Bu hafta dokuzuncu ve en anlamlı duraktaydık. Gazetemizin başlattığı milli kahramanlarımızı anma programlarında sıra Samsun'daydı. Yani milli mücadelenin lideri Mustafa Kemal Atatürk'ün bağımsızlık ateşini yaktığı Samsun'da. Program öncesinde Atatürk'ün 19 Mayıs 1919'da Samsun'a ilk ayak bastığı noktayı ve kendisini İstanbul'dan Samsun'a getiren Bandırma vapurunu ziyaret ettik. *** Bir destanın ilk adımının atıldığı mekanı ilk kez görecek olmanın heyecanıyla sahile doğru yürürken karşımıza bir cadde çıktı. Caddenin ismine dikkatinizi çekmek istiyorum; "Avustralyalı heykeltraş Heinrich Krippel caddesi." Evet... Atatürk'ün Samsun'a ayak bastığı yerin hemen önünden geçen caddeye 2011 yılında Samsun Büyükşehir Belediyesince dünyanın öbür ucundan bir heykeltraşın adı verilmiş. Talep de Avustralya büyükelçisinden gelmiş. Mekanın anlam ve önemine çok uygun bir adım olmuş. Emeği geçenleri tebrik ediyoruz (!) Heinrich Krippel'in kim olduğunu da kısaca ifade edelim. Krippel Cumhuriyet parkı içinde bulunan Atatürk anıtını yapan şahıs. 1931 yılında tamamlanan anıtla ilgili olarak belediye yetkilileri "parasını Samsun halkı" ödedi açıklaması yapmış. Adam parasını almış heykel yapmış, biz de tutmuş 80 yıl sonra vefa olsun diye adını caddeye vermişiz. Doğrusu ilginç bir vefa anlayışı... *** Neyse... Var bir hikmeti (!) diyerek Bandırma vapuruna geçtik. Müze statüsündeki Bandırma vapuru ne yazık ki titanik pozlu resim çektirme mekanı olmuş. Elbette resim çekilinsin, biz de çektirdik. Ama gözlemlediğim kadarıyla Atatürk'ün Samsun'a çıkarma yapmasına neden olan şartlarla, bu adımın anlamıyla ilgilenen çok az insan var. Bu ekseriyet için ünlü bir mekanda bulunmanın ötesinde anlamı olmayan bir gezi. Yani işin magazinel yönü öne çıkmış, ruhu yok olmaya yüz tutmuş! *** İçimizi burkan bu gözlemlerle Yenimesaj Gazetesi'nin milli kahramanları anma programına geçtik. Burada hayal kırıklığımızı umuda çeviren bir tablo çıktı karşımıza. Aradığımız ruhu burada bulduk. Programın onur konuğu olan Bağımsız Türkiye Partisi genelbaşkanı Prof.Dr.Haydar Baş, bize bir kez daha gerçek Atatürk'ü anlattı, ona dinsiz diyenlere tokat niteliğinde cevaplar verdi. Haydar hoca yine Atatürk'ü referans göstererek açılım-saçılım diyen iktidara da kapak olacak açıklamalar yaptı. Şöyle söyledi; "Memleketin her tarafı işgal edilmiş artı iş yok, aş yok. Atatürk o zor şartlarda üniter yapılı bir devlet kurdu. İktidar şimdi 1984'te Türkiye'nin başına bela edilen örgütün elbaşının dizinin dibine oturdu, beraber anayasa hazırlıyor." *** Evet... Birilerinin dinsiz dediği, hain dediği Atatürk Türküyle Kürdüyle, Lazıyla ile Çerkeziyle bu milleti bir bilek, bir yürek yapıp haçlı dünyasına karşı "Bu vatan bizimdir, bizim kalacaktır" derken kendilerini mücahit ilan edenler haçlı planları doğrultusunda bu milleti paramparça yapma hesabı içinde. Her şey ortada değil mi? Ak koyun da belli kara koyun da. Yapılması gereken tek şey göz veya gözlük ayarı. *** Yazımızı Haydar Hoca'nın Samsun konuşmasından şu cümlelerle nokta koyalım ki Türk milliyetçiliğini ve dini milliyetçiliği ayak altına alanlara kapak olsun: "1- Din milliyetçiliği diye bir tabir yok. Ona din milliyetçisi denmez, İslam kardeşliği denir. 2- Ona Hz. Muhammed Ümmeti denir. Biz hepimiz ümmet-i Muhammed değil miyiz? Türkler kendi örfünü, âdetini, geleneğini, medeniyetini, sanatını, siyasetini İslam'la yoğurdu. Aslında bu yoğurduğu şey İslam medeniyetidir. Bunları yoğurdu ve ortaya müslüman Türk kimliği çıktı."
Bayram Coşkun / diğer yazıları
- Rest çekerken verilen tavizlerin söylenmesi / 26.09.2022
- ABD ve AB açlıktan kırılıyor! / 23.09.2022
- Kandırıldık / 19.09.2022
- Gariban Türk’e Survivor gibi memleket / 16.09.2022
- Klasik AKP dış politikası / 12.09.2022
- Akıl tutulması / 05.09.2022
- İslam dünyası! / 18.05.2021
- İftar / 07.05.2021
- Çöküş / 03.05.2021
- Tam kapanma dediysek, mesela yani / 30.04.2021
- ABD ve AB açlıktan kırılıyor! / 23.09.2022
- Kandırıldık / 19.09.2022
- Gariban Türk’e Survivor gibi memleket / 16.09.2022
- Klasik AKP dış politikası / 12.09.2022
- Akıl tutulması / 05.09.2022
- İslam dünyası! / 18.05.2021
- İftar / 07.05.2021
- Çöküş / 03.05.2021
- Tam kapanma dediysek, mesela yani / 30.04.2021