Bizler ununu elemiş eleğini asmış gibi görünsek de kazın ayağı öyle değil. Çünkü biz yakın siyasi tarihin canlı tanıklarıyız. 1968 öğrenci hareketleri olurken ben 25 yaşlarında genç bir öğretmendim. Ne yalan söyleyeyim o olayları basit birer öğrenci hareketi olarak görmekteydik. Yalnız ben mi, o zaman öğretmen hareketinin en büyük kuruluşu olan TÖS'ün yöneticileri bile o günün gençlerinden çok gerilerde kalmıştık. İşin ilginci o günün öğrencilerine ayak uyduramadığımızın da farkında değildik.
ABD'nin askeri donanması Boğaz'a demirliyor ve babalarının vatanı gibi kimseyi önemsemeden sokaklarda terör estiriyorlardı. O günün gençleri bu askerlere tepki gösteriyor ve ABD'nin şımarık delikanlılarının korkulu rüyaları oluyorlardı.
Hele Altıncı Filo'nun Boğaz'da demirlemesinde gösterilen tepkiler dün gibi aklımızdadır. "Amerika Def ol!.." tepkilerine o günün Amerikancıları gençlerimize "Moskova" ülke olarak gösteriliyordu. Sanki o günün Amerikan tepkicileri vatan haini diğerleri vatanseverdi!
Ben, gerçeği meslek hayatımda öğrencilerime, yazdığım yazılarla okuyucularıma bir türlü anlatamadım. Ben ülkücü kardeşlerimin, solcu gençlerimin vatanseverliliklerinden hiç şüphe etmedim. O gençler ki gerçekten okuyan, araştıran ve gençliklerinin heyecanını sokağa taşıyan adsız kahramanlardı.
Ey, altıncı Filo'ya tepki gösteren insanlara taşlarla sopalarla saldıran kişiler! Ne oldu şimdi? O büyük müttefik, sizleri kanatları altına alarak tüm olumsuz güçlere karşı koruyacak olan Amerika hakkında şimdi ne diyorsunuz?
4 bin 900 TIR silahı senin birinci düşmanın terör örgütlerine veren, o dost ülke sandığınız Amerika değil mi? 2 bin uçak dolusu silahı derme çatma havaalanlarına indirerek terör örgütüne verildiğini anlamakta çok mu geç kaldınız? Sayın Cumhurbaşkanı'nın tepkisi bence yerinde yaklaşımdır da.
Bizim stratejik ortağımız olduğunu savunan buradaki işbirlikçilerle Amerikan yöneticileri yıllarca aynı ağzı konuşmaktaydılar şimdi "Küçük Amerika" hevesi ve sloganı unutuldu mu ne?
Emperyalist ülkeler, kanla beslenirler. Nerede bir av varsa kısa zamanda kokuyu alır ve akbabalar gibi oraya yüklenirler. Bunu 1968 kuşağı yıllar önce görmüş ve bu uğurda kanlarını vermişken; onlarla işbirliği içinde olanlar yeni yeni uyanmaktadırlar. "GÜNAYDIN" beyler, geç de olsa gerçeği görmeniz, bağımsızlık uğruna canlarını veren insanlarımızın, az da olsa ruhlarını mutlu edecektir.
1970-80 yıllarında bir askeri kuruluşun planlaması doğrultusunda aynı marka silahlar gençlerimizin eline tutuşturduğunu ve gençlerimizi sağcı, solcu diye kamplara bölerek birbirlerini öldürdükleri artık bilinen bir gerçek.
Büyük Ortadoğu Projesi ve onun üzerine balıklama atlayan kişiler, itle harana girdiklerinin farkında mı, değillerdi hatta değiller? "Fırat Kalkanı" o dost ve stratejik dostumuzu neden bu kadar öfkelendirdi? "BOP" yaklaşımına karşı çıkan ordumuza tepki neden? "BİP" (Büyük İsrail Projesi) özü olan Kudüs'ün bir ölçüde İsrail tarafından işgali acaba bize ders veriyor mu?
Her ülke kendi çıkarını düşünür. Hiçbir ülke çıkar sağlamadan başka bir ülkeye kollarını açmaz. Hele kapitalist ülkeler bir dalda kırk ceviz görmeden bir taş atmazlar.
Gelişmekte olan ülkeler, az gelişmiş toplumlar, gelişmiş ülkelerin sömürü alanlarıdır. Kurtuluş Savaşı günlerinde "mandacılık" hayaline kapılanlar ve onların torunları, Atatürk ve onun dava arkadaşlarının ne kadar haklı olduklarını bilmem şu aşamada anlayabiliyorlar mı?
Yoksa ben mi çok karamsarım?
ABD'nin askeri donanması Boğaz'a demirliyor ve babalarının vatanı gibi kimseyi önemsemeden sokaklarda terör estiriyorlardı. O günün gençleri bu askerlere tepki gösteriyor ve ABD'nin şımarık delikanlılarının korkulu rüyaları oluyorlardı.
Hele Altıncı Filo'nun Boğaz'da demirlemesinde gösterilen tepkiler dün gibi aklımızdadır. "Amerika Def ol!.." tepkilerine o günün Amerikancıları gençlerimize "Moskova" ülke olarak gösteriliyordu. Sanki o günün Amerikan tepkicileri vatan haini diğerleri vatanseverdi!
Ben, gerçeği meslek hayatımda öğrencilerime, yazdığım yazılarla okuyucularıma bir türlü anlatamadım. Ben ülkücü kardeşlerimin, solcu gençlerimin vatanseverliliklerinden hiç şüphe etmedim. O gençler ki gerçekten okuyan, araştıran ve gençliklerinin heyecanını sokağa taşıyan adsız kahramanlardı.
Ey, altıncı Filo'ya tepki gösteren insanlara taşlarla sopalarla saldıran kişiler! Ne oldu şimdi? O büyük müttefik, sizleri kanatları altına alarak tüm olumsuz güçlere karşı koruyacak olan Amerika hakkında şimdi ne diyorsunuz?
4 bin 900 TIR silahı senin birinci düşmanın terör örgütlerine veren, o dost ülke sandığınız Amerika değil mi? 2 bin uçak dolusu silahı derme çatma havaalanlarına indirerek terör örgütüne verildiğini anlamakta çok mu geç kaldınız? Sayın Cumhurbaşkanı'nın tepkisi bence yerinde yaklaşımdır da.
Bizim stratejik ortağımız olduğunu savunan buradaki işbirlikçilerle Amerikan yöneticileri yıllarca aynı ağzı konuşmaktaydılar şimdi "Küçük Amerika" hevesi ve sloganı unutuldu mu ne?
Emperyalist ülkeler, kanla beslenirler. Nerede bir av varsa kısa zamanda kokuyu alır ve akbabalar gibi oraya yüklenirler. Bunu 1968 kuşağı yıllar önce görmüş ve bu uğurda kanlarını vermişken; onlarla işbirliği içinde olanlar yeni yeni uyanmaktadırlar. "GÜNAYDIN" beyler, geç de olsa gerçeği görmeniz, bağımsızlık uğruna canlarını veren insanlarımızın, az da olsa ruhlarını mutlu edecektir.
1970-80 yıllarında bir askeri kuruluşun planlaması doğrultusunda aynı marka silahlar gençlerimizin eline tutuşturduğunu ve gençlerimizi sağcı, solcu diye kamplara bölerek birbirlerini öldürdükleri artık bilinen bir gerçek.
Büyük Ortadoğu Projesi ve onun üzerine balıklama atlayan kişiler, itle harana girdiklerinin farkında mı, değillerdi hatta değiller? "Fırat Kalkanı" o dost ve stratejik dostumuzu neden bu kadar öfkelendirdi? "BOP" yaklaşımına karşı çıkan ordumuza tepki neden? "BİP" (Büyük İsrail Projesi) özü olan Kudüs'ün bir ölçüde İsrail tarafından işgali acaba bize ders veriyor mu?
Her ülke kendi çıkarını düşünür. Hiçbir ülke çıkar sağlamadan başka bir ülkeye kollarını açmaz. Hele kapitalist ülkeler bir dalda kırk ceviz görmeden bir taş atmazlar.
Gelişmekte olan ülkeler, az gelişmiş toplumlar, gelişmiş ülkelerin sömürü alanlarıdır. Kurtuluş Savaşı günlerinde "mandacılık" hayaline kapılanlar ve onların torunları, Atatürk ve onun dava arkadaşlarının ne kadar haklı olduklarını bilmem şu aşamada anlayabiliyorlar mı?
Yoksa ben mi çok karamsarım?
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.
Ekrem Yazar / diğer yazıları
- Atatürk Gençlik ve Spor Bayramı / 20.05.2023
- Ulusal günümüz ve çocuklarımız / 24.04.2023
- Neden köy enstitüleri? / 19.04.2023
- Lider olmak kolay mı? / 06.04.2023
- Doğru paylaşmak / 27.03.2023
- Bir ulusun direnişi (18 Mart) / 20.03.2023
- Okullarımız / 13.03.2023
- Önemli olan sistemdir / 01.03.2023
- İnsan olmak / 20.02.2023
- Dağ başını duman aldı / 12.02.2023
- Ulusal günümüz ve çocuklarımız / 24.04.2023
- Neden köy enstitüleri? / 19.04.2023
- Lider olmak kolay mı? / 06.04.2023
- Doğru paylaşmak / 27.03.2023
- Bir ulusun direnişi (18 Mart) / 20.03.2023
- Okullarımız / 13.03.2023
- Önemli olan sistemdir / 01.03.2023
- İnsan olmak / 20.02.2023
- Dağ başını duman aldı / 12.02.2023