApp iletişim: (542) 289 52 85


Tüm hakları Yeni Mesaj adına saklıdır: ©1996-2024

Yazılı izin alınmaksızın site içeriğinin fiziki veya elektronik ortamda kopyalanması, çoğaltılması, dağıtılması veya yeniden yayınlanması aksi belirtilmediği sürece yasal yükümlülük altına sokabilir. Daha fazla bilgi almak için telefon veya eposta ile irtibata geçilebilir. Yeni Mesaj Gazetesi'nde yer alan köşe yazıları sebebi ile ortaya çıkabilecek herhangi bir hukuksal, ekonomik, etik sorumluluk ilgili köşe yazarına ait olup Yeni Mesaj Gazetesi herhangi bir yükümlülük kabul etmez. Sözleşmesiz yazar, muhabir ve temsilcilere telif ödemesi yapılmaz.