Güce: Tarih ve doğanın buluşma noktası
Giresun'un şirin ilçelerinden biri olan Güce, doğal güzellikleri, zengin tarihi ve kültürel dokusuyla Karadeniz Bölgesi'nin keşfedilmeyi bekleyen hazinelerinden biri
11.08.2025 00:17:00 / Güncelleme: 11.08.2025 10:23:29
Abdülkadir Gündoğdu
Abdülkadir Gündoğdu





Giresun'un şirin ilçelerinden biri olan Güce, doğal güzellikleri, zengin tarihi ve kültürel dokusuyla Karadeniz Bölgesi'nin keşfedilmeyi bekleyen hazinelerinden biri.
351 km²'lik yüzölçümü olan ilçe olan Güce, Türkmen kökenli yerleşimcilerin izlerini taşıyan geçmişi, yayla turizmi ve tarımsal zenginlikleriyle dikkat çekiyor.
Ancak, ilçe halkı ekonomik ve altyapısal sorunlarla mücadele ediyor. İşte Güce'nin tarihi, kültürü, doğal ve turistik yerleri ile halkın karşılaştığı sorunlara dair kapsamlı bir haber:
Tarihi: Türkmen Kökenlerinden Modern İlçeye
Güce'nin tarihi, İslamiyet öncesi Türk kavimlerinin Karadeniz Bölgesi'ne yerleşimleriyle başlıyor. Akademik çalışmalara göre, ilçenin adı, Doğu Anadolu'dan bölgeye göç eden Gücefteroğulları'ndan ya da "kırılmış buğday, yarılmış mısır ve burçak" anlamına gelen "güce" kelimesinden geliyor.
Bölgeye ilk olarak Çepni Türkleri yerleşmiş, Güce ismi öncesinde Alahnas olarak anılmış. Osmanlı döneminde Tirebolu'ya bağlı bir köy olan Güce, 1975'te belde, 20 Mayıs 1990'da ise 3644 sayılı Kanunla ilçe statüsüne kavuştu.
İlçeye bağlı Boynuyoğun Köyü, Türk boylarının Anadolu'ya dağılımında önemli bir oba yerleşimi olarak Türk tarihi açısından dikkat çekiyor.
Osmanlı-Rus savaşlarının son cephelerinden biri olan Güce, Şabankalesi'nde 18 ay süren savunma savaşlarının izlerini taşıyor. H. Hamdi Paşa komutasındaki Karadeniz gönüllü müfrezesinin kahramanlıkları, bölgedeki taş döşeli ipek yolları, çeşmeler, kilise kalıntıları ve tarihi Karadeniz evleriyle Güce, adeta bir açık hava müzesi.
Kültürel Zenginlik: Gelenekler ve El Sanatları

Güce, Karadeniz kültürünün sıcaklığını ve samimiyetini yansıtan bir ilçe. Otçu Göçü, asırlardır devam eden bir gelenek olarak ilçenin kültürel kimliğini şekillendiriyor. Yaz aylarında yaylalara göç eden halk, haziran ve temmuz aylarında yayla şenlikleri düzenliyor.
Yöresel yemekler arasında taze süt mısır, karalahana çorbası, mendek çorbası, fırında etli kuru fasulye ve mantar kavurması öne çıkıyor. Güce'nin kestane balı, bölgenin en ünlü lezzetlerinden biri.
El sanatları, ilçenin kültürel zenginliğinin bir diğer göstergesi. Tevekli Beşiği, ağaç oymacılığı, sepet yapımı ve son yıllarda gelişen halı-kilim dokumacılığı, Güce'nin özgün el sanatları arasında yer alıyor. Ayrıca, odun ateşinde pişirilen yöresel ekmekler, ilçenin gastronomi turizmine katkı sunuyor.
Doğal ve Turistik Yerler: Karadeniz'in Huzur Dolu Köşesi
Güce, doğal güzellikleriyle adeta bir cennet. İlçenin yaylaları, vadileri, şelaleleri ve ormanları, doğa severler için eşsiz bir deneyim sunuyor. İşte Güce'de gezilecek başlıca yerler:
Sargaç Şelalesi: Berrak suları ve yemyeşil çevresiyle piknik ve fotoğrafçılık için ideal. Ziyaretçiler, şelalenin huzur verici atmosferini övüyor.
Armutdüzü Yaylası: Tertemiz havası ve geniş otlaklarıyla kamp ve yürüyüş için popüler. Doğayla iç içe bir kaçış noktası.
Kemer Köprüsü: Tarihi taş işçiliğiyle dikkat çeken bu köprü, geçmişin izlerini taşıyor ve çevresindeki doğal güzelliklerle etkileyici bir manzara sunuyor.
Güce Ormanları: Yemyeşil ağaçlar ve kuş sesleriyle çevrili ormanlar, doğa yürüyüşü ve kamp için ideal.
Kale Deresi: Serin suları ve doğal güzellikleriyle dinlenmek isteyenler için huzurlu bir alan.
Kazankaya Mağarası: Sarkıt ve dikitleriyle doğa severlere görsel bir şölen sunuyor.
Kurtboğazı ve Kırklar Yaylaları: Eşsiz manzaraları ve serin havasıyla doğayla baş başa kalmak isteyenler için mükemmel.
Güce Manzara Noktası: İlçenin panoramik güzelliklerini izlemek için ideal, özellikle gün doğumu ve batımı sırasında büyüleyici.
Yalı Köyü Sahili: Karadeniz'in sakin kıyılarından biri, yürüyüş ve deniz keyfi için uygun.
Şabankalesi: Osmanlı-Rus savaşlarının izlerini taşıyan bu doğal kale, tarihi ve doğal güzellikleri birleştiriyor.
Gelevera Vadisi: Gelevera Deresi'nin oluşturduğu vadi, 80 km uzunluğuyla trekking ve doğa keşfi için eşsiz bir rota.
Ağaçbaşı Yaylası: Tarihi ipek yolunun bir kolu olan ve otçu göçü için kullanılan yollarıyla, doğa ve tarih meraklılarını cezbediyor.
Yayla turizmi, Güce'nin en büyük potansiyellerinden biri. Ağaçbaşı, Karaovacık, Zurnacı ve Tepegediği gibi yaylalar, her mevsim renk cümbüşü sunuyor. Ancak, turizm altyapısının yetersizliği nedeniyle bu potansiyel henüz tam anlamıyla değerlendirilemiyor.
351 km²'lik yüzölçümü olan ilçe olan Güce, Türkmen kökenli yerleşimcilerin izlerini taşıyan geçmişi, yayla turizmi ve tarımsal zenginlikleriyle dikkat çekiyor.
Ancak, ilçe halkı ekonomik ve altyapısal sorunlarla mücadele ediyor. İşte Güce'nin tarihi, kültürü, doğal ve turistik yerleri ile halkın karşılaştığı sorunlara dair kapsamlı bir haber:
Tarihi: Türkmen Kökenlerinden Modern İlçeye
Güce'nin tarihi, İslamiyet öncesi Türk kavimlerinin Karadeniz Bölgesi'ne yerleşimleriyle başlıyor. Akademik çalışmalara göre, ilçenin adı, Doğu Anadolu'dan bölgeye göç eden Gücefteroğulları'ndan ya da "kırılmış buğday, yarılmış mısır ve burçak" anlamına gelen "güce" kelimesinden geliyor.
Bölgeye ilk olarak Çepni Türkleri yerleşmiş, Güce ismi öncesinde Alahnas olarak anılmış. Osmanlı döneminde Tirebolu'ya bağlı bir köy olan Güce, 1975'te belde, 20 Mayıs 1990'da ise 3644 sayılı Kanunla ilçe statüsüne kavuştu.
İlçeye bağlı Boynuyoğun Köyü, Türk boylarının Anadolu'ya dağılımında önemli bir oba yerleşimi olarak Türk tarihi açısından dikkat çekiyor.
Osmanlı-Rus savaşlarının son cephelerinden biri olan Güce, Şabankalesi'nde 18 ay süren savunma savaşlarının izlerini taşıyor. H. Hamdi Paşa komutasındaki Karadeniz gönüllü müfrezesinin kahramanlıkları, bölgedeki taş döşeli ipek yolları, çeşmeler, kilise kalıntıları ve tarihi Karadeniz evleriyle Güce, adeta bir açık hava müzesi.
Kültürel Zenginlik: Gelenekler ve El Sanatları

Güce, Karadeniz kültürünün sıcaklığını ve samimiyetini yansıtan bir ilçe. Otçu Göçü, asırlardır devam eden bir gelenek olarak ilçenin kültürel kimliğini şekillendiriyor. Yaz aylarında yaylalara göç eden halk, haziran ve temmuz aylarında yayla şenlikleri düzenliyor.
Yöresel yemekler arasında taze süt mısır, karalahana çorbası, mendek çorbası, fırında etli kuru fasulye ve mantar kavurması öne çıkıyor. Güce'nin kestane balı, bölgenin en ünlü lezzetlerinden biri.
El sanatları, ilçenin kültürel zenginliğinin bir diğer göstergesi. Tevekli Beşiği, ağaç oymacılığı, sepet yapımı ve son yıllarda gelişen halı-kilim dokumacılığı, Güce'nin özgün el sanatları arasında yer alıyor. Ayrıca, odun ateşinde pişirilen yöresel ekmekler, ilçenin gastronomi turizmine katkı sunuyor.
Doğal ve Turistik Yerler: Karadeniz'in Huzur Dolu Köşesi
Güce, doğal güzellikleriyle adeta bir cennet. İlçenin yaylaları, vadileri, şelaleleri ve ormanları, doğa severler için eşsiz bir deneyim sunuyor. İşte Güce'de gezilecek başlıca yerler:
Sargaç Şelalesi: Berrak suları ve yemyeşil çevresiyle piknik ve fotoğrafçılık için ideal. Ziyaretçiler, şelalenin huzur verici atmosferini övüyor.
Armutdüzü Yaylası: Tertemiz havası ve geniş otlaklarıyla kamp ve yürüyüş için popüler. Doğayla iç içe bir kaçış noktası.
Kemer Köprüsü: Tarihi taş işçiliğiyle dikkat çeken bu köprü, geçmişin izlerini taşıyor ve çevresindeki doğal güzelliklerle etkileyici bir manzara sunuyor.
Güce Ormanları: Yemyeşil ağaçlar ve kuş sesleriyle çevrili ormanlar, doğa yürüyüşü ve kamp için ideal.
Kale Deresi: Serin suları ve doğal güzellikleriyle dinlenmek isteyenler için huzurlu bir alan.
Kazankaya Mağarası: Sarkıt ve dikitleriyle doğa severlere görsel bir şölen sunuyor.
Kurtboğazı ve Kırklar Yaylaları: Eşsiz manzaraları ve serin havasıyla doğayla baş başa kalmak isteyenler için mükemmel.
Güce Manzara Noktası: İlçenin panoramik güzelliklerini izlemek için ideal, özellikle gün doğumu ve batımı sırasında büyüleyici.
Yalı Köyü Sahili: Karadeniz'in sakin kıyılarından biri, yürüyüş ve deniz keyfi için uygun.
Şabankalesi: Osmanlı-Rus savaşlarının izlerini taşıyan bu doğal kale, tarihi ve doğal güzellikleri birleştiriyor.
Gelevera Vadisi: Gelevera Deresi'nin oluşturduğu vadi, 80 km uzunluğuyla trekking ve doğa keşfi için eşsiz bir rota.
Ağaçbaşı Yaylası: Tarihi ipek yolunun bir kolu olan ve otçu göçü için kullanılan yollarıyla, doğa ve tarih meraklılarını cezbediyor.
Yayla turizmi, Güce'nin en büyük potansiyellerinden biri. Ağaçbaşı, Karaovacık, Zurnacı ve Tepegediği gibi yaylalar, her mevsim renk cümbüşü sunuyor. Ancak, turizm altyapısının yetersizliği nedeniyle bu potansiyel henüz tam anlamıyla değerlendirilemiyor.
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.